KARIŞTIRICI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KARIŞTIRICI harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli KARIŞTIRICI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Karıştırıcı ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Karıştırıcı olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
AŞICI13,
ARKIT
- Köy evlerinde kapıların arkasına konulan kalın kuşak
ARTIK
- İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan
-
Bir şeyin harcandıktan veya kullanıldıktan sonra artan bölümü
Kumaş artığı.
Dibinde bir yudumluk kararmış çay artığı vardı. - Yusuf Atılgan
- Daha çok, daha fazla
-
(a'rtık) Bundan böyle, bundan sonra
Artık onlar en lüks gazino ve barlara gidiyorlar, gecelerini oralarda geçiriyorlardı. - Tarık Buğra
- Büyük ve tam aralıkların yarım ses artmış hâli
Birleşik Kelimeler: artık değer, artık emek, artık göl, artık gün, artık yıl, eksik artık, üretim artığı
KATIR
-
Atgillerden, kısrak ile erkek eşeğin çiftleşmesinden doğan melez hayvan
Otomobilimizi gören katırlar ejderha görmüşcesine kaçışıyorlar. - Necip Fazıl Kısakürek
- Kaba, bayağı, görgüsüz (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- katır gibi
- katır kuyruğu gibi kalmak
- katır tepmişe dönmek
Birleşik Kelimeler: katır boncuğu, katır inadı, katır karı, katırkuyruğu, katırtırnağı, katır yılanı
KIRAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳīrāṭ)
-
Elmas, zümrüt vb. değerli taşların tartısında kullanılan, 0,20043 gramlık ağırlık ölçü birimi
Bilmem hangi milyarder kocakarının porsuk gerdanında ışıldayan bilmem kaç kırat pırlanta mı diyeceksiniz? - Nazım Hikmet
-
Nitelik, değer, düzey, seviye
Karşısındaki oyuncu belki de orta kıratı hiçbir zaman geçmeyen birisi idi. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- kıratını ölçmek
TIRAK
- Kırılan kuru bir şeyin çıkardığı ses
Birleşik Kelimeler: tırık tırak
KITIR
- Minderin sertleşmesini sağlayan içindeki saman parçaları
- Yalan
- Patlamış mısır
Ata Sözleri ve Deyimler
- kıtıra almak
- kıtır atmak
Birleşik Kelimeler: kıtır kıtır
TIRIK
-
Bir nesnenin art arda iki yere çarpmasından çıkan ince ve kuru ses
Kapı tırık diye kapandı.
Birleşik Kelimeler: tırık tırak
TIKIR
- Tıkırdayan, birbirine vuran, çarpan şeylerin çıkardığı ses
- Para
Ata Sözleri ve Deyimler
- tıkırını yoluna koymak
- tıkırı yolunda olmak (veya gitmek)
Birleşik Kelimeler: tıkır tıkır, keyfi tıkırında
ARTIŞ
-
Artma işi, artım
Bu artış nicelik bakımından olduğu kadar nitelikte de görüldü. - Metin And
KARIŞ
-
Parmaklar birbirinden uzak duracak biçimde gergin duran elde, başparmak ile serçe parmağın uçları arasındaki açıklık
Yürüyüp geçeceğim, basacağım yerlerin her bir karış mübarek toprağı benim için mukaddesti. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: karış karış, bir karış
KARŞI
-
Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi
Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor. - Halide Edip Adıvar
-
Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı
Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik. - Refik Halit Karay
-
Ön, kat, huzur
İkisi birden müdürün karşısına çıkarlar. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Bulunan yere göre önde, ileride olan
Karşı evin kızları. Karşı mahalle.
-
Karşıt, zıt, muhalif
İlkin bütün bunların bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu. - Murathan Mungan
-
Yüzünü bir şeye doğru çevirerek
Bahçeye karşı oturmak.
-
Karşılık olarak, mukabil
Bir ölüm haberine karşı ben içimde bin ezinti, bin çöküntü duydum. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
İçin, hakkında
Edebiyata karşı ilk alaka sizde nasıl ve ne zaman başladı? - Sait Faik Abasıyanık
- -e doğru
Ata Sözleri ve Deyimler
- karşı çıkmak
- karşı durmak
- karşı gelmek
- karşı koymak
- karşı olmak
- karşısına almak
- karşısına dikilmek
- karşısına geçmek
Birleşik Kelimeler: karşı akın, karşı devrim, karşı düşünce, karşı düşürüm, karşı gelim, karşı görüş, karşı karşıya, karşı olum, karşı oy, karşı sav, kapı karşı komşu, karşıdan karşıya, sabaha karşı
KIRCA
-
Hafif kırlaşmış
Tıknaz, kırca, kısa sakallı, kırmızı yüzlü bir efendi. - Memduh Şevket Esendal
ŞIRAK
- Bir nesne başka bir nesneye birdenbire, şiddetle çarptığında çıkan hışırtılı, sert ses
Birleşik Kelimeler: şırak şırak
ŞARKI (Kelime Kökeni: Arapça şarḳī)
- Tonlama değişiklikleriyle çeşitli duygular uyandıran uyumlu, ezgili insan sesleri dizisi
-
Klasik Türk müziğinde aşk üzerine söylenen, nakaratı ve ara nağmesi olan parça
Şirket vapurları, bir şarkının nakaratı gibi ikide bir geçerlerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Ezgi, müzik parçası, melodi, liet
Ayaklarımızdaki zincirler, esirliğin ağır ve cefalı şarkılarını söyleyecektir. - Ruşen Eşref Ünaydın
- Divan edebiyatında, bestelenmek için dörtlükler biçiminde ve uyaklı olarak yazılmış olan şiir biçimi
Ata Sözleri ve Deyimler
- şarkı söylemek
- şarkı tutturmak
ŞATIR (Kelime Kökeni: Arapça şāṭir)
- Neşeli, keyifli, şen
- Tören ve alaylarda padişahın, vezirin yanında yürüyen görevliler
Birleşik Kelimeler: şen şatır