Karış ile Başlayan Kelimeler
KARIŞ ile başlayan 17 kelime bulunuyor. Başında KARIŞ olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Karış kelimesinin anlamı nedir? Karış ile biten kelimeler. İçinde karış olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
KARIŞTIRICILIK25
13 Harfli Kelimeler
KARIŞTIRILMAK20
12 Harfli Kelimeler
KARIŞTIRILMA19
11 Harfli Kelimeler
KARIŞTIRICI21, KARIŞTIRMAK17
10 Harfli Kelimeler
KARIŞTIRIŞ19, KARIŞIKLIK16, KARIŞILMAK16, KARIŞTIRMA16, KARIŞLAMAK15
9 Harfli Kelimeler
KARIŞILMA15, KARIŞLAMA14
8 Harfli Kelimeler
KARIŞMAK13
7 Harfli Kelimeler
KARIŞIM13, KARIŞIK12, KARIŞMA12
5 Harfli Kelimeler
KARIŞ9
KARIŞ
-
Parmaklar birbirinden uzak duracak biçimde gergin duran elde, başparmak ile serçe parmağın uçları arasındaki açıklık
Yürüyüp geçeceğim, basacağım yerlerin her bir karış mübarek toprağı benim için mukaddesti. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: karış karış, bir karış
KARIŞIK
-
Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş
Karışık salata.
- Düzensiz, dağınık, intizamsız
-
Karışmış
Ağzından kanla karışık diş parçalarını, onu yumruklayanların suratlarına tükürdü. - Halikarnas Balıkçısı
-
Saf olmayan, mağşuş
Karışık süt.
-
Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan
Bana ne, bu bir yığın ne olduğunu anlamadığım, karışık, dolambaçlı işten! - Necati Cumalı
-
Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık
Tuhaf şey! Hakikaten karışık bir kadın. - Peyami Safa
-
Dolu
Serin rüzgârlarını deniz kesti keseli /Tıkıyor göğüsleri kum karışık sam yeli - Faruk Nafiz Çamlıbel
- Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan
Birleşik Kelimeler: karmakarışık
KARIŞMA
-
Karışmak işi
Kendi dillerine başka bir dilden en küçük bir şeyin karışmasına göz yumamazlar. - Nermi Uygur
- Engelleme, araya girme, müdahale
- Düzeni bozulma
KARIŞMAK
-
İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek
Araba sallana sallana içim bağrım birbirine karıştı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Düzensiz, dağınık olmak
Yanıma her tarafı titreyerek sapsarı, sakal bıyığa karışmış bir hâlde geldi. - Refik Halit Karay
-
Bulanmak, duruluğunu yitirmek
Hava birden karıştı. Zihnim karıştı.
-
Açıklığını yitirmek, anlaşılması güçleşmek
Kaymakam işin karıştığını anlayarak... - Memduh Şevket Esendal
-
Müdahale etmek, araya girmek
Sokakta herkes kadın kıyafetine karışmak hakkını kendinde görürdü. - Falih Rıfkı Atay
- Engellemek, araya girmek
-
Bir araya gelmek, katılmak
Bingazi'deki muharebeye karışmak için beraber yola çıktığım arkadaş Kahire'de hastalanmıştı. - Ömer Seyfettin
-
İlgilenmek, müdahale etmek, el atmak
Ben, dedim, başkalarının soyadlarına nasıl karışabilirim? - Memduh Şevket Esendal
-
Yetkisinde bulunmak, bakmak, iş edinmek, işi olmak
Bu işe belediye karışır.
Ata Sözleri ve Deyimler
- karışanı görüşeni olmamak
KARIŞIM
-
Birden çok şeyin karıştırılmasıyla elde edilen veya ortaya çıkan şey, kokteyl
Melez bir insan ırkının karışımı, bu adama kuvvet vermiş. - Memduh Şevket Esendal
- İki veya daha çok maddenin kimyasal tepkimeye girmeden bir araya gelmesi, mahlut
KARIŞLAMA
- Karışlamak işi
KARIŞLAMAK
- Karışla ölçmek
KARIŞILMA
- Karışılmak işi
KARIŞIKLIK
- Karışık olma durumu, keşmekeş, keşmekeşlik, teşevvüş
Birleşik Kelimeler: bellek karışıklığı, kelime karışıklığı, söz karışıklığı, zihin karışıklığı
KARIŞILMAK
- Karışma işi yapılmak, müdahale edilmek
KARIŞTIRMA
-
Karıştırmak işi
Sayfalarını karıştırmaya kalkınca içinden masaya bir kurşun düştü. - İhsan Oktay Anar
KARIŞTIRMAK
- Karışma işini yaptırmak
-
İçinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak
Ceplerimi karıştırdım, bozuk para bulamadım. - Falih Rıfkı Atay
-
Yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek
Ocak başında oturmuş bir ihtiyarca kadın, bir tencereyi karıştırıyor hem de için için ağlıyordu. - Ahmet Kabaklı
- Kurcalamak, oynamak
-
Göz atmak, araştırmak, incelemek
Saatlerce, istediğim kitapları, divanları, Servetifünun koleksiyonlarını karıştırdım. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Üstünkörü okumak
Verdiğim cevapları dinlemiyor gibi dalgın, parmaklarıyla bir risaleyi karıştırıyordu. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Ayırt edememek, tam olarak seçememek
Siz düşle gerçeği birbirine karıştırıyorsunuz.
KARIŞTIRILMA
- Karıştırılmak işi
KARIŞTIRIŞ
- Karıştırma işi
KARIŞTIRILMAK
- Karıştırma işi yapılmak