KARINCAİNCİTMEZ Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler
KARINCAİNCİTMEZ harflerini içeren 8 harfli 30 kelime bulunuyor. 8 harfli KARINCAİNCİTMEZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
MACERACI16,
AMERİKAN (Kelime Kökeni: Fransızca américain)
-
Amerikalılara özgü olan
Çalıştığı Amerikan okulunda öğretmen, ılım ılım bir aşk yaşadığını söyler. - Emine Işınsu
Birleşik Kelimeler: Amerikan armudu, Amerikan bademi, Amerikan bar, Amerikan bezi, Amerikan elması, Amerikan İngilizcesi, Amerikan salatası, Amerikan üzümü
ANIRTMAK
- Anırmasını sağlamak
KANIRTMA
- Kanırtmak işi
MANTIKEN (Kelime Kökeni: Arapça manṭiḳen)
- Mantıkça
TANINMAK
-
Kim veya ne olduğu bilinmek
İçeride bir süre, tanınan bu sesin verdiği bir korku ile her şey sustu. - Refik Halit Karay
-
Herhangi bir özelliği ile bilinmek
Tanınmak daha çok kendini tanıtmakla olabilir. - Metin And
- Hukuki yönden varlığı kabul edilmek
KANTİNCİ
- Kantin işleten kimse
KARATECİ
- Karate yapan kimse
NAZİKÂNE (Kelime Kökeni: Farsça nāzukāne)
-
Nazikçe
Yakından tanıdığında çok nazikâne kapının yolunu gösterdi. - Cahit Uçuk
TANKERCİ
- Tankerle taşımacılık yapan kimse
ANAMNEZİ (Kelime Kökeni: Fransızca anamnèsie)
- Anamnez
ANTİKACI
-
Antika eşya, eser satan veya toplayan kimse
İyi seçmeyi bilen bir antikacı. - Necip Fazıl Kısakürek
İZİNNAME (Kelime Kökeni: Arapça iẕn + Farsça nāme)
- Bırakma veya çıkarma kâğıdı
-
Bir nikâhın kıyılması için kadı tarafından verilen izin kâğıdı
Bir izinname çıkacak, iki imam beş on mecidiye alıp nikâh kıyacaklar. - Aka Gündüz
İNCİTMEK
-
İncinmesine yol açmak
Sol ayağımı geçen gün biraz incitmiştim. - Aka Gündüz
-
Kötü söz veya davranışla birini kırmak, üzmek
Bu gibi işlerin halkı incitmeyeceğini söylediler. - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: karıncaincitmez
İNCİNMEK
-
Çarpma, sıkışma, burkulma vb. etkenlerle vücudun bir yeri ağrı verir duruma gelmek
İncinir düz caddede, dağda gezen ayaklar. - Faruk Nafiz Çamlıbel
- Birinin herhangi bir davranışı yüzünden üzüntü duymak, gücenmek, kırılmak
KANTARCI
- Kantar yapıp satan kimse
- Kantarda tartan kimse
- Çarşıya, pazara getirilen şeyleri tartıp vergisini toplayan görevli