Karı ile Başlayan Kelimeler

KARI ile başlayan 53 kelime bulunuyor. Başında KARI olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Karı kelimesinin anlamı nedir? Karı ile biten kelimeler. İçinde karı olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

KARINCAİNCİTMEZ26

14 Harfli Kelimeler

KARIŞTIRICILIK25

13 Harfli Kelimeler

KARIŞTIRILMAK20, KARINCALANMAK18

12 Harfli Kelimeler

KARINCAEZMEZ23, KARINCASEVER23, KARINCALANIŞ20, KARINCAYİYEN20, KARIŞTIRILMA19, KARINCALANMA17

11 Harfli Kelimeler

KARIŞTIRICI21, KARIŞTIRMAK17

10 Harfli Kelimeler

KARINCASIZ19, KARIŞTIRIŞ19, KARIŞIKLIK16, KARIŞILMAK16, KARIŞTIRMA16, KARILAŞMAK15, KARIŞLAMAK15, KARINCALAR14, KARIKLAMAK12, KARINLAMAK12

9 Harfli Kelimeler

KARIŞILMA15, KARILAŞMA14, KARINCALI14, KARIŞLAMA14, KARINTASI12, KARIKLAMA11, KARINLAMA11

8 Harfli Kelimeler

KARINDAŞ14, KARINCIK13, KARIŞMAK13, KARIKMAK10, KARILMAK10, KARINMAK10

7 Harfli Kelimeler

KARIŞIM13, KARIŞIK12, KARIŞMA12, KARINCA11, KARIKMA9, KARILIK9, KARILMA9, KARIMAK9, KARINLI9, KARINMA9, KARINSA9, KARINTI9

6 Harfli Kelimeler

KARILI8, KARIMA8

5 Harfli Kelimeler

KARIŞ9, KARIK6, KARIN6

4 Harfli Kelimeler

KARI5

KARI

[isim]

  • Bir erkeğin evlenmiş olduğu kadın, eş, refika, zevce

    Eve varınca karım Fadime kapıyı açar. - Sait Faik Abasıyanık

[kaba konuşmada]

  • Kadın

    Analar ağlıyor, nişanlılar ağlıyor, karılar ağlıyordu fakat Saliha kadın buna alışmıştı. - Halide Edip Adıvar

[halk ağzında]

  • Yaşlı, ihtiyar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karı gibi
  • karının saçlısı, tarlanın taşlısı
  • karısının üstüne evlenmek

Birleşik Kelimeler: karı ağızlı, karı kız milleti, karı koca, karım köylü, karısı ağızlı, karısı köylü, katır karı, kocakarı, alkarısı, çarşamba karısı, mahalle karısı

KARIK

[isim]

  • Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması

[sıfat]

  • Karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz)

[isim]

[halk ağzında]

  • Ark
  • Arklar arasında kalan toprak parçası
  • Sabanla açılan çizi

KARIN

[isim]

  • İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi

    Şuursuz bir acele ile mahmuzlarını atının karnına vurdu. - Ömer Seyfettin

  • Döl yatağı

    Fakat karnındaki çocuk da bu insanüstü erkeğin bir parçasıydı. - Halide Edip Adıvar

  • Bazı şeylerde şiş ve içi boş bölüm

    Geminin karnı. Şişenin karnı.

  • Mide

    Karnım aç, elim ayağım donmuş gibi. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

  • İç, gönül, akıl, kafa

    Ben senin karnındakini ne bileyim?

[mecaz]

  • Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme

[fizik]

  • Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karın doyurmak
  • karnı büyümek
  • karnından konuşmak (veya söylemek)
  • karnını doldurmak
  • karnı tok it gölgede yatar
  • karnı tok, sırtı pek
  • karnı zil çalmak

Birleşik Kelimeler: karın ağrısı, karın boşluğu, karıntası, karın tokluğuna, karın zarı, karından ayaklılar, karından bacaklılar, karnı aç, karnı burnunda, karnı geniş, karnıkara, karnı kara, karnı tok, karnıyarık, karnından konuşan, orta karın, yumuşak karın, aç karnına, tok karnına

KARILI

[sıfat]

  • Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan

Birleşik Kelimeler: karılı kocalı, çok karılı

KARIMA

[isim]

  • Karımak işi

KARIKMA

[isim]

  • Karıkmak işi

KARILIK

[isim]

  • Kadın olma durumu
  • Evli kadının kocasına göre olan durumu veya görevi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karılık etmek

Birleşik Kelimeler: kocakarılık

KARILMA

[isim]

  • Karılmak işi

KARIMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Yaşlanmak, kocamak, ihtiyarlamak

KARINLI

[sıfat]

  • Karnı olan
  • Karnı büyük ve çıkıntılı olan

KARINMA

[isim]

  • Karınmak işi

KARINSA

[isim]

[halk ağzında]

  • Kuşların tüy değiştirme zamanı

KARINTI

[isim]

[denizcilik]

  • Anaforlarda oluşan çevrinti
  • Geminin yanından vurarak gemiyi sarsan dalga

KARIŞ

[isim]

  • Parmaklar birbirinden uzak duracak biçimde gergin duran elde, başparmak ile serçe parmağın uçları arasındaki açıklık

    Yürüyüp geçeceğim, basacağım yerlerin her bir karış mübarek toprağı benim için mukaddesti. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: karış karış, bir karış

KARIKMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Göz fazla ışıktan kamaşmak
  • Göz kar yağmış bir alana bakmaktan kamaşmak