KARTONCU Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KARTONCU harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli KARTONCU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KURCA9,
AKONT (Kelime Kökeni: Fransızca àcompte)
- Bir borca karşılık, hesabı daha sonra görülmek üzere yapılan kısmi ödeme
AKORT (Kelime Kökeni: Fransızca accord)
- Bir çalgıda doğru ses vermesi için yapılan ayar, düzen
- Armoniyi sağlayan seslerin birleşmesi
- Uyum, uyumluluk
Ata Sözleri ve Deyimler
- akort etmek
Birleşik Kelimeler: akordu bozuk
KOTAN
- Pulluk, büyük saban
KORNA (Kelime Kökeni: İtalyanca corna)
-
Motorlu taşıtlarda, bisikletlerde sesle işaret vermek için kullanılan ve içinden hava geçirilerek çalınan boru, klakson
Saat on iki olur olmaz, apartmanın önünde kornayı öttürdüm. - Aka Gündüz
KOTRA (Kelime Kökeni: Fransızca cotre)
-
Çoğunlukla bir direkli, randası olan, ince gövdeli yelkenli
Açıkta demir atmış kotrayı görüyor musun? - Falih Rıfkı Atay
- Irmak ve göl ağızlarında kurulan ve ince kazıklarla kamışlardan yapılma dalyan
KUTAN
- Saka kuşu
KURNA (Kelime Kökeni: Arapça ḳurne)
-
Hamam ve banyolarda musluk altında bulunan, içinde su biriktirilen, yuvarlak, mermer, taş veya plastik tekne
Yıkanmak için aralık yerdeki kurnaya müracaat... - Sait Faik Abasıyanık
KANTO (Kelime Kökeni: İtalyanca canto)
-
Tuluat tiyatrolarında oyundan önce genellikle kadın sanatçıların şarkı söyleyip dans ederek yaptığı gösteri
Kantodan piyese kadar her gösteriye katılıyor; herkesi hüzne, sevgiye, coşkuya, isteğe boğuyordu. - Cahit Külebi
- Bu gösteri sırasında söylenen şarkı
KARUN (Kelime Kökeni: Arapça ḳārūn)
- Çok zengin kimse
- Kur'an'da kendisinden çok zengin olarak söz edilen ve bütün mal varlığı bir anda yok olan kişi
NOKTA (Kelime Kökeni: Arapça nuḳṭa)
- Çok küçük boyutlarda işaret, benek
- Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret
-
Yer
Köşkten çıktık ve bahçenin her noktasını uzun uzun durup konuşarak dolaştık. - Ahmet Haşim
-
Konu, konu ile ilgili önemli bölüm
Genç adam o noktada alaka uyandırıcı bir şey keşfetmiş gibiydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Nöbetçi bulunan yer
Orada polis noktası var.
-
Nöbetçi, gözcü, bekçi
O yokuşun başındaki küçücük karakolun her gece çıkardığı noktayı unutuyorsunuz. - Ömer Seyfettin
-
Sınır, derece, radde
Savaşın gerçekleşme noktasına yaklaştığı sırada...
- Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.)
- Hiçbir boyutu olmayan işaret
- Orta nokta
Ata Sözleri ve Deyimler
- nokta koymak
- noktasına virgülüne dokunmadan
Birleşik Kelimeler: nokta atışı, noktainazar, nokta memuru, nokta nokta, nokta turizmi, noktası noktasına, başnokta, iki nokta, kara nokta, karanlık nokta, kırmızı nokta, kilit nokta, kör nokta, maddesel nokta, orta nokta, ölü nokta, sarı nokta, siyah nokta, üç nokta, alevlenme noktası, başa baş noktası, başlangıç noktası, başucu noktası, besleme noktası, boğumlanma noktası, buharlaşma noktası, can noktası, çıkış noktası, dayanak noktası, denetim noktası, doğu noktası, donma noktası, doruk noktası, doyma noktası, doyum noktası, dönüm noktası, düğüm noktası, ergime noktası, güney noktası, güz noktası, hareket noktası, ilkbahar noktası, izabe noktası, kavrama noktası, kaynama noktası, kerteriz noktası, kırılma noktası, kuzey noktası, nirengi noktası, odak noktası, parlama noktası, penaltı noktası, polis noktası, püf noktası, santra noktası
NOKRA (Kelime Kökeni: Arapça nuḳra)
- Büveleğin sebep olduğu, genellikle davar ve sığırlarda, seyrek olarak insanlarda rastlanan, ortası delik şişkinliklerle tanınan hastalık
NATUK (Kelime Kökeni: Arapça naṭūḳ)
- Düzgün, güzel ve kolaylıkla söz söyleyen
ORTAK
-
Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar, partner
Bırakın, ortağıma bir telefon edeyim. - Haldun Taner
-
Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek
Edebiyata şiirle başlamak, büyük küçük bütün yazarlarda görülen ortak bir yöndür. - Necati Cumalı
-
Kuma
Kendi üstüne bir ortağın getirilmesi Emeti'nin pek ziyade gücüne gitmişti. - Ercüment Ekrem Talu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ortak (veya kuma) gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş
- ortak etmek
- ortak olmak
Birleşik Kelimeler: ortak bölen, ortak çarpan, ortak dil, ortak fark, ortak gider, ortak hesap, ortak kat, ortak mülkiyet, ortak nesne, ortak ölçülmez sayılar, ortak özne, ortak payda, ortak tam bölen, ortak tümleç, ortak yapım, ortak yaşama, ortakyaşar, ortak yönetim, ortak yüklem, dert ortağı, çok ortaklı
OKTAN (Kelime Kökeni: Fransızca octane)
- Formülü C8H18 olan doymuş hidrokarbonlara verilen ad
RAKUN (Kelime Kökeni: İngilizce racoon)
- Kuzey Amerika'da, ağaçlarda yaşayan, kafası tilkiye benzeyen, uzun kuyruğu alaca halkalı, boyu yaklaşık 90, kuyruğu 30 santimetre olan kürklü hayvan (Procyon lotor)