KARTEZYENİZM Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
KARTEZYENİZM harflerini içeren 7 harfli 31 kelime bulunuyor. 7 harfli KARTEZYENİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
MANYEZİ13,
ENTRİKA (Kelime Kökeni: Fransızca intrigue)
-
Bir işi sağlamak veya bozmak için girişilen gizli çalışma, oyun, dolap, düzen, dalavere, desise, hile, dek (II)
Komşu çocuğuyla entrikaları, yarım temasları hiç olmamıştır. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- entrika çevirmek
- entrikaya kurban gitmek
KERATİN (Kelime Kökeni: Fransızca kératine)
- Tırnak, boynuz, kıl gibi üst deri ürünü olan yapıları oluşturan proteinli madde
ERİTMEK
-
Erimesini sağlamak, erimesine yol açmak
Fazla yağlarını eritmek için karısı ile yürüyüşe çıkan fabrikatör... - Haldun Taner
- Harcayıp tüketmek
- Çok üzmek
- Zayıflatmak
- Yok etmek
ERİNMEK
- Üşenmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- erinenin oğlu kızı olmamış
EMEKTAR (Kelime Kökeni: Türkçe emek + Farsça -dār)
-
Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)
Ertesi sabah bahçede gezinirken Mehmet, emektar azaplarından birini gördü. - Emine Işınsu
-
Çok kullanılmış, eski
Emektar makinenin tozlarını silip masaya yerleşmeye karar verdim. - Çetin Altan
EKTİRME
-
Ektirmek işi
Bu ektirmeyi yapınca dökülmemiş saçlarınızı da korumuş oluyorsunuz. - Selçuk Erez
KERAMET (Kelime Kökeni: Arapça kerāmet)
-
Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı davranış veya durum
Babamın, mucize ve keramet kıssaları olarak bize anlattığı şeyler bu çeşit gülünç ve çocukça masallardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Olağanüstü durum
Ata Sözleri ve Deyimler
- keramet buyurdunuz (veya keramette bulundunuz)
- kerameti kendinden menkul
- keramette bulunmak
Birleşik Kelimeler: keramet sahibi
KATİYEN (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭʿiyyen)
-
Hiçbir zaman, asla
Ekmek yediğin kapıya katiyen küfranlık etmeyeceksin. - Kemal Tahir
-
Kesinlikle
Ancak bu emirler insafsız görünseler bile katiyen ahlaksızca olamazlardı. - Asaf Halet Çelebi
RANTİYE (Kelime Kökeni: Fransızca rentier)
- Getirimci
TENKİYE (Kelime Kökeni: Arapça tenḳiye)
- Anüsten su vererek kalın bağırsağın içini temizleme
- Bu iş için kullanılan araç
EYİTMEK
-
Demek
Kul Mustafa eydür coştum / Aşkın deryasına düştüm - Kul Mustafa
EMNİYET (Kelime Kökeni: Arapça emniyyet)
-
Güvenlik
Kendi vatandaşlarının ırz, mal, can emniyeti hakkında teminat istiyorlar. - Ercüment Ekrem Talu
-
Güven, inanma, itimat
Paris'teki hemşehriler bana büyük bir sevgi ve emniyetle kucaklarını açmışlardı. - Reşat Nuri Güntekin
- Polis işleri
-
Güvenlik işlerinin yürütüldüğü yer
Emniyet müdürlüğü.
- Bir araçta güven sağlayıcı parça
Ata Sözleri ve Deyimler
- emniyet altına almak
- emniyet etmek
- emniyet vermek
Birleşik Kelimeler: emniyet amiri, emniyet durağı, emniyet düğmesi, emniyet kemeri, emniyet kilidi, emniyet pimi, emniyet supabı, emniyet şeridi
KEMİYET (Kelime Kökeni: Arapça kemmiyyet)
-
Nicelik
Onun koleksiyonculuğu, kemiyetteki kahramanlığı ise, boyuna keyfiyette arayıp asla bulamadığı kadını ne yapıp yapıp yakalayabilmek gayretinden. - Necip Fazıl Kısakürek
MERİYET (Kelime Kökeni: Arapça merʿiyyet)
- Yürürlük
NEZARET (Kelime Kökeni: Arapça neẓāret)
- Bakma, gözetme, gözetim
- Gözaltı
-
Nezarethane
Zaptiye nezaretinde temiz bir dayaktan sonra hepimizi bir yere sürdüler. - Reşat Nuri Güntekin
- Bakanlık
- Görü
Ata Sözleri ve Deyimler
- nezarete almak
- nezaret etmek
Birleşik Kelimeler: nezarethane