KARMAKARIŞIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
KARMAKARIŞIK harflerini içeren 7 harfli 21 kelime bulunuyor. 7 harfli KARMAKARIŞIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KIRIŞMA13,
KARKARA (Kelime Kökeni: Arapça ḳarḳara)
- Uzun bacaklılardan, bataklık bölgelerde yaşayan, kışı sıcak ülkelerde geçiren, başı sorguçlu turna
KARARMA
-
Kararmak işi
Hava kararmaya yüz tutunca, içine bir daralma geliyor çocuğun. - Ayşe Kulin
- Görüntülerin gittikçe kararıp görünmez duruma geçmesine dayanan bir noktalama türü
KARAMAK
-
Hor görmek
Merhametin çoktur beni karama / Beni görüp mah yüzünü bürüme - Karacaoğlan
- Karalamak, kara çalmak, lekelemek
- Kötülemek, yermek
KIRKMAK
- Bir şeyi uçlarından kesmek
-
Saç, sakal veya tüyü kesmek
Saçlarını çok kırkmışsın.
-
Koyun, keçi vb. hayvanların tüylerini kesmek
Günün birinde ihtiyar çoban koyunun birini kör bir makasla kırkıyordu. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu
KARIKMA
- Karıkmak işi
KARIMAK
- Yaşlanmak, kocamak, ihtiyarlamak
KAKIMAK
- Bir kimsenin yaptığı işin beğenilmediğini kendisine sert sözlerle söylemek
- Öfkelenmek, kızmak
- Darılmak
- Paylamak
KARAKAŞ
- Genellikle Güneydoğu Anadolu'da yetiştirilen, vücudu beyaz, ağız, burun, göz etrafı, kulak ve tırnakları siyah, yağlı kuyruğunun uç kısmı fazla sarkık bir tür koyun
KARARIŞ
- Kararma işi
KARMAŞA
-
Karmaşık olma durumu
Rafların üst katlarında düzenli düzenli sıralanmış kitaplar, alt katlara doğru bir karmaşa hâlini almış. - Adalet Ağaoğlu
-
Kişiliğin oluşma ve gelişme evrelerinde ortaya çıkan ve ömür boyu davranışları etkileyebilen bilinç dışı dürtü ve güdüler bütünü, kompleks
Nihayet toplumsal çöküşün birey üzerinde yarattığı düşünsel, duyumsal karmaşaya geçilir. - Selim İleri
Birleşik Kelimeler: kavram karmaşası, ruh karmaşası, üstünlük karmaşası
ŞAKRAMA
- Şakramak işi
AŞIRMAK
- Yüksek veya geçilmesi güç bir yerin üstünden diğer yanına geçirmek
-
Çalmak, çalıp götürmek, araklamak
Borcunu ödeyemeyecek fakat bavulunu oradan nasıl aşırabilecekti? - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Tehlike içinde bulunan bir şeyi acele kaçırmak
Yangın büyüyünce eşyayı bostana aşırdılar.
- Başkasının eserinden parçalar alıp kendisininmiş gibi göstermek
AKIŞMAK
- Karşılıklı akmak
-
Her yönden gelip gitmek
Sessiz, hayatın durgun akıştığı bir arka sokak. - Selim İleri
KAKIŞMA
-
Kakışmak işi
Bir itişme, bir kakışma, bir yanındakine çelme vurup öne geçme yarışıdır gidiyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: ses kakışması
KARIŞIK
-
Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş
Karışık salata.
- Düzensiz, dağınık, intizamsız
-
Karışmış
Ağzından kanla karışık diş parçalarını, onu yumruklayanların suratlarına tükürdü. - Halikarnas Balıkçısı
-
Saf olmayan, mağşuş
Karışık süt.
-
Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan
Bana ne, bu bir yığın ne olduğunu anlamadığım, karışık, dolambaçlı işten! - Necati Cumalı
-
Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık
Tuhaf şey! Hakikaten karışık bir kadın. - Peyami Safa
-
Dolu
Serin rüzgârlarını deniz kesti keseli /Tıkıyor göğüsleri kum karışık sam yeli - Faruk Nafiz Çamlıbel
- Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan
Birleşik Kelimeler: karmakarışık