Karmak ile Biten Kelimeler

KARMAK ile biten 3 kelime bulunuyor. Sonu KARMAK olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Karmak kelimesinin anlamı nedir? Karmak ile başlayan kelimeler. İçinde karmak olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

ÇIKARMAK13,

YAKARMAK11

6 Harfli Kelimeler

KARMAK7

KARMAK

[-i]

  • Karıştırmak, birbirine katmak

[nesnesiz]

  • Toz durumundaki bir şeyi sıvı ile karıştırarak çamur veya hamur durumuna getirmek

    Yapı için harç karmak. Boya karmak.

Birleşik Kelimeler: betonkarar

YAKARMAK

[-e]

  • Israrlı bir biçimde istemek, yalvarmak

    Yalvarmak, yakarmak nafile bugün / Gözünün yaşına bakmadan gider - Cahit Sıtkı Tarancı

  • Tanrı'ya içten yalvararak dua etmek, niyaz etmek

Birleşik Kelimeler: yalvarış yakarış

ÇIKARMAK

[-den]

  • Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak

[-i]

  • Sonunu getirmek

    Bu para ile ayı çıkarırız.

[-i]

  • Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek

[-i]

  • Bulmak, ortaya koymak

    Yalanını çıkarmak. Yanlışını çıkarmak.

[-i]

  • Hatırlamak

    Adamı nereden tanıdığımı tam olarak çıkarmaya çalıştım. - Necati Cumalı

[-i]

[-den]

  • Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek

    Öfkesini benden çıkardı.

[-i]

[-den]

  • Sağlamak, elde etmek

    Ekmeğini taştan çıkarmak.

[-i]

[nesnesiz]

  • Gibi göstermek, bir davranış yüklemek

    Birini hırsız çıkarmak. Suçlu çıkarmak.

[-i]

  • Sindirim yolundan dışarı atmak, kusmak

    Sonunda dayanamayıp o gece ne yediyse çıkardı. - İhsan Oktay Anar

  • İlgisini keserek uzaklaştırmak

[-i]

  • Giysi, ayakkabı vb.ni vücuttan ayırmak, soymak

    İhtiyar hatun, onun ayakkabılarını ve ceketini çıkarıp çekilip gitmişti. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]

  • Yayımlamak

    Gençlerin tenkitlerini gördü, yeni çıkardıkları edebiyat tarihlerini karıştırdı. - Orhan Seyfi Orhon

[-i]

  • Gidermek

    Lekeyi çıkarmak.

[nesnesiz]

  • Yapmak, üretmek

    Bu terzi çok iş çıkarıyor.

[-e]

[nesnesiz]

  • Sunmak

    Konuklara çerez çıkardı.

[-e]

[-i]

  • Göstermek

    Sosyeteye bir ustabaşıyı kocam diye çıkaracaksın. - Memduh Şevket Esendal

[-i]

[-le]

  • Bir müzik parçasını notalarıyla çalmak

    Yeni öğrendiği bir tangoyu piyanoda tek parmakla çıkarmaya çalışan İlhami... - Haldun Taner

[nesnesiz]

  • Yollamak, göndermek

    Bir adam çıkarıp oğlunu yanına getirtti.

[nesnesiz]

  • Boşaltmak

    Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik. - Refik Halit Karay

[nesnesiz]

  • Resim yapmak

[nesnesiz]

  • Fotoğraf çektirmek

[-i]

[mecaz]

  • Söylemek

    Bu dedikoduyu ortaya mutlak bizim arkadaş çıkarmıştır. - Osman Cemal Kaygılı

[-i]

[-den]

[matematik]

  • Üçüncü bir sayı elde etmek üzere belli bir sayıdan, daha az değerli başka bir sayı kadar birim eksiltmek, tarh etmek