KARGASEKMEZ Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KARGASEKMEZ harflerini içeren 6 harfli 23 kelime bulunuyor. 6 harfli KARGASEKMEZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
EGZAMA14,
KARMAK
- Karıştırmak, birbirine katmak
-
Toz durumundaki bir şeyi sıvı ile karıştırarak çamur veya hamur durumuna getirmek
Yapı için harç karmak. Boya karmak.
Birleşik Kelimeler: betonkarar
KARSAK
- Köpekgillerden, soluk kahverengi, karnı beyaz tüylü, kısa kulaklı, postundan kürk yapılan bir tür memeli (Vulpes corsac)
KARKAS (Kelime Kökeni: Fransızca carcasse)
- Demirli betonla yapılmış yapı
- Kemikli sığır eti
KAMERA (Kelime Kökeni: Fransızca caméra)
- Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı
- Kameraman
- Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk
Birleşik Kelimeler: kamera şakası, termal kamera
KERKES (Kelime Kökeni: Arapça kerkes)
- Akbaba
MARKKA (Kelime Kökeni: Fince)
- Finlandiya para birimi, mark
RAKKAS (Kelime Kökeni: Arapça raḳḳāṣ)
-
Sarkaç
Bu rakkasın durmasına hiçbirimiz alışık değilizdir bu evde, o hep aynı ahenkle sallanmalı. - Ahmet Muhip Dranas
- Raksı meslek edinmiş erkek
KERMES (Kelime Kökeni: Fransızca kermesse)
- Bir derneğe, bir çalışmaya yardım sağlamak amacıyla genellikle açık havada satış yapılarak gelir sağlanan toplantı
- Küçük şehirlerde bayram veya panayır günlerinde yapılan eğlenceli toplantı
KESMEK
-
Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak
İpi kesmek.
-
Dibinden ayırmak
Ağaçları kesmek. Dalları kesmek.
-
Düzgün parçalara ayırmak
Eti kesmek. Patatesi kesmek.
-
Kesici bir araçla yaralamak
Nasıl sol elimle sağ elimi kesip biçeceğim? - Reşat Nuri Güntekin
-
Ucunu almak
Saç kesmek. Tırnak kesmek.
-
Hayvanın başını gövdesinden ayırmak, boğazlamak
Koyun kesmek. Tavuk kesmek.
-
Son vermek, gidermek
Bu ilaç baş ağrısını keser.
-
Ara vermek
Bu üç zavallı bizden rahatsız oldular ve derslerini keserek çekildiler. - Memduh Şevket Esendal
-
Bir şeyden yoksun bırakmak, vermemek
Yardımı kestiler. Ücreti ödemeyince telefonu kestiler.
-
Akımı durdurmak
Şimdi belediye ile anlaşamayan müteşebbis cereyanı kesmiş. - Sait Faik Abasıyanık
-
Belirtmek, kararlaştırmak
Gününü daha kesmedik.
-
Verilecek şeyin bir bölümünü alıkoyup vermemek
Ücretinden beş lira kesmişler.
- Para basmak
-
Azaltmak, güçleştirmek
Rüzgâr geminin yolunu kesiyor.
- İskambil kâğıtlarında destenin üzerinden bir bölümünü kaldırıp öte yana koymak
-
Geçişi önlemek
Yolu kesmek.
-
Susmak
Kes artık yeter!
- Hasta organı ameliyatla almak
-
Bölmek, ayırmak
Bulvarı kesen küçük sokaklardan biri.
- Yazıyı, filmi kısaltmak
- Uydurmak, yalan söylemek
-
Rüzgâr, soğuk vb. çok etkili olmak
Rüzgâr yüzümü kesiyor.
-
Birini yermek, kötülemek
Hiç değil beni kesmeden edemez o. - Orhan Kemal
- Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak
- Vahşice öldürmek
- Oyuncuyu takım kadrosuna almamak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kesip atmak
- kesip biçmek
- kes parmağını çık pazara, merhem buyuran çok olur
- kestiği tırnak olamamak
Birleşik Kelimeler: kesyap, kesyapıştır, ateşkes
KASMAK
- Kasları gergin duruma getirmek
- Kısaltmak
- Daraltmak
- Bölmek, ayırmak
- Baskısı altında tutmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kasıp kavurmak
Birleşik Kelimeler: kasım kasım
SARKMA
- Sarkmak işi
SARMAK
- Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek
-
Kuşatmak, çevirmek, ihata etmek
Gece, ahenk içinde divanımı/ Şenlendirse pırıl pırıl rakkaseler / Gece, gece, her yanımı / Sarsa güller, laleler, menekşeler - Halit Fahri Ozansoy
- Dolayında yer almak
-
Yayılıp etkisi altına almak, kaplamak
Kültür düşüklüğündeki çöküş, yaygın bir hastalık gibi sarar toplumu. - Necati Cumalı
-
Örtmek
Ah işte tövbe ettik bütün suçlarımızdan / Bir gaflet perdesiydi gözlerimizi saran - Enis Behiç Koryürek
- Kucaklamak
-
Yumak yapmak
İpliği sarmak.
- Şerit, ip vb. şeyler dolaşmak
-
Kâğıt veya bir bitki yaprağıyla dürmek
Dolma sarıyorum diye yaprağı parmağıma doladım. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Sardığı sigarayı tabakasına yerleştiriyor. - Tarık Buğra
-
Sarılıp tırmanmak
Asma çardağı sardı.
-
Bir şeyi başka bir şeyin içine koyup onunla kaplamak
Kitabı kâğıda sarmak.
- Taşıt tırmanmak, yükseğe doğru çıkmak
-
Saldırmak, hücum etmek
Faik Efendi biliyordu ki saracaklar hem de fena saracaklar. - Memduh Şevket Esendal
- Bir görev veya işin yerine getirilmesini başkasına yüklemek
-
Sözle saldırmak, tedirgin etmek
Evdekilerin hepsi bana sarıyor.
-
Hoşuna gitmek, zevkini okşamak
Bu canlılık, insanı on yıl önce görmüş olduğum muhteşem yazdan daha başka türlü sarıyordu. - Ahmet Hamdi Tanpınar
Ata Sözleri ve Deyimler
- sarıp sarmalamak
SERMEK
-
Kurutmak için asmak
Kar gibi çamaşırları serip eve döndü. - Oktay Rifat
-
Göstermek amacıyla asmak veya yaymak
Çeyiz sermek.
-
Düz bir yere yaymak
Üzüm sermek. Bulgur sermek.
-
Açarak yaymak veya döşemek
Çerçeveli çerçevesiz bir sürü fotoğraf çıkarıp masanın üzerine serdi. - Aka Gündüz
-
Boylu boyunca yere yatırmak, düşürmek veya hırpalamak
Onun için bir an önce leşlerini köpek leşi gibi İstanbul'un çamurlu kaldırımlarına sermek zamanı gelmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Boşlamak, savsaklamak
Birleşik Kelimeler: sere serpe
SEKMEK
-
Tek veya iki ayak üzerinde sıçramak
Evden yola, yoldan eve varabilmek için evvelce yerleştirilmiş iri kayalar üzerinde sekmek gerekirdi. - Haldun Taner
- Tek veya iki ayak üzerinde sıçrayarak ilerlemek
-
Atılan bir nesne bir yere dokunduktan sonra sıçrayarak gitmek
Taş seke seke gözden kayboldu.
-
Bir yere, bir cisme çarparak yön değiştirmek
Mermi sekti.
-
Aralık vermek
Hastanın ateşi bir gün bile sekmedi.
Birleşik Kelimeler: kargasekmez
KAMKAZ
- Kesme özelliğini yitirmiş, körleşmiş, keskin olmayan bıçak, orak vb. araç