KARGABEYNİ Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KARGABEYNİ harflerini içeren 6 harfli 27 kelime bulunuyor. 6 harfli KARGABEYNİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BEYGİR14, GABYAR14, BİGANE12, GABARİ12, GRABEN12, GARİBE12, KAYGAN12, BİRYAN10, BAKİYE10, BAYRAK10, BAYKAN10, ERGANİ10, ENBİYA10, YABANİ10, BANKER8, BAKİRE8, ERBAİN8, EKABİR8, KİNAYE8, KABARE8, KABİNE8, KAYNAR8, KAYRAN8, RAKİBE8, ARNİKA6, KARİNE6, KARİNA6

ARNİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca arnica)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Öküzgözü (I)

KARİNE (Kelime Kökeni: Arapça ḳarīne)

[isim]

[eskimiş]

  • Karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu
  • Belirti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karine ile anlamak

KARİNA (Kelime Kökeni: İtalyanca carena)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi omurgası
  • Gemi teknesinin su içinde kalan bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karina etmek
  • karinaya basmak

BANKER (Kelime Kökeni: Fransızca banquier)

[isim]

  • Banka sahibi
  • Para, altın vb. taşınır değerlerin ticaretiyle uğraşan kimse

    Parayı aldıktan sonra harekete geçmediğinden aleyhine banker tarafından dava açılıyor. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Çok zengin kimse

BAKİRE (Kelime Kökeni: Arapça bākire)

[sıfat]

  • Cinsel ilişkide bulunmamış (dişi), kızoğlan, kızoğlankız, erden

    Bu mahallede bakire kızları bakkal dükkânına bile yollamıyorlar. - Peyami Safa

ERBAİN (Kelime Kökeni: Arapça erbaʿ īn)

[isim]

[eskimiş]

  • Rumi takvimde 22 Aralık'tan 31 Ocak gününe kadar süren kırk günlük kış dönemi

EKÂBİR (Kelime Kökeni: Arapça ekābir)

[isim]

[eskimiş]

  • Büyükler, devlet büyükleri, ileri gelenler

    Kaymakam beyin hemen arkasında kalan ekâbiri umursamadan sıtma doktoru da kalkmıştı. - Tarık Buğra

[alay yollu]

  • Kendini beğenmiş kimse

    Senin gibi ekâbir bir adam bu tür haberlerin peşinde koşturmaz. - Ahmet Ümit

KİNAYE (Kelime Kökeni: Arapça kināye)

[isim]

  • Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz

    Babam bu kinayeyi anlardı sanırım fakat anlamamazlıktan gelirdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz

    Demek lokantadaki kinayeler hep ona karşıydı. Aleyhine bir şeyler kuruluyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[edebiyat]

  • Bir sözü gerçek anlamının dışında kullanma sanatı

KABARE (Kelime Kökeni: Fransızca cabaret)

[isim]

  • Çeşitli gösterilerin yapıldığı eğlence yeri
  • Meyhane

Birleşik Kelimeler: kabare tiyatrosu

KABİNE (Kelime Kökeni: Fransızca cabinet)

[isim]

  • Bakanlar Kurulu, hükûmet
  • Hekim muayenehanesi

    Rengi doktor kabinelerinin kapılarındaki cilalı siyah levhalar gibi parlıyor. - Aka Gündüz

  • Kabin

    Bir kabineye girip soyundum. - Sait Faik Abasıyanık

  • Hela

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabine çekilmek
  • kabine düşmek

KAYNAR

[sıfat]

  • Kaynamakta olan

    Bir kaynar su kazanından dışarı fırlar gibi kendini caddenin serin havasına attı. - Peyami Safa

  • Çok sıcak

[isim]

  • Yeni doğum yapmış anneye ve konuklara sunulan tatlı içecek

[isim]

[halk ağzında]

  • Kaynak, pınar

[isim]

  • Kaynarca

KAYRAN

[isim]

[halk ağzında]

  • Orman içinde geniş ve çıplak alan, düzlük

RAKİBE (Kelime Kökeni: Arapça raḳībe)

[isim]

[eskimiş]

  • Kadın rakip

    Kocalarının aşkına sahip ve hâkim olmak hususundaki mübarezede kadınlar rakibelerine nispetle pek müsait olmayan bir mevkide bulunurlar. - Hüseyin Cahit Yalçın

B

[kimya]

  • Bor elementinin simgesi

BAKİYE (Kelime Kökeni: Arapça baḳiyye)

[isim]

[eskimiş]

  • Artık, artan, kalan, geri kalan şey

    Hastanelerde boş yatak kalmamış, çoğunda ikişer kişi, bakiyesini bahçeye yatırıyorlar. - Attila İlhan

  • Kalıntı

    Bunun bir eski ev değil, dünyayı terk etmişlere mahsus bir manastır bakiyesi olduğunu anlardım. - Abdülhak Şinasi Hisar

[ekonomi]

  • Alacak ve borçlar arasındaki fark