KARDİYOSKOPİ Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler

KARDİYOSKOPİ harflerini içeren 3 harfli 54 kelime bulunuyor. 3 harfli KARDİYOSKOPİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

POY10, DİP9, POS9, PAY9, PİS8, PAS8, ROP8, SAP8, ARP7, KİP7, KAP7, PİR7, PAK7, PİK7, RAP7, SOY7, YAD7, DOK6, KOD6, KOY6, ODA6, OYA6, SAY6, YOK6, YAS6, ADİ5, DAR5, DİK5, İYİ5, KAY5, RAY5, YAR5, YAK5, ASİ4, ASK4, AKS4, İSA4, İRS4, KOK4, KOR4, KAS4, ORA4, SİK4, SKİ4, SAK4, ARİ3, ARK3, İRİ3, İKİ3, İKA3, KİR3, KİK3, KAK3, KAR3

ARİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿārī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Çıplak
  • Arınmış, soyutlanmış

    Bu görüş her türlü edebî şişirmelerden ari bir görüştür. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

  • İran'dan geçerek Kuzey Hindistan'a yerleşen halk veya bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Ari dil

ARK

[isim]

  • İçinden su akıtmak için toprak kazılarak yapılan açık oluk, arık, dren, karık

    Konduların ortasına ark yapıp göllenen suları dışarı akıttılar. - Lâtife Tekin

İRİ

[sıfat]

  • Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı

    Erdal, nişan halkasına benzediğini fakat taşlarının iri olduğunu söyledi. - Emine Işınsu

Birleşik Kelimeler: iribaş, iri iri, iri kıyım, iri laf, iri yapılı, iri yarı, irili ufaklı, genç irisi

İKİ

[isim]

  • Birden sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 2 ve II rakamlarının adı

[sıfat]

  • Birden bir artık

    Ertesi gün iki kardeş erken çıkmışlardı yola. - Ayşe Kulin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iki ahbap çavuş
  • iki arada bir derede (kalmak)
  • iki arada kalmak
  • iki arslan bir posta sığmaz
  • iki at bir kazığa bağlanmaz
  • iki ateş arasında kalmak
  • iki ayağını bir pabuca sokmak
  • iki baş bir kazanda kaynamaz
  • iki baştan olmak
  • iki cambaz bir ipte oynamaz
  • iki cami arasında kalmış beynamaz
  • iki çıplak bir hamama yakışır
  • iki çift laf (veya lakırtı veya söz) etmek
  • iki deliye bir uslu koymuşlar
  • iki dinle bir söyle
  • iki dirhem bir çekirdek
  • iki el bir baş için
  • iki eli (birinin) yakasında olmak
  • iki eli (kızıl) kanda olsa
  • iki eli böğründe kalmak
  • iki elim yanıma gelecek
  • iki eli şakaklarında düşünmek
  • iki eli yanına gelmek
  • iki emini bir yemin aralar
  • iki gönül bir olunca samanlık seyran olur
  • iki gözü iki çeşme
  • iki gözü iki çeşme ağlamak
  • iki gözüm kör olsun
  • iki hırtı bir pırtı
  • iki kaptan bir gemiyi batırır
  • iki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış
  • iki karpuzu bir koltuğa sığdırmak
  • iki kat olmak
  • iki kere iki dört eder
  • iki kulak bir dil için
  • iki lafı (veya sözü) bir araya getirememek
  • iki lakırtı etmek
  • iki lakırtıyı bir araya getirmek
  • iki ölç, bir biç
  • iki rahmetten (veya iyilikten) biri
  • iki satır laf etmek (veya konuşmak)
  • iki seksen uzanmak
  • ikisi bir kapıya çıkmak
  • ikisini bir kazana koysalar kaynamazlar
  • iki söz bir pazar
  • iki testi tokuşunca biri elbet kırılır
  • iki tımar bir yem yerine geçer
  • iki ucu boklu değnek
  • iki ucunu bir araya getirememek
  • iki yakası bir araya gelmemek
  • iki yakasını bir araya getirememek

Birleşik Kelimeler: iki anlamlı, iki ayaklı, iki başlı, iki bir, ikibuçukluk, iki büklüm, iki canlı, iki cihan, iki cinslikli, iki çenekliler, iki çenetli, ikiçifte, iki dilli, iki düzlemli, iki eşeyli, iki evcikli, iki fazlı, iki geçeli, iki gözüm, iki kanatlılar, iki katlı, iki nokta, iki paralık, iki parmaklı, iki şekilli, ikitek, iki tek, ikitelli, iki terimli, iki yaşamlı, ikiyüzlü, iki yüzlü, ikide bir, ikide birde, beş iki, bir iki, üç iki, onikitelli, yetmiş iki millet

KİR

[isim]

  • Herhangi bir şeyin veya vücudun üzerinde oluşan, biriken pislik, pasak

    Yanaklarında yer yer kirle karışmış gözyaşı var. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

  • Utanılacak durum, leke, şaibe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kir götürmek
  • kir götürmek
  • kiri kabarmak
  • kir tutmak

Birleşik Kelimeler: kir pas, el kiri, etek kiri, yüz kiri

KİK (Kelime Kökeni: İngilizce gig)

[isim]

[denizcilik]

  • Futa

    Kısacık boyuyla üç çifte kikine yerleşerek dümen kullanırdı. - Abdülhak Şinasi Hisar

KAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Elma, armut vb. meyvelerin kurutulmuşu

    İki sipahinin yancıklarında biraz peksimet, biraz da dut kakı olduğu hâlde daha bir lokma yemiş değillerdi. - Nihal Atsız

[sıfat]

[mecaz]

  • Zayıf ve kuru (kimse)

KAR

[isim]

  • Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak düşen su buharı

    Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karda yürüyüp (veya gezip) izini belli etmemek
  • kar gibi
  • kar kuytuda, para pintide eğleşir
  • kar ne kadar çok yağsa yaza kalmaz
  • kar susuzluk kandırmaz

Birleşik Kelimeler: kar baykuşu, kar beyaz, kar çiçeği, kardelen, kar dikeni, kar fırtınası, kar helvası, kar ispinozu, kar kuşu, kar kuyusu, kar sapanı, kartopu, kar topu, karyağdı, kar yükü, kardan adam, buzul kar, kristal kar, sulu kar

[isim]

  • Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı
  • İş

[mecaz]

  • Yarar, fayda

    Bundan benim hiçbir kârım yok.

[ekonomi]

  • Üretim faktörlerinden biri olan girişimcinin üretimden aldığı pay

[ticaret]

  • Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki fark

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kâr bırakmak
  • kâr etmek
  • kâr etmemek
  • kâr getirmek
  • kârını tamam etmek
  • kârı olmamak
  • kâr koymak
  • kâr zararın kardeşidir (veya ortağıdır)

Birleşik Kelimeler: kâr haddi, kâr marjı, kâr merkezi, kâr payı, kâr paylaşımı, her hâlükârda, akıl kârı

ASİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿāṣī)

[sıfat]

  • Başkaldırıcı

    Padişah içeriye geçince asilerin bir an önceki sersemliği geçti. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Dikbaşlı

    Asi evlat.

ASK (Kelime Kökeni: Fransızca asque)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Asklı mantarlara özgü üreme organı

AKS (Kelime Kökeni: Fransızca axe)

[isim]

  • Dingil

İSA (Kelime Kökeni: İbranice)

[isim]

  • `İyilik edeyim derken kimseyi memnun edemedi` anlamındaki İsa'yı küstürdü, Muhammed'i memnun edemedi atasözünde geçen bir söz

İRS (Kelime Kökeni: Arapça irs̱)

[isim]

[eskimiş]

[biyoloji]

  • Kalıtım

KOK (Kelime Kökeni: İngilizce coke)

[isim]

  • Maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen, birleşiminde kömürden çok daha az oranda uçucu madde bulunan katı yakıt, kok kömürü

Birleşik Kelimeler: kok kömürü

KOR

[isim]

  • İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür veya odun parçası

[mecaz]

  • Büyük acı, üzüntü, sıkıntı, dert

    Kimseye göstermedikleri bir kor yanar içlerinde. - Çetin Altan

[sıfat]

[mecaz]

  • Kırmızı renkli

    Gül tenli, kor dudaklı, kömür sürmeli / Şeytan diyor ki sarmalı, yüz kere öpmeli - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kor dökmek
  • kor gibi
  • kor gibi yanmak

Birleşik Kelimeler: akkor