KARBONLAŞMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

KARBONLAŞMAK harflerini içeren 8 harfli 35 kelime bulunuyor. 8 harfli KARBONLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BOŞALMAK15, BOŞANMAK15, BOKLAŞMA15, BOŞLAMAK15, BAŞARMAK14, BAŞLAMAK14, BAŞLANMA14, KOKLAŞMA13, KORLAŞMA13, NAKŞOLMA13, OKŞANMAK13, ŞORLAMAK13, ŞAKLABAN13, ANLAŞMAK12, AKLAŞMAK12, BOKLAMAK12, BOKLANMA12, BOLARMAK12, KARAMBOL12, KAŞANMAK12, KAŞLAMAK12, ŞAKRAMAK12, ŞAKLAMAK12, ŞARLAMAK12, BANLAMAK11, KABARMAK11, KORLANMA10, OKLANMAK10, OKKALAMA10, ORANLAMA10, ARLANMAK9, AKLANMAK9, KANLAMAK9, KARLAMAK9, KARLANMA9

ARLANMAK

[nesnesiz]

  • Utanmak

    Ramazan günü alenen meyveli gazoz içmeye arlanmıyor musun? - Haldun Taner

AKLANMAK

[nesnesiz]

  • Ak olmak, temizlenmek

    Bu çamaşır ne aklanır ne paklanır.

[hukuk]

  • Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek

    Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı. - Haldun Taner

[hukuk]

  • Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak

KANLAMAK

[-i]

  • Kana bulamak

KARLAMAK

[nesnesiz]

  • Kar yağmak

    Grip salgınının, göğse bir taş gibi oturan bronşitin bütün sebebi havanın bir türlü karlayamamasında, karın yağmamasındaymış. - Nazım Hikmet

KARLANMA

[isim]

  • Karlanmak işi

KORLANMA

[isim]

  • Korlanmak işi

OKLANMAK

[nesnesiz]

  • Okla vurulmak

OKKALAMA

[isim]

  • Okkalamak işi

ORANLAMA

[isim]

  • Oranlamak işi, tahmin, kıyas

BANLAMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Horoz ötmek
  • Bağırmak

KABARMAK

[nesnesiz]

  • Ağırlığı artmadan hacmi büyümek

    Ekmek iyi kabardı.

  • Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak

    Çay birdenbire kabararak şosenin rampalarını aşar ve epeyce zararlara sebep olur. - Reşat Nuri Güntekin

  • Niceliği artmak, büyümek

    Masraf kabardı.

  • Şişmek, genişlemek

    İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi. - Peyami Safa

  • Hayvanların tüyleri dikilmek
  • Kumaş üzerinde tüyler oluşmak, havlanmak

    Bu kumaş çabuk kabardı.

  • Islanıp veya ısınıp yerinden kurtulmak

    Masanın kaplaması kabardı.

    Dolabın boyası kabardı.

  • Deniz dalgalanmak, büyük dalgalar oluşmak

[mecaz]

  • Bulanmak

[mecaz]

  • Öfke, sevgi vb. duygular gittikçe güçlenmek

    Bu olayı duyunca delikanlının yüreği öç alma duygusuyla kabarır. - Necati Cumalı

[-e]

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak

[mecaz]

  • Böbürlenmek, gururlanmak

    Kumandan, atını şahlandırarak hurra hurra diye kendisini alkışlayan keyifli halka boyun kırarak kabarıyordu. - Ömer Seyfettin

ANLAŞMAK

[nesnesiz]

  • Düşünce, duygu, amaç bakımından birleşmek, antant kalmak

    Bakın böylesine bir dilimiz olmasaydı, nasıl anlaşacaktık şimdi? - Nermi Uygur

[-le]

  • Sözleşmek, sözleşme imzalamak, kavletmek

AKLAŞMAK

[nesnesiz]

  • Ak duruma gelmek, ağarmak, beyazlaşmak

BOKLAMAK

[-i]

[kaba konuşmada]

  • Bir yeri veya bir işi kötü bir duruma getirmek

BOKLANMA

[isim]

  • Boklanmak durumu