KARBONATLAMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler
KARBONATLAMAK harflerini içeren 8 harfli 52 kelime bulunuyor. 8 harfli KARBONATLAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BOKLAMAK12,
ARKALAMA
- Arkalamak işi, müzaheret
ARALATMA
- Aralatmak işi
ARALANMA
- Aralanmak işi
ARALAMAK
-
İki şey arasında açıklık oluşturmak, az açmak
Kapısını hafifçe araladı. - Falih Rıfkı Atay
-
Aralıklı duruma getirmek, seyrekleştirmek
Şu sandalyeleri biraz aralayınız.
- Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek
ARAKLAMA
- Araklamak işi, çalma, aşırma
ARLANMAK
-
Utanmak
Ramazan günü alenen meyveli gazoz içmeye arlanmıyor musun? - Haldun Taner
ANLATMAK
-
Bilgi vermek, izah etmek
Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi. - Peyami Safa
- Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak
-
Nakletmek
Sonra bir hikâye anlattı. - Abdülhak Şinasi Hisar
Ata Sözleri ve Deyimler
- anlata anlata bitirememek
ATLANMAK
-
Ata binmek
Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı. - Nezihe Araz
- At edinmek
-
Atlama işi yapılmak
Burası atlanacak yer değil! Bu yazıda birkaç satır atlanmış.
AKTARMAK
- Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek
- Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek
- Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak
- Toprağı altı üstüne gelecek bir biçimde iyice bellemek
-
İletmek, bildirmek
Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. - Haldun Taner
- Bir kitabı başından sonuna kadar okumak
- Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak
- Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak
-
Alıntılamak
Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız. - Salâh Birsel
- Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak
-
Tür değişikliği yapmak
Romanı dizi filme aktarmak.
- Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak
- Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek
AKMANTAR
- Tadı güzel ve besleyici bir tür mantar, keçi mantarı (Agaricus campestris)
AKLANMAK
-
Ak olmak, temizlenmek
Bu çamaşır ne aklanır ne paklanır.
-
Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek
Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı. - Haldun Taner
- Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak
KANTARMA
-
Azılı atları zapt etmek için dillerini bastıracak biçimde yapılmış demir araç
Gururu okşanılan bir erkek ise ağzına kantarma geçirilmiş bir küheylan kadar âcizdir, elinizde esirdir. - Hüseyin Cahit Yalçın
KANATMAK
-
Kanamasına yol açmak veya kanamasını sağlamak
Kendilerine acındırmak için yalandan kavgaya tutuşup birbirlerinin saçlarını başlarını yoldular. Yüzlerini kanattılar. - Lâtife Tekin
KANLAMAK
- Kana bulamak
KARALAMA
- Karalamak işi
- El alıştırmak için çok tekrarlanarak yazılan yazı
-
Üstünde düzeltmeler yapılan, temize çekilmemiş yazı taslağı, müsvedde
İlk şiirim olan bir türkü güftesini, Üsküp türkülerinde gördüğüm vezinle karalamaya başladım. - Yahya Kemal Beyatlı
- Leke sürme, kötülük yükleme
Birleşik Kelimeler: karalama beyti, karalama defteri