KARBOKSİL Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

KARBOKSİL harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli KARBOKSİL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Karboksil ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Karboksil olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BORSA9, BORİK8, BORAK8, BASİL8, BAROK8, KOBRA8, KABLO8, LİBAS8, BİLAR7, BAKİR7, İKBAL7, KİBAR7, KASKO7, KABİL7, KABİR7, KALBİ7, SOKAK7, SOLAK7, SOKRA7, AKKOR6, İRSAL6, KOLİK6, KORAL6, KRİKO6, KROKİ6, LASKİ6, SALİK6, SAKİL6, KİKLA5, RAKİK5

KİKLA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)

RAKİK (Kelime Kökeni: Arapça raḳīḳ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İnce, narin

    Yazılarında olduğu gibi konuşurken de kelimelerin en asil ve en rakiklerinden seçiyordu. - Orhan Seyfi Orhon

[mecaz]

  • Merhametli, yufka yürekli

AKKOR

[sıfat]

  • Işık saçacak beyazlığa varıncaya kadar ısıtılmış olan

    Akkor kömür.

İRSAL (Kelime Kökeni: Arapça irsāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Gönderme

KOLİK (Kelime Kökeni: Fransızca colique)

[isim]

[tıp]

  • Bağırsak, böbrek gibi içi boş organlarda aralıklı duyulan güçlü sancı

KORAL (Kelime Kökeni: Fransızca choral)

[isim]

[müzik]

  • Koro için yazılmış dinî ezgi
  • Kaynağı dinî ezgi olan orkestra parçası

[sıfat]

  • Koroyla ilgili

KRİKO (Kelime Kökeni: İtalyanca cricco)

[isim]

[teknik]

  • Ağır bir yükün kaldırılmasını veya alt tarafında yapılacak bir çalışmada otomobil vb. taşıtların yerden yükseltilmesini sağlayan alet, kaldırıcı

KROKİ (Kelime Kökeni: Fransızca croquis)

[isim]

  • Bir konu veya nesnenin başlıca özelliklerini yansıtacak biçimde hazırlanmış taslağı

    Bu mektuba, korunun bir de küçük krokisini ilave ettim. - Peyami Safa

LASKİ (Kelime Kökeni: Arapça lasḳī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yakı ile ilgili

SALİK (Kelime Kökeni: Arapça sālik)

[sıfat]

  • Bir yola giren, bir yolda giden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salik olmak

SAKİL (Kelime Kökeni: Arapça s̱aḳīl)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Ağır
  • Sıkıntı veren, sıkıntılı
  • Çirkin, kaba, uyumsuz

[isim]

[müzik]

  • Türk müziğinde bir usul

BİLAR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Katranlı kıldan yapılan ve kalafat işlerinde kullanılan bir macun türü

BAKİR (Kelime Kökeni: Arapça bākir)

[sıfat]

  • Cinsel ilişkide bulunmamış (erkek)
  • El değmemiş, kullanılmamış
  • İşlenmemiş (toprak)
  • Eskimemiş, yıpranmamış, yeni

İKBAL (Kelime Kökeni: Arapça iḳbāl)

[isim]

  • Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu

    Aşk ile ikbal ile bahtiyar oldum diye / Hangi gafil sevinir, hangi şair yükselir? - Enis Behiç Koryürek

[tarih]

  • Odalık

[eskimiş]

  • İstek, arzu

    Çaya ikbal yok mu?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikbali sönmek

Birleşik Kelimeler: ikbal düşkünü, izzetüikbal

KİBAR (Kelime Kökeni: Arapça kibār)

[sıfat]

  • Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse)

    İşte senin bu kibar, bu efendi hâllerine bayılıyorum. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Soylu, köklü (kimse, aile)

    Telefona giderek kibar ve varlıklı insanlara has bir şive ile köşkten otomobili istetti. - Haldun Taner

[isim]

[eskimiş]

  • Büyükler, ulular

Birleşik Kelimeler: kibar düşkünü, kibar lokması, kibarzade, kibarlar âlemi, kelamıkibar, orman kibarı