Karar ile Başlayan Kelimeler
KARAR ile başlayan 24 kelime bulunuyor. Başında KARAR olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Karar kelimesinin anlamı nedir? Karar ile biten kelimeler. İçinde karar olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
KARARLAŞTIRILMA21
14 Harfli Kelimeler
KARARLAŞTIRMAK19
13 Harfli Kelimeler
KARARLAŞTIRMA18
12 Harfli Kelimeler
KARARLAMADAN15
11 Harfli Kelimeler
KARARSIZLIK17, KARARLAŞMAK15, KARARTILMAK13
10 Harfli Kelimeler
KARARLAŞMA14, KARARLILIK12, KARARTILMA12, KARARLAMAK11
9 Harfli Kelimeler
KARARINCA13, KARARLAMA10, KARARNAME10, KARARTMAK10
8 Harfli Kelimeler
KARARGAH16, KARARSIZ13, KARARTMA9, KARARMAK9
7 Harfli Kelimeler
KARARIŞ11, KARARLI8, KARARMA8, KARARTI8
5 Harfli Kelimeler
KARAR5
KARAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳarār)
-
Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı
Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
-
Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm
Yargıç kararı.
-
Bu yargıyı bildiren belge
Mahkeme kararını aldı.
- Değişmeyen, düzenli durum, düzenlilik, yöntemlilik
-
Değişmez olma
Havanın hiç kararı yok.
-
Tam ölçüsünde, ne az ne çok
Yemeğin tuzu karar.
- Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş
Ata Sözleri ve Deyimler
- karara bağlamak
- karara kalmak
- karar almak
- karar altına almak
- karara varmak
- karar bulmak
- kararında bırakmak
- karar kılmak
- karar vermek
Birleşik Kelimeler: kararname, bir karar, kavlükarar, nihai karar, orta karar, tashihikarar, ara kararı, arama kararı, gıyap kararı, görevsizlik kararı, göz kararı, hakem kararı, mahkeme kararı, takipsizlik kararı
KARARLI
-
Kesin karar vermiş olan
Hatta bu kararlı ve aceleci hâliyle katil suratlı kahveciyi ürkütmeyi başardığı bile söylenebilirdi. - İhsan Oktay Anar
-
Kararında direnen, kararını değiştirmeyen
Eskiden çok kararlıyken şimdi gevşemiş gibi idi. - Memduh Şevket Esendal
- Dengeli
Birleşik Kelimeler: kararlı dalga, kararlı denge
KARARMA
-
Kararmak işi
Hava kararmaya yüz tutunca, içine bir daralma geliyor çocuğun. - Ayşe Kulin
- Görüntülerin gittikçe kararıp görünmez duruma geçmesine dayanan bir noktalama türü
KARARTI
-
Karaltı
Ayın aksi içinden bir karartı geçiyordu. - Ömer Seyfettin
- Kararmış yer, siyahlık
KARARTMA
- Karartmak işi
-
Savaş durumunda düşman uçaklarından korunma amacıyla ışıkları örtme veya söndürme biçiminde alınan önlemlerin bütünü
Karartma saati yaklaşıyordu, bir an önce evlerine varmalıydılar. - Erendiz Atasü
KARARMAK
- Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak
-
Işık sönmek, kısılmak veya gücü azalmak
Hava iyice kararmış, caddenin bütün elektrikleri yanmıştı. - Peyami Safa
- Ateş sönmeye yüz tutmak
- Kederlenmek, canı sıkılmak
-
Niteliğini yitirmek
Eşsiz hafızası sönüyor, sağduyusu kararıyordu. - Falih Rıfkı Atay
KARARLAMA
- Kararlamak işi
- Karar verilerek yapılan, tahminî
- Kararlayarak, tahminen
KARARNAME (Kelime Kökeni: Arapça ḳarār + Farsça nāme)
-
Cumhurbaşkanının onayladığı hükûmet kararı
Bir sabah bir kasabada uyanırsınız o gün bir kararname imzalanır, akşama bir şehirli olursunuz. - Üstün Dökmen
-
Bakanlar Kuruluna verilen yetkilere dayanarak alınan karar
Hükûmetin çıkardığı kararnameden söz ediyorlar. - Necati Cumalı
-
Bu kararı bildiren resmî yazı
Tayin ve terfi kararnameleri.
Birleşik Kelimeler: kanun hükmünde kararname
KARARTMAK
-
Rengini karaya çevirmek, esmerleştirmek, siyahlaştırmak
Güneş tenini karartmış.
-
Karanlık duruma getirmek
Perdeler odayı kararttı.
- Işığı kısmak veya örtmek
-
Kötü bir duruma getirmek
Seyahat onu yormuş ve karartmıştı. - Peyami Safa
KARARLAMAK
-
Ölçü ve tartıya dayanmaksızın, gözle oranlayarak hesaplamak, tahmin etmek
Şöyle bir hedefi kararladı ve tetiği çekti.
KARARIŞ
- Kararma işi
KARARLILIK
-
Kararlı olma durumu, istikrar
Başlangıçta birbirimize benzer iki çocukken o, kararlılıkla kendini korudu. - Reha Mağden
- Boyanın zamanla özelliklerini değiştirmeme durumu
KARARTILMA
- Karartılmak işi
KARARTILMAK
-
Karanlık duruma getirilmesini sağlamak
Pencereler harp dolayısıyla karartılmış olduğundan müthiş bir karanlık içinde kalabalık kaynaşıyordu. - Sait Faik Abasıyanık
KARARINCA
- Gerektiği ölçüde
- Gerektiği gibi
Birleşik Kelimeler: karınca kararınca