[isim]

• Çabukluk, çeviklik

[isim]

• Renksiz, keskin kokulu asitler

[sıfat]

• Bu asitler kullanılarak yapılan

[isim]

[fizik]

• Eriyebilme niteliği veya derecesi

[isim]

• Erik yetiştirilen bahçe

[isim]

• Ekti olma durumu

[sıfat]

• Üzerine veya içine kekik konulmuş olan

  Kekikli pirzola.

[isim]

• Tombala vb. oyunlarda sayıların yazılı olduğu kart

• Boya, kumaş, halı vb. ürünlerin çeşitlerini küçük parçalar hâlinde gösteren liste

[tiyatro]

• Tuluat tiyatrosunun kapısına asılan tabela

[isim]

[eskimiş]

• İlerleme, yükselme, gelişme

[felsefe]

• İlerleme

Ata Sözleri ve Deyimler

• terakki etmek
• terakki göstermek

[sıfat]

• Takkesi olan

[isim]

• Tel durumundaki gümüşü, altını örerek veya bir şey üzerine kakarak yapılan iş

[sıfat]

• Gümüş veya altını ince teller durumuna getirip örerek yapılan (takı vb.)

[sıfat]

• Gümüş veya altın tellerden yapılmış motiflerle süslü

  Telkâri bir vazo.

[isim]

• Anlayış

  Bunu böylece, belki de bir telakkiye göre küstahça yazmamı açık sözlülüğüme bağışlayın. - Nazım Hikmet

• Kabul etme, sayma

Ata Sözleri ve Deyimler

• telakki etmek
• telakki olunmak

[isim]

[hayvan bilimi]

• Bağırsak solucanı

[isim]

• Çağdaşlık

  Bir kısmı da dansı, asrilik gereği kabul ediyor, ileriye geriye yürüyorlardı. - Halide Edip Adıvar

[isim]

• Terslik, zıtlık, karşıtlık

[mecaz]

• İnatçılık, huysuzluk

[mecaz]

• Bir işin yolunda gitmemesi durumu, elverişsizlik

  Dönmeyi kararlaştırmış da olsa bir aksilik, mutlaka bir aksilik, benim saadetime engel olacaktı. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

• aksiliği tutmak
• aksiliği üstünde (olmak)
• aksilik çıkmak
• aksilik etmek

[sıfat]

[eskimiş]

• Esatirle ilgili, esatire ait

  Çamlıca tepesinden bakınca İstanbul, esatirî ve baş döndürücü bir güzellikle karşımızda yatardı. - Abdülhak Şinasi Hisar