KARAKOYUNLU Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KARAKOYUNLU harflerini içeren 5 harfli 70 kelime bulunuyor. 5 harfli KARAKOYUNLU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KOYUN9,
ANLAK
- Zekâ
ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)
- Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin
AKLAN
-
Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile
Karadeniz aklanı.
- Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri
AKRAN (Kelime Kökeni: Arapça aḳrān)
-
Yaş, meslek, toplumsal durum vb. bakımından birbirine eşit olanlardan her biri, boydaş, böğür, taydaş, öğür
Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı. - Necati Cumalı
KRANK (Kelime Kökeni: İngilizce crank)
- Bir motorda biyellerin doğrusal hareketini dairesel harekete çeviren dingil
- Sac, çinko, dökme demir, bakır vb. borunun yönünü değiştirmeye yarayan kıvrım
Birleşik Kelimeler: krank mili
KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)
-
Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu
Süveyş Kanalı.
Panama Kanalı.
-
Telefon, telgraf, radyo, televizyon vb. araçlarla iletişimi sağlayan yol, hat
Bir kanaldan ötekine geçerken aldığı yüklü transfer bedelini nasıl ödeyecekti bu kadın? - İnci Aral
- Tahtanın liflerine dik yönde açılan kırlangıç kuyruğu biçimli girinti
- İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
-
İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz
Mozambik Kanalı.
Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları
KANKA
- Kardeş kadar yakın olan kimse
KALAN
- Kalma işini yapan
-
Artan, mütebaki
Kalan on lirayı Aliş'e verdim. - Halikarnas Balıkçısı
- Bir çıkarmanın sonucu
- Bölme işleminde bölünenden artan sayı
KALAK
- Burun, burun ucu
- Gelin tacı
- Tezek yığını
AKKOR
-
Işık saçacak beyazlığa varıncaya kadar ısıtılmış olan
Akkor kömür.
KONAK
-
Büyük ve gösterişli ev
Konaktan tekrar mektebe döndükten sonra uzun zaman boynu bükük dolaştım. - Etem İzzet Benice
- Vali, kaymakam gibi yüksek dereceli devlet görevlilerinin resmî konutu
- Konakçı
-
Araba veya hayvanla bir günde alınan yol
Buradan orası beş konaktır.
- Yolculukta geceyi geçirmek için inilen, konaklanılan yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- konak gibi
Birleşik Kelimeler: konak yavrusu, bülbülkonağı, hükûmet konağı
- Kundak çocuklarının başlarında görülen kepek tabakası
- Gözde oluşan ince tabaka
- İzmir iline bağlı ilçelerden biri
KOLAN
-
At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer
Adam döndü, beygirinin semerini almak için kolanını çözmeye başladı. - Necati Cumalı
- Dokuma, deri, kenevir vb. maddelerden yapılan yassı ve enlice bağ
- Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kolan çekmek
- kolan vurmak
Birleşik Kelimeler: kolan balığı
KORNA (Kelime Kökeni: İtalyanca corna)
-
Motorlu taşıtlarda, bisikletlerde sesle işaret vermek için kullanılan ve içinden hava geçirilerek çalınan boru, klakson
Saat on iki olur olmaz, apartmanın önünde kornayı öttürdüm. - Aka Gündüz
KORAL (Kelime Kökeni: Fransızca choral)
- Koro için yazılmış dinî ezgi
- Kaynağı dinî ezgi olan orkestra parçası
- Koroyla ilgili
KURAL
-
Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam
Dil bilgisi kuralları.
-
Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke
O, yirmi beş yaşına kadar umumi kurallara, yargılara sığmayan bir hayat yaşamıştır. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: kural dışı, kurala aykırı, üç birlik kuralı, görgü kuralları, yazım kuralları