KARAHUMMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

KARAHUMMA harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli KARAHUMMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HUMMA12, HUMAR11, HURMA11, HAMAM11, HAMUR11, MAHUR11, AHMAK10, AHKAM10, HAMAK10, HARAM10, MAHRA10, KARHA9, MAMUR8, UMMAK8, KURAM7, KURMA7, KUMAR7, MAMAK7, MAKAM7, ARAMA6, KARMA6, MARKA6, RAMAK6, RAKAM6, ARAKA5

ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • İri taneli bezelye

ARAMA

[isim]

  • Aramak işi, taharri

    Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu

[hukuk]

  • Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arama yapmak

Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi

KARMA

[isim]

  • Karmak işi

[sıfat]

  • Ayrı türden olan ögelerin karıştırılmasıyla oluşmuş, muhtelit

    Karma futbol takımı.

Birleşik Kelimeler: karma aşı, karma eğitim, karma ekonomi, karmakarış, karmakarışık, karma okul, karma sergi, karma tamlama, karma tren

MARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca marca)

[isim]

  • Resim veya harfle yapılan işaret
  • Bilet, para yerine kullanılan metal veya başka şeyden parça
  • Bir ticari malı, herhangi bir nesneyi tanıtmaya, benzerinden ayırmaya yarayan özel ad veya işaret

[mecaz]

  • Tanınmış ürün, saygın kişi vb

Ata Sözleri ve Deyimler

  • marka giymek
  • marka olmak

Birleşik Kelimeler: çarliston marka, çarliston marka kereste, kazık marka

RAMAK (Kelime Kökeni: Arapça ramaḳ)

[isim]

  • `Bir şeyin olmasına çok az kalmak` anlamına gelen ramak kalmak deyiminde geçer

    Gerçekten deli olmama ramak kalmıştı. - Ahmet Midhat

RAKAM (Kelime Kökeni: Arapça raḳam)

[isim]

[matematik]

  • Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri

    0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, I, II, III ...

  • Bu işaretlerle yazılmış sayı

    Rakamları sıralamaya ihtiyacın yoktur herhâlde. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Nicelik, miktar

    Kayıplar yüksek bir rakama çıktı.

Birleşik Kelimeler: astronomik rakam, toparlak rakam, Arap rakamları, Romen rakamları

KURAM

[isim]

  • Uygulamalardan bağımsız olarak ele alınan soyut bilgi
  • Belirli bir konudaki düşüncelerin, görüşlerin bütünü

    İnsanlar da görünen dünyanın bir parçası olarak bu kurama girerler. - Haldun Taner

  • Sistemli bir biçimde düzenlenmiş birçok olayı açıklayan ve bir bilime temel olan kurallar, yasalar bütünü, nazariye, teori

    Onun bir başka anlamı da bir düşüncenin, bir kuramın soyutça anlatılmasından doğar. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: bilgi kuramı, bilim kuramı, değer kuramı

KURMA

[isim]

  • Kurmak işi

[sıfat]

  • Prefabrik

    Kurma ev.

Birleşik Kelimeler: yeniden kurma

KUMAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳimār)

[isim]

  • Ortaya para koyarak oynanan talih oyunu

    Ağır bir kumar borcunu ödemek zorunda kalan soylular gibiydi. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kumar oynamak

Birleşik Kelimeler: kumar ebesi, kumarhane

MAMAK

[isim]

  • Ankara iline bağlı ilçelerden biri

MAKAM (Kelime Kökeni: Arapça maḳām)

[isim]

  • Mevki, kat(I), yer

    İnsan değil gökyüzündeki makamını şaşırarak yere inmiş bir melektir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde bir müzik parçası veya şarkının işleniş biçimi

Birleşik Kelimeler: makam arabası, makam odası, makam otomobili, makam ödeneği, makam şoförü, makam tazminatı, adli makam, başkanlık makamı, iddia makamı

MAMUR (Kelime Kökeni: Arapça maʿmūr)

[sıfat]

  • Bayındır

    Yıkılmış dilberin mamur illeri / Susmuş bülbüllerin taze dilleri - Karacaoğlan

Birleşik Kelimeler: dört başı mamur

UMMAK

[nesnesiz]

  • Bir şeyin olmasını istemek, beklemek

    Umarım ki siz de mayıs hakkındaki bu sevgimi benimle paylaşırsınız. - Burhan Felek

  • Sanmak, tahmin etmek

    Her açılan kapının arkasından umduğumuz çıkmaz. - Ahmet Muhip Dranas

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ummadığın taş baş yarar

KARHA (Kelime Kökeni: Arapça ḳarḥa)

[isim]

[eskimiş]

[tıp]

  • Ülser

AHMAK (Kelime Kökeni: Arapça aḥmaḳ)

[sıfat]

  • Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal

    En doğru, en yüksek fikir, bir cahil veya ahmağın elinde gülünç, değersiz bir hâle gelebilir. - Mehmet Kaplan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahmağa yüz, abdala söz vermeye gelmez
  • ahmak gelin yengeyi halayığı sanır
  • ahmak misafir ev sahibini ağırlar
  • ahmak yerine koymak

Birleşik Kelimeler: ahmakıslatan