KARABUĞDAY Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KARABUĞDAY harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli KARABUĞDAY kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BAĞDA16,
ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)
- İri taneli bezelye
ARDAK
- İçten çürümeye yüz tutmuş ağaç
ARABA
-
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı
Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır. - Elif Şafak
-
Bu taşıtın aldığı miktarda olan
İki araba saman. Bir araba kömür.
Ata Sözleri ve Deyimler
- araba devrilince yol gösteren çok olur
- araba ile tavşan avlanmaz
- araba kullanmak
- arabanın ön tekerleği nereden geçerse art tekerleği de oradan geçer
- arabanın tekerine taş koymak
- arabasını düze çıkarmak
Birleşik Kelimeler: araba araba, araba falakası, araba mezarlığı, araba vapuru, bir araba, yaylı araba, at arabası, çöp arabası, domuz arabası, el arabası, kağnı arabası, kira arabası, makam arabası, muhacir arabası, ordövr arabası, öküz arabası, polis arabası, servis arabası, şeytanarabası, tanzifat arabası, taş arabası, tatar arabası, tay tay arabası, top arabası, yarış arabası, yük arabası
BARAK
- Tüylü, kıllı çuha
- Bir cins tüylü av köpeği
BARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca barca)
- Büyük sandal
KADAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳadar)
-
Ölçüsünde, derecesinde
Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir. - Sait Faik Abasıyanık
-
Büyüklüğünde, genişliğinde
Bacak kadar çocuk.
Avuç içi kadar yer.
-
Dek
Saat ona kadar sokaklarda gezdi. - Peyami Safa
-
Gibi
İstanbul'un balıkları kadar balıkçıları da hoştur. - Sait Faik Abasıyanık
-
Denli
Bu merdivenleri yapıldığı günden beri bu kadar telaşla çıkmamışımdır. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Süre belirten bir söz
Bu minval üzere yedi ay kadar geçti, geçmedi. - Refik Halit Karay
-
Miktarda, derecede
İçinde biriken hayat bazen taşacak kadar çok oluyor. - Halide Edip Adıvar
-
Bir sayıdan sonra geldiğinde kesinlikle belli olmayan bir niceliği belirten söz
Kantara'nın önünde yüz kadar düşman çadırı kurulmuştu. - Falih Rıfkı Atay
KAYRA
- Yüksek tutulan veya sayılan birinden gelen iyilik, lütuf, ihsan, atıfet, inayet
Birleşik Kelimeler: Tanrı kayrası
KAYAR
- Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi
- Pay
YARAK
- Silah
- Erkeklik organı
Birleşik Kelimeler: dalyarak
YARKA (Kelime Kökeni: Bulgarca)
- Büyük piliç
BURAK
- Hz. Muhammed'in Miraç Gecesi'ndeki biniti
DURAK
-
Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer
İlk durakta otobüsten atlayarak geriye döndüm. - Sait Faik Abasıyanık
- Çok sayıda taksinin bir arada çalıştığı ve bağlı olduğu işletme
-
Kısa bir süre konaklanacak, durulacak yer
Sonraki durağımız sebzeci Mecit'in dükkânıydı. - Ayşe Kulin
- Konuşmada, anlamın gerektirdiği biçimde kelimeler arasındaki ses kesintisi
- Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri
- Bir ölçü uzunluğunda susma
- Cümle sonundaki nokta
Birleşik Kelimeler: dolmuş durağı, emniyet durağı
KURYA (Kelime Kökeni: İngilizce curia)
- Vatikan'ı yöneten yürütme ve yargılama organlarının bütünü
BARDA
- Dam ustalarının kullandığı, başının bir ucu çember parçası biçiminde eğri, öbür ucu keskin çekiç
- Fıçıcı keseri
DAYAK
- Bir insanı veya bir hayvanı dövme işi, sopa, patak, kötek
Ata Sözleri ve Deyimler
- dayağa idmanlı olmak
- dayak atmak
- dayak cennetten çıkmıştır
- dayak yemek
Birleşik Kelimeler: dayak arsızı, dayak düşkünü, dayak kaçkını, meydan dayağı, sıra dayağı
- Bir şeyin yıkılmaması için dayanan ağaç, destek, payanda
-
Evlerin kapısının açılmaması için kapının arkasına konulan kol, destek, sürgü
Evimin dayağı, direğisin kara oğlum. - Emine Işınsu
Birleşik Kelimeler: duvar dayağı