KARABORSACILIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

KARABORSACILIK harflerini içeren 7 harfli 61 kelime bulunuyor. 7 harfli KARABORSACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BORSACI15, BASKICI15, BACILIK14, BAKIRCI14, ARABACI13, BACAKLI13, KISACIK13, KISKACI13, SARICIK13, ASARCIK12, BASKILI12, BAKIRSI12, KOCALIK12, OCAKLIK12, SOBALIK12, SABIRLI12, SIKACAK12, ACIKARA11, ACARLIK11, ALABROS11, BALSIRA11, BASAKLI11, BAKIRLI11, KOKARCA11, KIRACAK11, KAKIRCA11, SABIRLA11, SALACAK11, SAKARCA11, ASIRLIK10, ARABALI10, ASKILIK10, AKBALIK10, AKSIRIK10, ALABORA10, ISRARLI10, KISALIK10, KABALIK10, KABARIK10, SARILIK10, SARIKLI10, ARIKLIK9, AKBAKLA9, BAKARAK9, ISRARLA9, IRAKLIK9, IRAKSAK9, KISARAK9, KARILIK9, KABALAK9, KASALIK9, SAKALIK9, ARKALIK8, AKSAKAL8, KIRKLAR8, KARARLI8, KARASAL8, KARAKOL8, KARALIK8, AKARLAR7, KARKARA7

AKARLAR

[isim]

[bitki bilimi]

  • Gövdeleri halkasız, başları göğüsle birleşik, ağız yapıları ısırıcı, sokucu veya emici örümceğimsiler takımı

KARKARA (Kelime Kökeni: Arapça ḳarḳara)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Uzun bacaklılardan, bataklık bölgelerde yaşayan, kışı sıcak ülkelerde geçiren, başı sorguçlu turna

ARKALIK

[isim]

  • Sırt dayamaya yarayan yer

    Rıza Efendi iskemlesinin arkalığına iyice yaslandı. - Tarık Buğra

  • Sırtında yük taşıyan hamalların, yük taşırken kullandıkları arka yastığı, semer, hamal semeri, arkalıç

[eskimiş]

  • Ev içinde giyilen kolsuz, kalınca bir kısa hırka türü

AKSAKAL

[isim]

[mecaz]

  • Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse
  • Bir meslekte yaşça, kıdemce ileride ve yetenek bakımından üstün niteliğe sahip olan kimse, duayen
  • Ermiş, evliya

KIRKLAR

[isim]

[din bilgisi]

  • Kırk kişilik evliya topluluğu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırklara karışmak

Birleşik Kelimeler: üçler yediler kırklar

KARARLI

[sıfat]

  • Kesin karar vermiş olan

    Hatta bu kararlı ve aceleci hâliyle katil suratlı kahveciyi ürkütmeyi başardığı bile söylenebilirdi. - İhsan Oktay Anar

  • Kararında direnen, kararını değiştirmeyen

    Eskiden çok kararlıyken şimdi gevşemiş gibi idi. - Memduh Şevket Esendal

  • Dengeli

Birleşik Kelimeler: kararlı dalga, kararlı denge

KARASAL

[sıfat]

  • Karayla, toprakla ilgili, berri

Birleşik Kelimeler: karasal iklim, karasal kumul, karasal oluşuk

KARAKOL

[isim]

  • Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu yapı

    O işleri bu saatte karakolda bulunan küçük memurlar bilmez. - Refik Halit Karay

[tarih]

  • Güvenliği sağlamak amacıyla dolaşan polis, jandarma veya asker topluluğu, kol, kulluk, devriye

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karakola düşmek
  • karakol gezmek
  • karakol kurmak

Birleşik Kelimeler: karakol gemisi, karakol hattı, ileri karakol, jandarma karakolu, nizamiye karakolu, polis karakolu, sınır karakolu

KARALIK

[isim]

  • Kara olma durumu
  • Karaya çalan leke

Birleşik Kelimeler: ağzı karalık, bahtı karalık, gözü karalık, yüzü karalık

ARIKLIK

[isim]

  • Zayıflık, sıskalık

AKBAKLA

[isim]

[halk ağzında]

  • Kuru fasulye

BAKARAK

[zarf]

  • Göre

    Sen onlara bakarak daha anlayışlısın.

IRAKLIK

[isim]

  • Uzaklık

IRAKSAK

[sıfat]

[fizik]

  • Birbirinden gittikçe uzaklaşan (ışınlar, çizgiler)

Birleşik Kelimeler: ıraksak mercek

KISARAK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Daha kısa

    Kısarak boylu, kara kuru Nadir Hanım'ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş bir hanım var. - Memduh Şevket Esendal