KAPILANDIRMAK Harflerini İçeren 9 Harfli Kelimeler

KAPILANDIRMAK harflerini içeren 9 harfli 26 kelime bulunuyor. 9 harfli KAPILANDIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KIPIRDAMA18, PIRILDAMA18, PARILDAMA17, KIRPILMAK16, KAPILANMA15, PARMAKLIK15, KAPLANMAK14, KIKIRDAMA14, KILDIRMAK14, LIKIRDAMA14, PAKLANMAK14, DIRLANMAK13, KAKIRDAMA13, KALDIRMAK13, KANDIRMAK13, KIRIKLAMA12, ARANILMAK11, ARIKLAMAK11, ARILANMAK11, ANIKLAMAK11, KINALAMAK11, KIRKLANMA11, KARAMANLI11, KARIKLAMA11, KARINLAMA11, KARLANMAK10

KARLANMAK

[nesnesiz]

  • Kar ile örtülmek, kar ile kaplanmak

[televizyon]

  • Ekranda görüntü siyah beyaz noktalarla kaplanmak

ARANILMAK

[nesnesiz]

  • Arama işine konu olmak
  • Söz konusu olmak

    Arkadaş arasında böyle şeyler aranılır mı?

ARIKLAMAK

[nesnesiz]

  • Arık (II) duruma gelmek

ARILANMAK

[nesnesiz]

  • Arılaşmak

ANIKLAMAK

[-i]

[eskimiş]

  • Hazırlamak

KINALAMAK

[-i]

  • Kına koymak, kına ile boyamak

    Ellerini kınaladı.

KIRKLANMA

[isim]

  • Kırklanmak işi

KARAMANLI

[isim]

  • Burdur iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

  • Karaman ilinden olan kimse

KARIKLAMA

[isim]

  • Meralarda yüzey akışını önlemek ve toprak nemini uzun süre koruyarak vejetasyonu geliştirmek için 1-1,5 metre aralıklarla 10-15 santimetre kesitinde tesviye eğrilerine paralel küçük hendeklerin açılması

KARINLAMA

[isim]

  • Karınlamak işi

KIRIKLAMA

[isim]

  • Kırıklamak işi

DIRLANMAK

[nesnesiz]

  • Herkesi tedirgin edecek, bezdirecek biçimde söylenmek

    Kapısını vurmalı, o zaman uyanır açar diye başlayarak bir hayli dırlandı. - Abdülhak Şinasi Hisar

KAKIRDAMA

[isim]

  • Kakırdamak işi

KALDIRMAK

[-i]

  • Bulunduğu yerden almak

    Örtüyü masanın üzerinden kaldır.

  • Yukarı doğru hareket ettirmek

    Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. - Sait Faik Abasıyanık

  • Yükseltmek

    Duvarı bir metre daha kaldırmalı.

  • Ürün toplamak, taşımak

    İki tarla ötede Çetecioğlu Mustafa, bu yıl mahsulünü kaldırdığı tarlayı nadas etmekle uğraşıyordu. - Nabizade Nâzım

  • Çekmek, taşımak

    Bu araba bu yükü kaldırmaz.

  • Bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lağvetmek

    Meclis ... olağanüstü hâli kaldırabilir. - Anayasa

[-e]

  • Hastayı hastaneye götürmek

    Yarasının dikişleri koptu dün öğleden sonra, Fransız Hastanesine kaldırdılar. - Aka Gündüz

  • Tören yaparak ölüyü gömmek
  • Toplamak

    Anası, kardeşi ile hep beraber sofrayı kaldırdılar. - Necati Cumalı

  • Alıp başka yere götürmek
  • Uyandırmak

    Bir gece yanında mihman olduğum / Sabah oldu deyi kaldırdın beni - Halk türküsü

  • Piyasadan çekmek

    İstifçilerin piyasadan kaldırdığı mallar.

  • Elin ulaşamayacağı yere koymak, saklamak

    Vazoyu ortadan kaldıralım, çocuğun eline geçmesin.

  • Kaçırmak
  • İyi etmek, iyileştirmek

    Bu ilaç onu yataktan kaldırdı.

  • Bir şeyden çokça satın almak
  • Tayin etmek, atamak

    Günün birinde bu müdürü başka, daha önemli bir yere kaldırdılar, buraya da bir başka müdür getirdiler. - Memduh Şevket Esendal

  • Yok etmek, ortadan silmek

    Yeryüzünden hayali kaldırın, dünya bir taş ve toprak yığınından ibaret kalır. - Orhan Seyfi Orhon

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Uygun gelmek, yakışmak

    Bu kumaş fazla süs kaldırmaz.

[argo]

  • Çalmak, aşırmak

Birleşik Kelimeler: başkaldırmak

KANDIRMAK

[-i]

  • Kanmasını sağlamak, inandırmak, ikna etmek

    Beni kendisiyle yalnız bırakmaya ve geceyi beraber geçirmeye kandırmak istiyor. - Etem İzzet Benice

  • Aldatmak

    Kızcağızı yaşadığı muhitteki sabıkalılar kandırarak bir şebekeye sokmuş. - Refik Halit Karay

  • İçme, yeme isteğini karşılamak