KAPİTALİZASYON Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

KAPİTALİZASYON harflerini içeren 5 harfli 224 kelime bulunuyor. 5 harfli KAPİTALİZASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

PİYAZ14, İPSİZ13, PONZA13, PATOZ13, TOPAZ13, KOPYA12, NİZİP12, PİYON12, PLAZA12, PALAZ12, TAZİP12, İSTOP11, POLİS11, PİYAN11, POSTA11, POTAS11, PAYAN11, SİNOP11, TAYİP11, YAPAK11, YALPA11, APİKO10, AYNAZ10, AKPAS10, İSPAT10, İSPİT10, KOPAL10, KOPİL10, KLİPS10, KASAP10, LAPON10, NİYAZ10, NİSPİ10, NİSAP10, NASİP10, OPTİK10, OKAPİ10, PLATO10, POLAT10, POLKA10, PİTON10, PİLOT10, PİSİK10, PİSİN10, POTİN10, PASAK10, PASTA10, PALAS10, PALTO10, SALOZ10, SALİP10, SALPA10, SAPAN10, SAPAK10, TOPLA10, TOPİK10, TOPAL10, TOPAK10, TAPON10, YALAZ10, ZİYAN10, APTAL9, APLİK9, AZOİK9, İPTAL9, İPLİK9, KOLZA9, KİTAP9, KLAPA9, KOZAN9, KAPAN9, KATİP9, LİPİT9, LAKOZ9, LAKAP9, NİKAP9, NAKİP9, PLAKA9, PLATİ9, PİNTİ9, PATAK9, PATAL9, PATİK9, PALAN9, PANİK9, SOYKA9, SAZAN9, SAZAK9, TİPİK9, TOSYA9, TOZAN9, TAPAN9, TALİP9, TAKOZ9, TAKİP9, YOKSA9, ZLOTİ9, ANZAK8, ALYON8, ALAZA8, İNZAL8, İZNİK8, İSYAN8, KOLAY8, KONYA8, KİLİZ8, KAZAN8, NAZİL8, NAZİK8, NAZAL8, OYNAK8, SLAYT8, SİYAK8, SALYA8, TONYA8, TALAZ8, YOLAK8, YASAK8, YASAL8, YASİN8, ZANKA8, AYLAK7, ALYAN7, AKSON7, KONSA7, KALYA7, KALAY7, KAYAN7, LİYAN7, OKSİT7, ONİKS7, SONAT7, SOLAK7, STİLO7, SALTO7, SALON7, TAYİN7, YİTİK7, YANAK7, YANAL7, YAKİN7, YALAK7, YALAN7, YATAK7, ASKAT6, ASLAN6, ASTİK6, ATLAS6, AKONT6, AKSAN6, İSKAN6, İSNAT6, KOLİT6, KOLAN6, KOTAN6, KİLİS6, KİLSİ6, KOALA6, KANTO6, KASTİ6, KALAS6, LİSAN6, LASTA6, LASKİ6, NOKTA6, NİSAİ6, OTLAK6, OKTAN6, SKALA6, SİTİL6, SİNİK6, SİLKİ6, SİLİK6, SANAT6, SANAL6, SALTA6, SALİK6, SALAT6, SANKİ6, SALAK6, SAKİT6, SAKİN6, SAKİL6, SAKAT6, SAKAL6, SAİKA6, TONLA6, TONİK6, TASNİ6, TALAS6, TAKSİ6, TAKSA6, TAKAS6, ANLAK5, ANTİK5, ALKAN5, AKLAN5, AKALA5, AKAİT5, ALAKA5, ATİNA5, İNTAK5, İTİLA5, İTİNA5, İTLİK5, İLKİN5, KİTİN5, KİLİT5, KİNLİ5, KANAL5, KANAT5, KATİL5, KALAN5, LİKİT5, LAKİN5, LATİN5, NAKLİ5, NAKİT5, NAKİL5, TİLKİ5, TALİK5, TALAN5, TALAK5, TAKLA5

ANLAK

[isim]

[ruh bilimi]

  • Zekâ

ANTİK (Kelime Kökeni: Fransızca antique)

[sıfat]

[tarih]

  • İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan, antika

Birleşik Kelimeler: Antik Çağ

ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)

[isim]

[kimya]

  • Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin

AKLAN

[isim]

[coğrafya]

  • Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile

    Karadeniz aklanı.

  • Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri

AKALA

[isim]

  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)

[isim]

[din bilgisi]

  • Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
  • Bu kuralları toplayan kitap

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)

[isim]

  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

  • Gönül bağı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka

AT

[isim]

  • Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
  • Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ata arpa yiğide pilav
  • ata binen nalını, mıhını arar
  • ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
  • ata da soy gerek, ite de
  • at, adımına göre değil adamına göre yürür
  • ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
  • ata et, ite ot vermek
  • ata eyer gerek, eyere er gerek
  • at at oluncaya kadar sahibi mat olur
  • at beslenirken kız istenirken
  • at binenin, kılıç kuşananın
  • at binicisine göre kişner
  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
  • at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
  • at gibi
  • atı alan Üsküdar'ı geçti
  • atı atasıyla, katırı anasıyla
  • atım tepmez, itim kapmaz deme
  • atına bakan ardına bakmaz
  • atın bahtsızı arabaya düşer
  • atın dorusu, yiğidin delisi
  • atını sağlam kazığa bağlamak
  • atın ölümü arpadan olsun
  • atın ürkeği, yiğidin korkağı
  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
  • at ile avrat yiğidin bahtına
  • at izi it izine karışmak
  • at koşturacak kadar
  • at koşturmak
  • atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
  • atla deve değil
  • atlarını itlerini nallamak
  • atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
  • atlar tepişir, arada eşekler ezilir
  • at nalı kadar
  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
  • at oynatmak
  • at ölür, itlere bayram olur
  • at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
  • at pazarında eşek osurtmuyoruz!
  • atta, avratta uğur vardır
  • attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
  • attan inip eşeğe binmek
  • at var, meydan yok
  • at yedi günde, it yediği günde
  • at yiğidin yoldaşıdır

Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı

[kimya]

  • Astatin elementinin simgesi

İNTAK (Kelime Kökeni: Arapça inṭāḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Konuşturma söyletme

[edebiyat]

  • Kişileştirilen varlıklara, hayalî yaratıklara söz söyletme sanatı, dillendirme

Birleşik Kelimeler: teşhis ve intak

İTİLA (Kelime Kökeni: Arapça iʿtilāʾ)

[isim]

[eskimiş]

  • Yücelme

    Beşer denen kuş doymaz itilalara. - Tevfik Fikret

  • Yükselme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itila etmek

İTİNA (Kelime Kökeni: Arapça iʿtināʾ)

[isim]

  • Özen

    Büyük bir itina ile yalancı dolma doldurdu. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itina etmek

İTLİK

[isim]

  • İtçe davranış

    Hatıralarda ırza ve namusa taarruzu, itliği kalmıştı. - Yahya Kemal Beyatlı

İLKİN

[zarf]

  • Başta, başlangıçta, önce, iptida

    Ortalıkta gergin bir hava esiyordu, ilkin yadırgamadım. - Adalet Ağaoğlu

KİTİN (Kelime Kökeni: Fransızca chitine)

[isim]

[biyoloji]

  • Eklem bacaklıların ve kabukluların dış dokusunu oluşturan, bazı mantar ve likenlerde de rastlanan, dayanıklı ve esnek organik madde

KİLİT (Kelime Kökeni: Farsça kelīd, kilīd)

[isim]

  • Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti

    Sonunda kapının kilidi gözyaşlarıma dayanamadı. - Yusuf Ziya Ortaç

[denizcilik]

  • Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka

[halk ağzında]

  • Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kilidi küreği olmamak
  • kilit altına almak
  • kilit gibi olmak
  • kilit kürek altına almak
  • kilit kürek olmak
  • kilit vurmak

Birleşik Kelimeler: kilit dili, kilit mevki, kilit nokta, kilit sarma, kilit taşı, kilit yeri, asma kilit, bindirme kilit, gömme kilit, ispanyolet kilit, komple kilit, şifreli kilit, topuzlu kilit, bagaj kilidi, baston kilidi, donanım kilidi, emniyet kilidi