KAPATILIŞ Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KAPATILIŞ harflerini içeren 6 harfli 21 kelime bulunuyor. 6 harfli KAPATILIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

APIŞIK15, APIŞAK14, PAŞALI14, ŞAPLAK13, KAPILI12, TIPALI12, AŞIKLI11, ATILIŞ11, ALIŞKI11, ALIŞIK11, AKITIŞ11, AKIŞLI11, IŞILAK11, KAPALI11, TAPALI11, PATLAK10, TAŞLIK10, ATKILI8, TIKALI8, TAKILI8, ATALIK7

ATALIK

[isim]

  • Ataya yakışır davranış, babalık

ATKILI

[sıfat]

  • Atkısı olan

TIKALI

[sıfat]

  • Kapanmış, herhangi bir şeyin geçmesine imkân vermeyen, tıkanmış

Birleşik Kelimeler: kulağı tıkalı

TAKILI

[sıfat]

  • Takılmış, tutturulmuş, asılmış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takılı kalmak

PATLAK

[sıfat]

  • Patlayarak açılmış, yırtık, yarık

    Patlak davul.

[isim]

  • Patlamış yer

    Karşısındakini, kalpağından ta patlakları gözüken kunduralarına kadar bir süzdü. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • patlak vermek

Birleşik Kelimeler: patlak göz

TAŞLIK

[sıfat]

  • Taşı bol, taşlı (yer)

    Atları erlerden birine bıraktılar, inişli yokuşlu taşlık bir keçi yolundan yürüdüler. - Refik Halit Karay

[isim]

  • Taşla döşenmiş avlu, sofa, merdiven altı vb

    Giderken taşlıktaki duvar çivilerinde asılı palto, baston, şemsiye gibi şeyleri toparlamayı ihmal etmediler. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kuş vb. hayvanların sindirim kanalları üzerinde bulunan kaslı, öğütücü mide, katı (II), konsa

ÂŞIKLI

[sıfat]

  • Âşığı olan
  • Çok seven, düşkün, tutkun

ATILIŞ

[isim]

  • Atılma işi

ALIŞKI

[isim]

  • Alışkanlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alışkı edinmek

ALIŞIK

[sıfat]

  • Herhangi bir duruma alışmış olan

    Onun böyle durmasına alışık değilim. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alışık olmak

AKITIŞ

[isim]

  • Akıtma işi

AKIŞLI

[sıfat]

  • Akışı olan

IŞILAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Parıltı

KAPALI

[sıfat]

  • Kapanmış olan, açılmamış, açık karşıtı

    Şimdi oğlunu kanlı göğsü, kapalı gözleri, mor dudaklarıyla görür gibi oluyordu. - Nazım Hikmet

  • Geçilmez durumda olan
  • Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri)
  • Başı örtülü (kadın)
  • Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem
  • Gizli, saklı

    Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun olarak kapalı oturumlar yapabilir.

  • Açık olmayan (giyecek)

    Damalı bir eteklik, açık mavi kapalı bir yün kazak giymişti. - Necati Cumalı

  • Bulutlu, karanlık (hava)

    Ankara'nın soğuk, kapalı havalı günlerinden biriydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • İçe dönük yaradılışta olan

    Ateşoğlu ile yirmi yıldır denizde yoldaşlık ederim. Ben böyle kapalı adama hiç rastlamadım. - Halikarnas Balıkçısı

[mecaz]

  • Dış çevreyle ilişki içerisinde olmayan

    Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kapalı geçmek
  • kapalı olmak
  • kapalı yetişmek

Birleşik Kelimeler: kapalı bölge, kapalı çarşı, kapalı devre, kapalı duruşma, kapalı gişe, kapalı görüş, kapalı hava, kapalı hece, kapalı kalp ameliyatı, kapalı kutu, kapalı oturum, kapalı rejim, kapalı tohumlular, kapalı toplum, kapalı tribün, kapalı yer korkusu, kapalı yüzme havuzu, gözü kapalı, ucu kapalı, üstü kapalı

TAPALI

[sıfat]

  • Tapa konmuş olan, tıpalı