KANITSAMA Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KANITSAMA harflerini içeren 6 harfli 26 kelime bulunuyor. 6 harfli KANITSAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kanıtsama ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Kanıtsama olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
SINMAK9,
KANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat)
- Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum
-
Kanma, inanma
Sınıfını geçeceğine kanaatim yok.
-
Kanış, kanı, inanç, düşünce
Biz kanaatlerimizi açık söyleriz. - Etem İzzet Benice
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanaat etmek
- kanaat getirmek
- kanaat gibi devlet olmaz
Birleşik Kelimeler: kıt kanaat
KANATA (Kelime Kökeni: İtalyanca canetta)
- Ağzı geniş, tek kulplu su kabı
KATANA (Kelime Kökeni: Macarca katona)
-
Bir cins iri at
Atları Rus katanalarını andırır, arabası çangıl çungul etmez. - Sermet Muhtar Alus
Ata Sözleri ve Deyimler
- katana gibi
ATANMA
- Atanmak işi, tayin edilme
Birleşik Kelimeler: açıktan atanma, asaleten atanma, vekâleten atanma
ATAMAN
- Rus Kazakların başbuğuna verilen unvan
ATAMAK
- Birini bir göreve getirmek, tayin etmek
Birleşik Kelimeler: açıktan atamak, asaleten atamak, vekâleten atamak
AKSATA (Kelime Kökeni: Arapça aḫẕ + iʿṭāʾ)
-
Alışveriş
Şarap satacağım, ben aksatama bakarım. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
KANAMA
-
Kanamak işi, nezif
Burun kanaması, diş kırılması, ötede beride ufak tefek sıyrıklar ve şişler... - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: beyin kanaması
KATMAN
- Birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka
- Altında veya üstünde olan kayaçlardan gözle veya fiziksel olarak az çok ayrılabilen, kalınlığı 1 santimetreden az olmayan tortul kayaç birimi, tabaka
- Bir toplum içinde makam, şöhret, meslek vb. bakımdan ayrılan topluluklardan her biri, tabaka
Birleşik Kelimeler: katman bulut, alt katman, toplumsal katman, üst katman
NATIKA (Kelime Kökeni: Arapça nāṭiḳa)
- Düşünüp söyleme yeteneği
- Düzgün ve iyi konuşma yeteneği
AKASMA
- Düğün çiçeğigillerden, beyaz çiçek veren, bahçelerde süs çiçeği olarak yetiştirilen, sarmaşık özelliği gösteren bir bitki, yaban asması, orman sarmaşığı, meryemana asması (Clematis vitalba)
AKSAMA
-
Aksamak işi
Aradan yedi sekiz ay geçmiş, hiç aksama olmamıştı ödemelerde. - Yusuf Ziya Ortaç
AKITMA
-
Akıtmak işi, isale
Oğlunun o eciş bücüş burnunun dikine gitmeye başladığı günlerde, tüm ilgisini ve sevgisini büyük kızına akıtmaya başlamıştı. - Elif Şafak
- Hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke
- Un, süt, yağ, yumurta, şeker veya pekmezle yoğrularak cıvık bir duruma getirilen hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan bir tatlı türü
- Enli bilezik
KINAMA
- Kınamak işi, ayıplama, takbih
Birleşik Kelimeler: kınama cezası
MAKSAT (Kelime Kökeni: Arapça maḳṣad)
-
İstenilen şey, amaç, gaye, erek
Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- maksat gütmek
- maksat hasıl olmak
- maksat muhabbet olsun