[isim]

[kimya]

• Atom numarası 57, atom ağırlığı 138,9, yoğunluğu 6,1 olan, beyaz, havada çabuk oksitlenen, parlak bir alevle yanan, seyrek bulunur bir element (simgesi La)

[isim]

• Ayrıntılarıyla anlatma

[edebiyat]

• Roman, hikâye, masal vb. edebî türlerde bir olay dizisini anlatma biçimi, hikâyeleme, öyküleme, tahkiye

  Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı

[isim]

• Ataya yakışır davranış, babalık

[isim]

• Anne olma durumu

  Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla. - Adalet Ağaoğlu

• Anne olma duygusu

• Anne yerini tutan veya anne kadar yakınlık gösteren kadın

• Anaca davranış

[halk ağzında]

• Üvey ana

  Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

• analık etmek
• analık fenalık

[isim]

[eskimiş]

• Düşünüp söyleme yeteneği

• Düzgün ve iyi konuşma yeteneği

[isim]

[din bilgisi]

• Ölü gömüldükten sonra mezar başında imamın söylediği dinî sözler, telkin

Ata Sözleri ve Deyimler

• talkın vermek

[sıfat]

• Anıtı olan

[isim]

• İçine hatıraların yazıldığı defter, hatıra defteri

[sıfat]

• Anı özelliği taşıyan

[sıfat]

• Atkısı olan

[isim]

[edebiyat]

• Bir yazıya başka bir yazarın yazısından alınmış parça, aktarma, iktibas

[dil bilgisi]

• Başka bir dilden alınmış kelime

[isim]

• Akma işi

  Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi.

• Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan

  Bataklıklardan kurtulduktan sonra akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum. - Ömer Seyfettin

• Eğiklik, eğim, meyil

  Bu damın akıntısı az gelmiş.

• Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı

• Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum

[tıp]

• Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması

  Ertesi sabah sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

• akıntıya (veya akıntıya karşı) kürek çekmek
• akıntıya kapılmak

[sıfat]

• Kına ile boyanmış olan

• Kınanın renginde veya kızıl renkte olan

  Bıyıklarının ortası belli ki tütün zifirinden kınalı bir renk almıştı. - Refik Halit Karay

[isim]

• Yapıncak(II)

[sıfat]

• Kapanmış, herhangi bir şeyin geçmesine imkân vermeyen, tıkanmış

[sıfat]

• Takılmış, tutturulmuş, asılmış

Ata Sözleri ve Deyimler

• takılı kalmak

[isim]

• Atanma işi