KANSIZLAŞMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

KANSIZLAŞMAK harflerini içeren 8 harfli 48 kelime bulunuyor. 8 harfli KANSIZLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "kansızlaşmak ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde Kansızlaşmak olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

NAZLAŞMA15, ANLAMSIZ14, SIKLAŞMA14, SIZLAMAK14, SIZLANMA14, ANILAŞMA13, AZMANLIK13, AŞILAMAK13, AŞILANMA13, AKŞAMLIK13, ALAKASIZ13, KIŞLAMAK13, KALKIŞMA13, KAZILMAK13, KAZINMAK13, KASLAŞMA13, KAŞINMAK13, NAMAZLIK13, SAKLANIŞ13, ŞAMANLIK13, ANLAŞMAK12, AKLAŞMAK12, KAZANMAK12, KAŞANMAK12, KAŞLAMAK12, ŞAKLAMAK12, ASILANMA11, ISLANMAK11, ISKALAMA11, KISALMAK11, KISKANMA11, KASILMAK11, KASINMAK11, SANILMAK11, SAMANLIK11, SALKIMAK11, SALINMAK11, SAKINMAK11, ANIKLAMA10, KINALAMA10, KINLAMAK10, KANAMALI10, KALKINMA10, KALINMAK10, SAKLANMA10, SAKLAMAK10, AKLANMAK9, KANLAMAK9

AKLANMAK

[nesnesiz]

  • Ak olmak, temizlenmek

    Bu çamaşır ne aklanır ne paklanır.

[hukuk]

  • Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek

    Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı. - Haldun Taner

[hukuk]

  • Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak

KANLAMAK

[-i]

  • Kana bulamak

ANIKLAMA

[isim]

  • Hazırlama

KINALAMA

[isim]

  • Kınalamak işi

KINLAMAK

[-i]

  • Bir şeye kın yapmak
  • Bir şeyi kınına geçirmek

KANAMALI

[sıfat]

  • Kanaması olan

    Kanamalı bir hasta.

KALKINMA

[isim]

  • Kalkınmak işi

    Bu yazılarda Türkiye'nin kalkınması için ilim ve tekniğin lüzumuna sık sık işaret edilmiştir. - Mehmet Kaplan

  • İyileşme, şifa bulma

    Görünen, bir daha kalkınması artık pek zor. - Mehmet Akif Ersoy

Birleşik Kelimeler: kalkınma hızı

KALINMAK

[nesnesiz]

  • Kalma işi yapılmak

    Akşama kadar orada kalınır mı?

SAKLANMA

[isim]

  • Saklanmak işi

SAKLAMAK

[-i]

  • Elinde bulundurmak, tutmak

    Sarayın sükûnu bir kederli muammayı saklar gibi ağırdı. - İbrahim Alâeddin Gövsa

[-i]

[-de]

  • Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak

    Paralarını kasada saklıyor.

  • Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak

[-i]

[-de]

  • Bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek

    Eti buzdolabında saklamak. Peyniri tuzlu suda saklamak.

[-i]

[-den]

  • Gizli tutmak, duyurmamak

    Batı, o büyük kaynaktan sık sık faydalanır ama iktibaslarını titizce saklar. - Cemil Meriç

[-e]

[-i]

  • Birine vermek için ayırmak

    Bu kitabı size sakladım.

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Korumak, esirgemek

    Allah saklasın.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakla samanı, gelir zamanı

ASILANMA

[isim]

  • Asılanmak işi, intifa

ISLANMAK

[nesnesiz]

  • Islak duruma gelmek

    Sayfalar ıslanmış, mürekkebi dağılmış. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ıslanmışın yağmurdan korkusu olmaz

ISKALAMA

[isim]

  • Iskalamak işi

KISALMAK

[nesnesiz]

  • Kısa duruma gelmek
  • Süresi azalmak

KISKANMA

[isim]

  • Kıskanmak işi, hasetlenme