KANDİLCİLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

KANDİLCİLİK harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli KANDİLCİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DİLCİ10, DİNCİ10, CİDAL10, İNCİK8, İNCİL8, İKİCİ8, KİNCİ8, CİNAİ8, CİNLİ8, DAKİK7, DİLLİ7, DİNLİ7, LADİN7, LADİK7, NAKDİ7, ALKİL5, İLKİN5, İKİLİ5, KİKLA5, KİLLİ5, KİNİK5, KİNLİ5, LAKİN5, NAKLİ5, NAKİL5

ALKİL (Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)

[isim]

[kimya]

  • Alkol kökü

İLKİN

[zarf]

  • Başta, başlangıçta, önce, iptida

    Ortalıkta gergin bir hava esiyordu, ilkin yadırgamadım. - Adalet Ağaoğlu

İKİLİ

[sıfat]

  • İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan

    İkili koltuğun kenarındaki ufacık, simsiyah delik, bebeği görmeye gelen bir akrabanın sigarasının külünden hatıraydı. - Elif Şafak

  • İskambil, domino vb. oyunlarda iki işareti bulunan (kâğıt veya pul)
  • İki taraf arasında yapılmış

    İkili anlaşma.

[isim]

[müzik]

  • İki çalgı veya iki ses için düzenlenmiş müzik parçası, düet

[isim]

  • İki kişiden oluşmuş topluluk

[isim]

  • İkili bahis

    İkili, bir liraya iki yüz yirmi lira verdi. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikili oynamak

Birleşik Kelimeler: ikili averaj, ikili bahis, ikili çatı, ikili kök, ikili sigorta, ikili ünlü, ikili yatak, sıralı ikili

KİKLA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)

KİLLİ

[sıfat]

  • İçinde kil bulunan

    Killi kütle. Killi şist.

KİNİK (Kelime Kökeni: Fransızca cynique)

[sıfat]

[felsefe]

  • Sinik

KİNLİ

[sıfat]

  • Kindar

LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)

[bağlaç]

  • Ama

    Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Ancak

NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Taşıma ile ilgili olan
  • Nakle dayanan, anlatılan, söylenen (gerçek)

Birleşik Kelimeler: naklî mazi

NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)

[isim]

  • Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım
  • Göç, taşınma

    İşte, nakil masrafı da avucumda, diyerek otuz lirayı saydı. - Sermet Muhtar Alus

  • Anlatma, söyleme, hikâye etme
  • Bir görevden başka bir göreve atanma, tayin
  • Yazı veya resmin aynısını başka bir şeyin üzerine yapma, kopya etme
  • Başka dilden bir eseri kendi diline çevirme, tercüme etme

Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli

[sıfat]

[eskimiş]

  • Taşıyan, aktaran, geçiren
  • Anlatan, hikâye eden

[fizik]

  • İletken

DAKİK (Kelime Kökeni: Arapça daḳīḳ)

[sıfat]

  • Düzenli işleyen, aksamayan

[mecaz]

  • Zamanı kullanmada çok dikkatli olan, her şeyi zamanında yapmaya özen gösteren

DİLLİ

[sıfat]

  • Dili olan
  • Konuşkan, sürekli ve tatlı konuşan, cerbezeli

    Daha çok küçük, dört yaşında bile yok. Öyle dilli ki kimseye laf bırakmıyordu. - Oktay Rifat

  • Dedikoducu, ileri geri konuşan

    Benim işim yok senin o dilli kardeşlerinin arasında. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: dilli düdük, dudu dilli, iki dilli, pabuç dilli, sivri dilli, tatlı dilli

DİNLİ

[sıfat]

  • Dinî inancı olan

LADİN

[isim]

[bitki bilimi]

  • Çamgillerden, 50-60 metre yüksekliğinde, düz gövdeli, kozalağı aşağıya doğru sarkık, kerestesi ve reçinesi değerli, çam türüne çok yakın bir orman ağacı (Picea)

    Gölgesinde koyun, kuzu yatışır / Servidir, ladindir ormanlarımız - İbrahim Sağır

LÂDİK

[isim]

  • Samsun iline bağlı ilçelerden biri