KANATÇIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KANATÇIK harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli KANATÇIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇIKAK9,
KANAT
-
Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ
Bir daldan hızla geçip gitti bir kuş kanadı / Sessizlik bir tüy gibi bir dakika sallandı / Pırıldadı bir ateş böceği sarmaşıkta - Halit Fahri Ozansoy
- Balıklarda yüzgeç
- Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey
-
Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı
Bir müddet kapı kanatlarının kenarlarını okşarcasına yokladı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Yan, taraf
Perde kanadı.
-
Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri
Partinin sol kanadı.
-
Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol
Yel değirmeni kanadı.
Pervane kanadı.
- Angıç
-
Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah
Ordunun sağ kanadı.
- Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanadı altına almak
- kanat açmak
- kanat alıştırmak
- kanat çırpmak
- kanat germek
Birleşik Kelimeler: çakırkanat, kın kanat, kızılkanat, sağ kanat, sarıkanat, yelkenkanat, burun kanadı, kazkanadı, kuşkanadı, pencere kanadı
KANKA
- Kardeş kadar yakın olan kimse
KANIK
- Kanaatkâr
- Tokgözlü
KANIT
-
Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman
Kanıtı gazetenin ikinci sayfasındaki damızlık haberiydi. - Çetin Altan
- Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil
- Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil
KATIK
-
Ekmekle karın doyurmak gerektiğinde, ekmeğe katılan peynir, zeytin, helva vb. yiyecek
Birkaç günlük ekmeğini, katığını köyden getirirdi. - Halikarnas Balıkçısı
- Yağı alınmış yoğurt, ayran
Ata Sözleri ve Deyimler
- katık etmek
KATKI
-
Bir işin yapılmasına, gerçekleşmesine emek, bilgi, para vb. ile katılma, yardım
Her geçen gün ününe, sanatına yeni katkılar getiriyordu. - Necati Cumalı
- Bir şeye katılan başka bir madde
- Metal ve alaşımların hazırlanması sırasında içlerine katılan değişik nitelikteki maddeler
- Düğün günü davetlilerin öğleye kadar gönderdikleri armağan
Ata Sözleri ve Deyimler
- katkıda bulunmak
Birleşik Kelimeler: katkı maddesi, katkı payı
TANIK
-
Gördüğünü ve bildiğini anlatan, bilgi veren kimse, şahit
Aksini söyleyen bir tanık da çıkmamıştı. - Tarık Buğra
- Duruşmada bilgisine, görgüsüne başvurulan kimse, şahit
Ata Sözleri ve Deyimler
- tanık olmak
Birleşik Kelimeler: tanık tepe, yalancı tanık, görgü tanığı
ÇANAK
-
Toprak, metal vb. bir maddeden yapılmış yayvan, çukurca kap
Oradaki sigara çanağından bir Gelincik alıp yaktıktan sonra anlattı. - Burhan Felek
-
Göz çukuru
Kanlı çanaklarından fırlayan iri parlak gözleri, pek korkunç bakıyordu. - Ömer Seyfettin
- Çiçeğin en dışında bulunan yeşil yaprakların tümü
- Çevresine göre alçakta bulunan, derinliği genişliğinden az olan arazi
-
Göstermelik, yalan yanlış, önceden belirlenmiş sonucu almaya yönelik
O sayfaları hazırlayanlar karşımızdaki cephenin dolduruşuyla bir çanak anket düzenlediler. - Refik Erduran
Ata Sözleri ve Deyimler
- çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar
- çanak tutmak (veya açmak)
- çanak yalamak
Birleşik Kelimeler: çanak ağızlı, çanak anten, çanak çömlek, çanak üzengi, çanak yalayıcı, çanak yaprak, Çanakkale, ayrı çanak yapraklılar, bitişik çanak yapraklılar, bülbül çanağı, çadır çanağı, çirişçi çanağı, dilenci çanağı, ışık çanağı, şarap çanağı
ÇANTA
-
Kösele, meşin, kumaş vb. hafif malzemeden yapılıp büyüklüğüne göre para, evrak, yiyecek vb. koyup taşımaya yarayan kap
Yanından hiç ayırmadığı çantasında bir kütüphane bulursunuz. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- çantadan yetişmek
Birleşik Kelimeler: çanta çiçeği, çantada keklik, şifreli çanta, avcı çantası, beslenme çantası, çobançantası, ecza çantası, el çantası, evrak çantası, ilk yardım çantası, para çantası, plaj çantası
ÇATAK
-
İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı
Karakaçanı, Armutdere çataklarında bu Bozdayı tepelediydi. - Memduh Şevket Esendal
- Yapışık, ikiz (meyve)
- Kavgacı
Birleşik Kelimeler: çatak bayrak
- Van iline bağlı ilçelerden biri
KAÇTA
-
Ne zaman?
Okulda cumartesi günleri dersler saat kaçta kesiliyor? - Ayla Kutlu
KAÇAK
- Bir kapalı kaptan, bir borudan sızan gaz veya sıvı
-
Gizlice kaçırılmış olan mal veya madde
Şu âlâ kaçaktan birer sigara sarar mısınız? - Sermet Muhtar Alus
-
Av sırasında vurulamayan kuş
Malum a, kaçak diye avcının tüfeğinden kurtulmuş kuşlara denir. - Sermet Muhtar Alus
-
Bağlı bulunduğu yerden veya yasadan kaçan, uzaklaşan
Vapurda bir de kaçak Rus ailesi var. - Aka Gündüz
-
Yasaca yapılması yasak olan veya yapılması için gerekli izin alınmayan
Kaçak kat.
-
Yasaca belirtilmiş gerekli gümrük ve vergileri ödenmeden bir yere sokulan veya bir yerden çıkarılan
Öyle olduğu hâlde kaçak sigaramla hâli unutmaya çalışıyordum. - Sait Faik Abasıyanık
-
Yasalara, kurallara uymayarak, gizlice
Bütün harp müddetince babası ile İsviçre'de kaçak yaşadı. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaçak güreşmek
Birleşik Kelimeler: asker kaçağı, elektrik kaçağı, mektep kaçağı, okul kaçağı, pranga kaçağı, vergi kaçağı
KAKAÇ
- Tuzlanıp kurutulmuş yiyecek
- Manda pastırması
ÇIKAK
- Çıkılacak yer, çıkıt, mahreç
- Boğumlanma noktası
ÇIKAN
- Çıkarma işleminde bütünden alınan sayı