KANAATKARLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KANAATKARLIK harflerini içeren 5 harfli 52 kelime bulunuyor. 5 harfli KANAATKARLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ARKIT6,
ANLAK
- Zekâ
ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)
- İri taneli bezelye
ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)
- Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin
AKLAN
-
Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile
Karadeniz aklanı.
- Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri
AKALA
- Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk
ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)
-
İlgi
Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet
- Gönül bağı
Ata Sözleri ve Deyimler
- alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
- alaka duymak
- alakayı (veya alakasını) kesmek
Birleşik Kelimeler: kelalaka
AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)
- Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân
- İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt, tütün vb. satılan dükkân
AKRAN (Kelime Kökeni: Arapça aḳrān)
-
Yaş, meslek, toplumsal durum vb. bakımından birbirine eşit olanlardan her biri, boydaş, böğür, taydaş, öğür
Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı. - Necati Cumalı
KRANK (Kelime Kökeni: İngilizce crank)
- Bir motorda biyellerin doğrusal hareketini dairesel harekete çeviren dingil
- Sac, çinko, dökme demir, bakır vb. borunun yönünü değiştirmeye yarayan kıvrım
Birleşik Kelimeler: krank mili
KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)
-
Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu
Süveyş Kanalı.
Panama Kanalı.
-
Telefon, telgraf, radyo, televizyon vb. araçlarla iletişimi sağlayan yol, hat
Bir kanaldan ötekine geçerken aldığı yüklü transfer bedelini nasıl ödeyecekti bu kadın? - İnci Aral
- Tahtanın liflerine dik yönde açılan kırlangıç kuyruğu biçimli girinti
- İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
-
İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz
Mozambik Kanalı.
Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları
KANAT
-
Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ
Bir daldan hızla geçip gitti bir kuş kanadı / Sessizlik bir tüy gibi bir dakika sallandı / Pırıldadı bir ateş böceği sarmaşıkta - Halit Fahri Ozansoy
- Balıklarda yüzgeç
- Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey
-
Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı
Bir müddet kapı kanatlarının kenarlarını okşarcasına yokladı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Yan, taraf
Perde kanadı.
-
Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri
Partinin sol kanadı.
-
Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol
Yel değirmeni kanadı.
Pervane kanadı.
- Angıç
-
Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah
Ordunun sağ kanadı.
- Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanadı altına almak
- kanat açmak
- kanat alıştırmak
- kanat çırpmak
- kanat germek
Birleşik Kelimeler: çakırkanat, kın kanat, kızılkanat, sağ kanat, sarıkanat, yelkenkanat, burun kanadı, kazkanadı, kuşkanadı, pencere kanadı
KANKA
- Kardeş kadar yakın olan kimse
KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)
-
Tren
Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu
-
Taşıt dizisi
Otomobil katarı. Yük katarı.
- Bir arada giden veya uçan hayvan dizisi
Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı
KALAN
- Kalma işini yapan
-
Artan, mütebaki
Kalan on lirayı Aliş'e verdim. - Halikarnas Balıkçısı
- Bir çıkarmanın sonucu
- Bölme işleminde bölünenden artan sayı
KALAK
- Burun, burun ucu
- Gelin tacı
- Tezek yığını