KAMUSALLAŞMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

KAMUSALLAŞMAK harflerini içeren 7 harfli 22 kelime bulunuyor. 7 harfli KAMUSALLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KAMAŞMA12, MUAŞAKA12, ULAŞMAK12, ALLAŞMA11, AKLAŞMA11, KAŞLAMA11, ŞAKLAMA11, KUMLAMA10, KAMUSAL10, MUSALLA10, MUSAKKA10, SULAMAK10, AKSAMAK9, MUALLAK9, SALLAMA9, SAKLAMA9, ALLAMAK8, AKSAKAL8, AKLAMAK8, ALALAMA8, LAKLAMA8, LAKLAKA7

LAKLAKA (Kelime Kökeni: Arapça laḳlaḳa)

[isim]

[eskimiş]

  • Gereksiz, anlamsız, boş söz

ALLAMAK

[-i]

  • Kırmızı duruma getirmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allamak pullamak

AKSAKAL

[isim]

[mecaz]

  • Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse
  • Bir meslekte yaşça, kıdemce ileride ve yetenek bakımından üstün niteliğe sahip olan kimse, duayen
  • Ermiş, evliya

AKLAMAK

[-i]

[hukuk]

  • Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı

ALALAMA

[isim]

  • Alalamak işi, kamuflaj

LAKLAMA

[isim]

  • Laklamak işi

AKSAMAK

[nesnesiz]

  • Hafifçe topallamak

[mecaz]

  • Bir iş gereği gibi yürümemek, geri kalmak

MUALLAK (Kelime Kökeni: Arapça muʿallaḳ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Asılmış, asılı

[mecaz]

  • Sonuca bağlanmamış, sürüncemede kalmış

    Komite mahkemesince verilip de nasılsa icra olunmayan muallak kararları yerine getirirdi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muallakta olmak (veya kalmak)

SALLAMA

[isim]

  • Sallamak işi
  • Sallama çay

Birleşik Kelimeler: sallama çay

SAKLAMA

[isim]

  • Saklamak işi

    O kadar acıklı ki sorduğun sebep bizden / Biz bile saklamaya çalıştık kendimizden - Faruk Nafiz Çamlıbel

KUMLAMA

[isim]

  • Çam türü ağaçlarda yıl halkaları arasındaki görüntü ayrımını daha da belirtmek için yüzeye, hava basıncından yararlanarak kum püskürtme
  • Oyma işlerinde, çukurda kalan yüzeyleri özel dişli araçlarla pürüzlü duruma getirme

KAMUSAL

[sıfat]

  • Kamu ile ilgili

    Bu dönemin siyasal ve kamusal yaşamında en büyük sarsıntı dış olaylar ve savaşlardan geliyordu. - Metin And

Birleşik Kelimeler: kamusal alan

MUSALLA (Kelime Kökeni: Arapça muṣallā)

[isim]

[din bilgisi]

  • Namazgâh
  • Camilerde cenaze namazı kılınan yer

Birleşik Kelimeler: musalla taşı

MUSAKKA (Kelime Kökeni: Arapça musaḳḳā)

[isim]

  • Ufak parçalar biçiminde doğranmış sebzelerin, kuşbaşı et veya kıyma ve soğanla pişirilmesiyle yapılan bir yemek

    Patlıcan musakkası. Kabak musakkası.

SULAMAK

[-i]

  • Toprak, bitki, hayvan vb.ne su vermek

    Babası çiçekleri suluyor ve öksürüyordu. - Peyami Safa

  • Hayvana su vermek, suvarmak

[argo]

  • Para ödemek, vermek, harcamak

    Sabah sabah beş milyon lirayı suladık.