KAMBİYOCULUK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KAMBİYOCULUK harflerini içeren 6 harfli 26 kelime bulunuyor. 6 harfli KAMBİYOCULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KOYUCU14,
KALİKO (Kelime Kökeni: (Hindistan'da Kalküta şehrinin adından))
- Pamuk iplikleriyle yapılan ilk cilt bezi
KOKULU
-
Kokusu olan
Perilerin kızgınlığını yatıştırmak için ceplerimde birçok kokulu otlar, tohumlar, üzerlikler taşıyordum. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: kokulu çayır otu, kokulu kiraz, kokulu sabun, hoş kokulu
KUMLUK
-
Kumsal
Çocukların top oynadıkları kumluktan iskeleye doğru yürürken hep planlar kuruyordu. - Cahit Uçuk
-
Kumu çok olan
Kumluk arazi.
OKUMAK
-
Bir yazıyı meydana getiren harf ve işaretlere bakıp bunları çözümlemek veya seslendirmek
Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu. - Falih Rıfkı Atay
-
Yazılmış bir metnin iletmek istediği şeyleri öğrenmek
Gazete bile okumak istemiyorum. - Burhan Felek
-
Bir konuyu öğrenmek için okulda, bir öğretmenin yanında veya yazılı şeyler üzerinde çalışmak, öğrenim görmek
Çabuk dil öğrenmedi, okumak istemedi. - Halide Edip Adıvar
-
Sesli olarak söylemek
Salon boşalmaya başladı, biz şiirler okuyup dinliyoruz. - Refik Halit Karay
-
Bir şeyin anlamını çözmek
Şifre okumak.
- Hastalığı iyi edeceğini ileri sürerek okuyup üflemek, üfürükçülük etmek
-
Bazı belirtilerle bir anlamı, gizli bir duyguyu anlamak, kavramak
Yüzünü benden saklıyor. Niçin? Çehresinde, melalinde aşkının matemini okumayayım diye mi? - Ömer Seyfettin
- Değerlendirmek
- Sövmek, küfretmek
- Bir yere çağırmak, davet etmek, okuntu göndermek
Ata Sözleri ve Deyimler
- okuyup üflemek
ULUMAK
-
Köpek, kurt, çakal vb. hayvanlar uzun, iniltili, ağlar gibi bir ses çıkarmak
Geceleyin çakallar etrafta dolaşır, ulurlardı. - Sait Faik Abasıyanık
-
İnsan iniltili ses çıkararak boğuk boğuk ağlamak
Boğazında acı bir yumru, gözleri kupkuru, yüzükoyun mutfağın taşlarına kapandı, uludu. - Halide Edip Adıvar
BOKLUK
- Pislik
-
Kötü durum
Bu işin sonunda bokluk çıkacak.
BULMAK
-
Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak
Kafam her an bir konu bulmak için binbir çeşit şeye müracaat ediyor. - Halide Edip Adıvar
- Bir şeyi elde etmek
-
Kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek
Paramı buldum.
-
Varlığı bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, keşfetmek
Şu kuvvetin, cevherin sırrını bulmaya çalışıyorum. - Sait Faik Abasıyanık
- İlk kez yeni bir şey yaratmak, icat etmek
-
İstenilen şeye kavuşmak, nail olmak
Kadınlık namına düşündüğüm şeylerin hiçbirini karımda bulamadım. - Ömer Seyfettin
-
Bir yere, bir noktaya erişmek, ulaşmak
Böylece yılın ortasını bulduk. - Refik Halit Karay
-
Herhangi bir görüşe, bir yargıya varmak
Ben de bunu akıllıca buldum. - Memduh Şevket Esendal
-
Seçmek
Bazen onlara yeni ve güzel kıyafetler buluyor. - Halide Edip Adıvar
-
Sağlamak, temin etmek
Sen otur ye, ben yatarken, kendim bir şeyler bulur, yerim. - Sait Faik Abasıyanık
-
Cezaya uğramak
Eden bulur.
-
Hatırlamak
Bir türlü bulamadım caminin ismini dersem inanır mısınız? - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- bula bula bunu (onu veya bir şeyi veya birini) bulmak
- buldukça bunar (veya bulmuş da bunuyor)
- buldum bilemedim, bildim bulamadım
- bulup buluşturmak
Birleşik Kelimeler: bultak, yolbul, yönbul, ara bulmak
KUYMAK
- Mısır unu, tereyağı, peynir ve su ile yapılan bir yemek
KOYMAK
-
Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek
Öteki elini doktorun omzuna koydu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak
Bu işe kimi koyacağız?
-
Bırakmak
İçeri kimseyi koymuyorlar.
-
Katmak, eklemek
Mal üstüne mal koymak için içi giden bir kişidir. - Salâh Birsel
- İmza, tarih, adres yazmak
-
Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak
Orduda yaşayan manevi kuvveti de meydana koyuyor. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Etkilemek, dokunmak
Kendisinden yakışıklı ve ünlü olan bir adam için terk edilmiş olmak koyuyor olmalı ona. - İnci Aral
-
Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak
Giderlerini iki ay içinde yerine koydu. - Necati Cumalı
- Bırakmak, terk etmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- koy avucuma, koyayım avucuna
- koyduğum yerde otluyor
- koydunsa bul
Birleşik Kelimeler: dedikodu
MAKBUL (Kelime Kökeni: Arapça maḳbūl)
- Kabul edilen
-
Beğenilen, hoş karşılanan
Kahvenin dibekte dövüleni her zaman daha makbul ve içimi şöhretliydi. - Samiha Ayverdi
- Geçer, geçerli
Ata Sözleri ve Deyimler
- makbule geçmek
- makbul olmak
YOKLUK
-
Yok olma, bulunmama durumu, adem, ademiyet, fıkdan, gaybubet
Bin bu derde, yokluğa ve tehlikeye rağmen, gönül avlayan bir Bursa baharı idi. - Tarık Buğra
-
Fakirlik, yoksulluk
Beni külfete sokma, şimdi ben yokluktayım. - Ahmet Kabaklı
- Hiçlik
Ata Sözleri ve Deyimler
- yokluk çekmek
Birleşik Kelimeler: yokluk eki, adam yokluğunda
YOLMAK
-
Bitki, tüy vb.ni çekerek yerinden çıkarmak, çekip koparmak
Yoluyor mu, ne yapıyor bilmem, pişik suratlı olmuş. - Memduh Şevket Esendal
-
Dolandırarak, hile ile birinin parasını almak
Adamcağızı iyice yoldular.
OYULMA
- Oyulmak işi
OYUKLU
- Oyuğu olan, oyukları bulunan
UYULMA
- Uyulmak işi