Kalmak ile Biten Kelimeler
KALMAK ile biten 6 kelime bulunuyor. Sonu KALMAK olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kalmak kelimesinin anlamı nedir? İçinde kalmak olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
10 Harfli Kelimeler
ŞAŞAKALMAK17,
6 Harfli Kelimeler
KALMAK7
KALMAK
-
Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı. - Tarık Buğra
-
Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı. - Osman Cemal Kaygılı
-
Konaklamak, konmak
Hemen karargâha yerleşmezsem ne geri dönebilir ne de otelde kalabilirdim. - Falih Rıfkı Atay
-
Oturmak, yaşamak
Tam beş sene benimle beraber kaldı. - Sait Faik Abasıyanık
- Eğleşmek
-
Hayatını sürdürmek, yaşamak
O aileden bir bu çocuk kaldı.
-
Varlığını korumak, sürdürmek
Eniştemizin iptidai kalmış huyları da vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Oyalanmak, vakit geçirmek
Kısa bir süre tezgâhın önünde kaldı. - Necati Cumalı
-
Sınıf geçmemek
Çocukların içinde kalanlar da var geçenler de.
-
İşlemez, yürümez duruma gelmek
Araba yarı yolda kaldı.
-
İleriye atılmak, ertelenmek
Mahkeme ayın on sekizine kaldı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir şeyle kaplanmak, bir şeye bulanmak
Oda duman içinde kaldı.
-
Bir işi belli bir noktada bırakmak, ara vermek
Bugün iş maddesinde kaldık.
-
Miras olarak geçmek
Çiftlik ana babasından kalmış.
-
Yapamamak
Misafir geldi, gezmeden kaldık.
-
Belli bir gelirle geçinmek zorunda bulunmak
Refika, valide, iki kerime kaldık mı biz iki bin kuruş tekaüt maaşına. - Haldun Taner
-
Yetinmek
Yalnız dayak atmakla kalmadı, onu işinden de çıkardı.
-
Sınırlanmak
Amasya'da iken karşılaştığımız vaziyet yalnız Şeyh Recep Vakası ile kalmadı. - Atatürk
- Herhangi bir durumu sürdürmek
-
Olmak, herhangi bir durumda bulunmak
Fatma'nın yemek çantası olmasaydı dün aç kalmıştık. - Falih Rıfkı Atay
-
Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e), -ıp (-ip) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur
Bakakalmak.
Şaşakalmak.
Donakalmak. Şaşırıp kalmak. Donup kalmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... den kalır yeri yok
- ... ye kalsa (veya kalırsa)
- kaldı ki
Birleşik Kelimeler: kala kala, geri kalmış
ARTAKALMAK
-
Artmak, geriye kalmak, fazla bulunmak
Artakalan para ile çocuk pek güç geçiniyordu. - Halit Fahri Ozansoy
KALAKALMAK
-
Bir şey veya durum karşısında şaşırmak
Baktılar ve ani bir komutla dondurulmuşçasına öylece kalakaldılar. - Elif Şafak
-
Güç durumda kalmak
Arka tekerler alıp başını geçti gitti. Kırk yolcu yolun ortasında kalakaldık. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
BAKAKALMAK
-
Şaşkınlığa uğrayıp ne yapacağını bilmez durumda kalmak
Bakakalırım giden geminin ardından / Atamam kendimi denize, dünya güzel / Serde erkeklik var, ağlayamam - Orhan Veli Kanık
DONAKALMAK
-
Şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek
Kaşlarını kaldırarak kafasını salladığı saniye donakalmıştım. - Sermet Muhtar Alus
ŞAŞAKALMAK
-
Çok şaşırmak, şaşkınlıktan ne yapacağını bilememek
Fırtınadan sonra şaşakalır insan, anlayamaz o azgın denizin ne kerametle, nasıl durulduğunu. - Azra Erhat