KALKIŞMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KALKIŞMAK harflerini içeren 6 harfli 21 kelime bulunuyor. 6 harfli KALKIŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AŞILMA11,
KAKLIK
- Kaya ve ağaç oyuklarında su birikintisi
KAKMAK
- İtmek, vurmak
- Kakma yapmak
-
Vurarak dar bir yere sokmak
Kimi duvarlarına renkli taşlar kaktı. Kimi bahçesine ağaç dikti. - Lâtife Tekin
Birleşik Kelimeler: ağaçkakan, kuyrukkakan
KALKIK
-
Düzeyine göre yüksekte olan
Masanın bir tarafı kalkık.
-
Kabararak yerinden ayrılmış
Kaplamanın ortası kalkık.
-
Dik durumda, ucu yukarı doğru olan
Ve eniştemiz yine kaşlarını, omuzlarını yukarıya kalkık ve başını önüne eğik tutmaya koyulurdu. - Abdülhak Şinasi Hisar
KALKMA
-
Kalkmak işi
Sabahları erken kalkmayı sevmeyen, gece geç yatan gececi kişilerdensiniz. - Tomris Uyar
KALMAK
-
Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı. - Tarık Buğra
-
Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı. - Osman Cemal Kaygılı
-
Konaklamak, konmak
Hemen karargâha yerleşmezsem ne geri dönebilir ne de otelde kalabilirdim. - Falih Rıfkı Atay
-
Oturmak, yaşamak
Tam beş sene benimle beraber kaldı. - Sait Faik Abasıyanık
- Eğleşmek
-
Hayatını sürdürmek, yaşamak
O aileden bir bu çocuk kaldı.
-
Varlığını korumak, sürdürmek
Eniştemizin iptidai kalmış huyları da vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Oyalanmak, vakit geçirmek
Kısa bir süre tezgâhın önünde kaldı. - Necati Cumalı
-
Sınıf geçmemek
Çocukların içinde kalanlar da var geçenler de.
-
İşlemez, yürümez duruma gelmek
Araba yarı yolda kaldı.
-
İleriye atılmak, ertelenmek
Mahkeme ayın on sekizine kaldı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir şeyle kaplanmak, bir şeye bulanmak
Oda duman içinde kaldı.
-
Bir işi belli bir noktada bırakmak, ara vermek
Bugün iş maddesinde kaldık.
-
Miras olarak geçmek
Çiftlik ana babasından kalmış.
-
Yapamamak
Misafir geldi, gezmeden kaldık.
-
Belli bir gelirle geçinmek zorunda bulunmak
Refika, valide, iki kerime kaldık mı biz iki bin kuruş tekaüt maaşına. - Haldun Taner
-
Yetinmek
Yalnız dayak atmakla kalmadı, onu işinden de çıkardı.
-
Sınırlanmak
Amasya'da iken karşılaştığımız vaziyet yalnız Şeyh Recep Vakası ile kalmadı. - Atatürk
- Herhangi bir durumu sürdürmek
-
Olmak, herhangi bir durumda bulunmak
Fatma'nın yemek çantası olmasaydı dün aç kalmıştık. - Falih Rıfkı Atay
-
Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e), -ıp (-ip) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur
Bakakalmak.
Şaşakalmak.
Donakalmak. Şaşırıp kalmak. Donup kalmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... den kalır yeri yok
- ... ye kalsa (veya kalırsa)
- kaldı ki
Birleşik Kelimeler: kala kala, geri kalmış
ÂMÂLIK
- Görme engellilik
IKLAMA
- Iklamak işi
KAKIMA
- Kakımak işi
KAMALI
-
Kaması olan
Kamalı top.
KILMAK
- Etmek, yapmak
KIŞLAK
- Kışın barınılan yer
- Kışın orduların, göçebe oymakların hayvanlarıyla birlikte yayladan inip konakladıkları yer
KALKIŞ
- Kalkma işi
Ata Sözleri ve Deyimler
- kalkışa geçmek
Birleşik Kelimeler: kalkış yarışı
AŞILMA
-
Aşılmak durumu
Fakat asıl temennim onların daha yüksek düşünceler için aşılması gereken basamaklar olmasıdır. - Mehmet Kaplan
ALIŞMA
-
Alışmak işi, istinas, ülfet
İşin çetinliği devam ve alışma sayesinde hissedilmez olur. - Necip Fazıl Kısakürek
AKIŞMA
- Akışmak işi
- Bir sıraya gelen ses, hece veya kelimelerin birbirleriyle uyuşarak kulağa hoş ve dile kolay gelen bir bütün oluşturması