KALBURLAMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

KALBURLAMAK harflerini içeren 7 harfli 23 kelime bulunuyor. 7 harfli KALBURLAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BURKMAK11, BULAMAK11, KUMBARA11, KUBARMA11, KAMBURA11, ABRAMAK10, BALLAMA10, KABARMA10, AKBAKLA9, BAKARAK9, KARAMUK9, KABALAK9, MUALLAK9, ALLAMAK8, AKLAMAK8, ALARMAK8, KARAKUL8, KARAMAK8, KALAMAR8, KARLAMA8, LAKLAMA8, MALKARA8, LAKLAKA7

LAKLAKA (Kelime Kökeni: Arapça laḳlaḳa)

[isim]

[eskimiş]

  • Gereksiz, anlamsız, boş söz

ALLAMAK

[-i]

  • Kırmızı duruma getirmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allamak pullamak

AKLAMAK

[-i]

[hukuk]

  • Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı

ALARMAK

[nesnesiz]

  • Kızarmak
  • Ala renkli duruma gelmek

KARAKUL

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Asıl yurdu Buhara'da Karakul bölgesi olan ve yurdumuzda da yetiştirilen, tüyleri uzun ve kıvırcık bir cins koyun, karagül

KARAMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Hor görmek

    Merhametin çoktur beni karama / Beni görüp mah yüzünü bürüme - Karacaoğlan

  • Karalamak, kara çalmak, lekelemek
  • Kötülemek, yermek

KALAMAR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Bir tür mürekkep balığı (Loligo vulgaris)

KARLAMA

[isim]

  • Karlamak işi

LAKLAMA

[isim]

  • Laklamak işi

MALKARA

[isim]

  • Tekirdağ iline bağlı ilçelerden biri

AKBAKLA

[isim]

[halk ağzında]

  • Kuru fasulye

BAKARAK

[zarf]

  • Göre

    Sen onlara bakarak daha anlayışlısın.

KARAMUK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Karanfilgillerden, ekin tarlalarında biten, yaprakları karşılıklı, çiçeği pembe mor renkte, zararlı bir bitki (Agrostemmagithago)

[halk ağzında]

  • Vücutta kara renkli kabarcıklara sebep olan bir hastalık

[halk ağzında]

  • Koyunlarda görülen bir hastalık türü

KABALAK

[isim]

[tarih]

  • Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusunda kullanılmış olan, şapkaya benzeyen bir başlık türü

    Kendisi, ayağında postallar, sırtında kaput, başında kabalak, Çanakkale cehenneminde askerliğini yaparken... - Yusuf Ziya Ortaç

[isim]

[halk ağzında]

[bitki bilimi]

  • Kabak yaprakları biçiminde etli ve tüylü yaprakları olan, kırlarda ve su kenarlarında yetişen bir bitki

MUALLAK (Kelime Kökeni: Arapça muʿallaḳ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Asılmış, asılı

[mecaz]

  • Sonuca bağlanmamış, sürüncemede kalmış

    Komite mahkemesince verilip de nasılsa icra olunmayan muallak kararları yerine getirirdi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muallakta olmak (veya kalmak)