[isim]

• Seçmeli yemek, tabildot karşıtı

[sıfat]

• Karayla, toprakla ilgili, berri

[isim]

• Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim, silüet

  Az sonra dört atlının karaltısını seçtiler. - Nezihe Araz

• Hafif karanlık

• Leke

[sıfat]

• Tarağı olan

• Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)

• Yol yol nakışlı

  Taraklı kumaş.

• Tarağı geniş olan (ayak)

[isim]

• Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

[sıfat]

• Astar geçirilmiş, astarlanmış

  Astarlı avcı yeleği.

[isim]

• Bazı iskambil oyunlarında kullanılması gerekmediğinden bir yana bırakılan kâğıtlar

• Herhangi bir nedenle değerini yitirmiş mal

  Fakat öyle ki ıskartaya verdiği fiyat da öbür firmaların verdiği fiyattan yüksekti. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

• ıskartaya çıkarmak (veya ayırmak)

[sıfat]

• Tarağı andıran, tarağa benzeyen, tarak gibi

[sıfat]

• Pulu yapıştırılmadığı veya eksik yapıştırıldığı için parası, cezasıyla birlikte kendisine gönderilen kimseden alınan (mektup)

[sıfat]

• Arabası olan

[isim]

• Arabalı vapur

[sıfat]

• Abartılmış

  Bu sözler, günümüz için eskimiş ve abartık edalı olabilir. - Selim İleri

[isim]

[halk ağzında]

• Taşlık, çalılık yer

[isim]

• Tümsek, çıkıntı, kabarmış yer

  Bunlar biraz eğildikleri zaman cübbelerin arkasında tabanca kabzalarının kabartısı görülür. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]

• Yüzü ...-yı andıran

  Hatta bu kararlı ve aceleci hâliyle katil suratlı kahveciyi ürkütmeyi başardığı bile söylenebilirdi. - İhsan Oktay Anar

[isim]

• Usta olma durumu

• Beceriklilik, el uzluğu, maharet

  Balık adamlıkta yirmi yıllık tecrübesine, ustalık ve alışkanlığına rağmen bir tuhaf heyecan duyuyordu. - Yaman Koray

[isim]

[tıp]

• Doğum sırasında temizliğe dikkat edilmemesi yüzünden lohusanın tutulduğu ateşli hastalık, lohusa humması, albasma

  Ferit kederinden bir lohusanın albastı olamayacağını söyleyemedi. - Peyami Safa