Kala ile Başlayan Kelimeler

KALA ile başlayan 46 kelime bulunuyor. Başında KALA olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kala kelimesinin anlamı nedir? Kala ile biten kelimeler. İçinde kala olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

KALABALIKLAŞMAK22

14 Harfli Kelimeler

KALABALIKLAŞMA21

13 Harfli Kelimeler

KALAFATLANMAK20

12 Harfli Kelimeler

KALAFATÇILIK23, KALAFATÇILAR22, KALAFATLAMAK19, KALAFATLANMA19

11 Harfli Kelimeler

KALAVRAHANE21, KALAFATLAMA18, KALABALIKÇA17, KALAYLATMAK14, KALAYLANMAK14, KALANTORLUK13

10 Harfli Kelimeler

KALAFATSIZ21, KALANDIRCI17, KALAYCILIK17, KALANTORCA14, KALAYLAMAK13, KALAYLANMA13, KALAYLATMA13, KALAKALMAK11

9 Harfli Kelimeler

KALAFATÇI19, KALAYHANE15, KALABALIK12, KALAYLAMA12, KALAKALMA10

8 Harfli Kelimeler

KALAYSIZ15, KALAMAZO13, KALANDIR11, KALAMATA9, KALANTOR9, KALASTRA9

7 Harfli Kelimeler

KALAFAT13, KALAVRA13, KALAYCI13, KALAYSI11, KALAYLI10, KALAMAR8, KALAMİN8, KALAMİT8

6 Harfli Kelimeler

KALABA8

5 Harfli Kelimeler

KALAY7, KALAS6, KALAN5, KALAK5

4 Harfli Kelimeler

KALA4

KALA

[zarf]

  • Kaldığında

    Frankfurt'a gece yarısından sonra ikiye yirmi kala vardık. - Ahmet Haşim

KALAN

[sıfat]

  • Kalma işini yapan
  • Artan, mütebaki

    Kalan on lirayı Aliş'e verdim. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

[matematik]

  • Bir çıkarmanın sonucu

[isim]

[matematik]

  • Bölme işleminde bölünenden artan sayı

KALAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Burun, burun ucu
  • Gelin tacı
  • Tezek yığını

KALAS (Kelime Kökeni: (Romanya'da Galati şehrinin adından))

[isim]

  • Kalın biçilmiş uzun tahta
  • Ahşap yapılarda kiriş olarak kullanılan kalın biçilmiş uzun tahta

[sıfat]

[mecaz]

  • Kaba, anlayışsız kimse, kereste

    Önümüze geçen pahalı bir Alman arabasıydı, direksiyonundaki de bir başka kalas. - Sulhi Dölek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalas gibi

Birleşik Kelimeler: denge kalası

KALAY

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 50, atom ağırlığı 118,7, yoğunluğu 7,29 olan, 232 °C'de eriyen, gümüş beyazlığında, kolay işlenebilen, yumuşak bir element (simgesi Sn)
  • Kalaylanmış bir kabın üzerindeki alaşım tabakası

    Pencereye, elinde yeni kalaydan çıkmış bir bakır sahanla orta yaşlı kadın geldi. - Osman Cemal Kaygılı

[mecaz]

  • Aldatıcı görünüş

[argo]

  • Sövme, küfür

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalayı basmak

Birleşik Kelimeler: kalaybalık, kalayhane

KALAMAR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Bir tür mürekkep balığı (Loligo vulgaris)

KALAMİN (Kelime Kökeni: Fransızca calamine)

[isim]

[mineraloji]

  • Doğada az bulunan, güç işlenen, hidratlı çinko silikat
  • Havada, yüksek ısıda işlenen metal parçaların yüzeyinde oluşan oksit katmanı

KALAMİT (Kelime Kökeni: Fransızca calamite)

[isim]

[mineraloji]

  • Amfibol cinsinden bir mineral türü
  • İlk Çağ ağaç taşılı

KALABA (Kelime Kökeni: Arapça ġalebe)

[isim]

[halk ağzında]

  • Kalabalık

KALAMATA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir tür etli ve büyük zeytin

Birleşik Kelimeler: kalamata zeytini

KALANTOR (Kelime Kökeni: İtalyanca galantuomo)

[isim]

  • Gösterişi seven, varlıklı kimse

    Şimdi herkes bizi harp, zafer ganimetlerine boğulmuş kalantorlar sanıyor. - Aka Gündüz

KALASTRA (Kelime Kökeni: İtalyanca calastra)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde cankurtaran filikalarını oturtmak için güvertelere konulan sehpa

KALAKALMA

[isim]

  • Kalakalmak işi

KALAYLI

[sıfat]

  • Kalaylanmış (kap)

    Bir salepçinin kalaylı güğümü tütüyordu. - Sait Faik Abasıyanık

  • İçinde kalay bulunan

[mecaz]

  • Gösterişi ve süsü yapay olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalaylı bakır küflenmez

KALAKALMAK

[nesnesiz]

  • Bir şey veya durum karşısında şaşırmak

    Baktılar ve ani bir komutla dondurulmuşçasına öylece kalakaldılar. - Elif Şafak

  • Güç durumda kalmak

    Arka tekerler alıp başını geçti gitti. Kırk yolcu yolun ortasında kalakaldık. - Bedri Rahmi Eyuboğlu