KAHVEHANECİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KAHVEHANECİ harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli KAHVEHANECİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
VECİH18,
ANCAK
-
`Yalnızca` anlamında, sınırlama bildiren bir söz, bir
Hasan, bu sefer kendisine ancak seyyar tuluatçıların arasında bir yer bulabildi. - Osman Cemal Kaygılı
-
`Olsa olsa, en çok, daha çok, güçlükle` anlamlarında, bir şeyin daha çoğunun, ilerisinin olmadığını gösteren bir söz, dar, gücün
Bir yıl sonra ancak Çamlıbel'de buluşabilmişlerdi. - Hüseyin Bayaz
-
En erken
Sinema ancak saat yarımda bitmişti. - Peyami Safa
-
`Lakin, ama, fakat, yalnız` sözleri gibi bir düşünceye karşıt ikinci bir düşünceyi anlatan bir söz
Bu büyüklük değil ancak mertçe bir davranıştır. - Nezihe Araz
KANCA (Kelime Kökeni: İtalyanca gancio)
-
Bir şey çekmeye yarar, ucu çengelli demir çubuk
Hepsi hazırlandılar, halatlar rota edildi, kancalar gerildi ve denizde köpüklü bir iz bırakarak ileri atıldılar. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- kancayı takmak (veya atmak)
Birleşik Kelimeler: kancabaş, kanca burunlu
NACAK
-
Sapı kısa, küçük odun baltası
Silahsız kaldık, köylüler bize dipçik, üvendire, nacak yetiştirdi. - Aka Gündüz
AHENK (Kelime Kökeni: Farsça āheng)
-
Uyum
Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı. - Mithat Cemal Kuntay
-
Uzlaşma
Biz bu işin içine girmeyelim. Ahengi bozarız. - Haldun Taner
-
Ezgi
Tamtamların yeni ahengiyle raks başladı. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- ahengi bozulmak
- ahenk almak
- ahenk kurmak
- ahenk sağlamak
- ahenk vermek
- ahenk yapmak
Birleşik Kelimeler: ahenk kaidesi, ahenk tahtası
HANAK
- Ardahan iline bağlı ilçelerden biri
HANEK (Kelime Kökeni: Arapça ḥanek)
- Söz, konuşma
HAKAN
- Türk, Moğol ve Tatar hanları için `hükümdarlar hükümdarı` anlamında kullanılan bir unvan
- Osmanlı padişahlarına verilen unvan
KÂHİN (Kelime Kökeni: Arapça kāhin)
-
Doğaüstü yollardan gizli, bilinmeyen şeyleri, geleceği bilme iddiasında bulunan kimse
Falih Rıfkı Atay'a bu mücadeleyi kazanacağımızı kâhinler haber vermediler. - Orhan Seyfi Orhon
- Yahudilerin din reisi
NİKÂH (Kelime Kökeni: Arapça nikāḥ)
-
Bir erkekle bir kadının evlilik birliği kurmasını sağlayacak yasal işlem, evlilik akdi
On beş güne kadar nikâhınız oluyor diye işittim, pek sevindim. - Reşat Nuri Güntekin
-
Nikâh sırasında erkeğin kadına borçlandığı para
Kadın nikâhından vazgeçmiş.
Ata Sözleri ve Deyimler
- nikâh düşmek
- nikâh etmek
- nikâh kıymak
- nikâh koymak
- nikâhta keramet vardır
- nikâh tazelemek
Birleşik Kelimeler: nikâh memuru, nikâh şekeri, medeni nikâh, resmî nikâh, belediye nikâhı, imam nikâhı, muta nikâhı, yıldırım nikâhı
NAHAK (Kelime Kökeni: Farsça nā + Arapça ḥaḳḳ)
-
Haksız, gereksiz
Talihin sana bilasebep verdiği nahak bir mükâfatın kıymetini takdir edemiyorum. - Ömer Seyfettin
Birleşik Kelimeler: nahak yere
KEVEN
- Geven
HECİN (Kelime Kökeni: Arapça hecīn)
-
Çift parmaklılar takımının devegiller familyasından, uzunluğu 3, yüksekliği 2 metre kadar olan, sırtında besin depo etmeye yarayan tek hörgücü bulunan, hızlı yürüyen bir tür memeli (Camellus dromedarius)
Boz renkli bir kaya, tıpkı çökmüş bir hecin sırtını andırıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
C
- Karbon elementinin simgesi
- Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir
CENAH (Kelime Kökeni: Arapça cenāḥ)
- Kuş kanadı
- Kol, pazı
- Yan, taraf
-
Kanat
Ben takımımla beraber taburun sağ cenahını himaye için tepelere çıktım. - Ömer Seyfettin
EVCEK
-
Bütün ev halkı birlikte
Sinemaya evcek gidiyoruz. - Tarık Buğra