[zarf]

• Ara sıra

  İstanbul bu yüzden kâh gazsız kâh elektriksiz ve kâh kömürsüz kalabilir. - Burhan Felek

[sıfat]

[eskimiş]

[biyoloji]

• Erişkin

[isim]

• Doğaüstü yollardan gizli, bilinmeyen şeyleri, geleceği bilme iddiasında bulunan kimse

  Falih Rıfkı Atay'a bu mücadeleyi kazanacağımızı kâhinler haber vermediler. - Orhan Seyfi Orhon

[din bilgisi]

• Yahudilerin din reisi

[sıfat]

[eskimiş]

• Kahreden, zorlayan

• Baskın gelen, ezen, ezici

[isim]

• Adıyaman iline bağlı ilçelerden biri

[zarf]

• Ara sıra

  İstanbul bu yüzden kâh gazsız kâh elektriksiz ve kâh kömürsüz kalabilir. - Burhan Felek

[isim]

• Yok etme, ezme, perişan etme, mahvetme

  Her zulmü, kahrı boğmaya bir parça kan yeter. - Aka Gündüz

• Derin üzüntü veya acı, sıkıntı

  Hayatını alnının teriyle kazanan, yirmi yıllık geçmişi yalnız kahırlarla dolu bir Türk köylüsü. - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

• kahır (veya kahrını) çekmek
• kahır yüzünden lütfa uğramak
• kahrından ölmek

[isim]

• Konak, çiftlik vb. yerlerde türlü işleri yapmakla görevli kimse

  Çiftliğe yeni bir kâhya tuttuk, Ziraat Mektebi mezunuymuş. - Attila İlhan

• Değnekçi

[mecaz]

• Gerekmediği hâlde başkasının işine karışan kimse

  Ben, dedim, herkesin kâhyası değilim. - Memduh Şevket Esendal

[eskimiş]

• Esnaf kuruluşlarında lonca başkanı

  Terlikçiler kâhyası.

[tarih]

• Kethüda

[isim]

• Erişkinlik

[isim]

• Kehanet

  Kâhinliğimin sırf bir tesadüfe dayandığı oy birliği ile kabul edildi. - Haldun Taner

[sıfat]

• Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlık gösteren (kimse), alp, yiğit

  Al bayrağa narin eller işliyor zafer / Uzaklarda yaralanır kahraman nefer - Enis Behiç Koryürek

[isim]

• Bir olayda önemli yeri olan kimse

  Son golün kahramanının yüzü, öpülmekten tükürük içinde kalmıştı. - Haldun Taner

[isim]

[edebiyat]

• Roman, hikâye, tiyatro vb. edebiyat türlerinde en önemli kişi

  Piyesin kahramanı azgın bir herif, boyuna baldızına saldırıyor. - Çetin Altan

[isim]

• Kahretmek işi

[sıfat]

• Üzüntü veya acısı çok olan

  Hâllerinde öyle bir kahırlı, kederli eda vardır, bütün bugünün feci hikâyesini söyler. - Halit Ziya Uşaklıgil

• Üzüntü, sıkıntı dolu

  Mektup yazarsan da kahırlı yazma / Okuyan bulunmaz da dert olur bana - Halk türküsü

[isim]

[kaba konuşmada]

• Orospu, ahlaksız kadın

[sıfat]

[mecaz]

• Dönek

Ata Sözleri ve Deyimler

• kahpenin dölü

[-i]

• Ezmek, perişan etmek

• Çok üzmek

  Kendini de dostlarını da kahredeceksin, öyle mi? - Cemil Meriç

[nesnesiz]

• Kendine dert etmek, içlenmek, çok üzülmek

[-e]

• İlenmek, beddua etmek