KAFATASÇI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KAFATASÇI harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli KAFATASÇI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kafatasçı ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Kafatasçı olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
SAFÇA15,
ASKAT
-
Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri
Metrenin askatları desimetre, santimetre ve milimetredir.
SAKAT (Kelime Kökeni: Arapça saḳaṭ)
-
Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü
Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bozuk veya eksik
Sakat bir anlatım.
Sakat bir iş.
Ata Sözleri ve Deyimler
- sakata gelmek
- sakat olmak
TAKSA (Kelime Kökeni: Latince)
- Pulu yapıştırılmadan veya eksik yapıştırılarak gönderilen mektup için alıcının cezalı olarak ödediği posta ücreti
Birleşik Kelimeler: taksa pulu
TAKAS (Kelime Kökeni: Arapça taḳāṣṣ)
- Değişim
- İki ülke arasında yapılan alışverişin karşılıklı olarak malla ödenmesi
Ata Sözleri ve Deyimler
- takas etmek
- takas tukas etmek
ISKAT (Kelime Kökeni: Arapça isḳāṭ)
- Düşürme, aşağı atma
- Düşürülme
- Ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka
KASIT (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣd)
-
Amaç, istek, maksat
Benim durumumdan kasıt, günbegün artış kaydeden içki tüketimimdi. - Elif Şafak
- Öldürmeyi, yaralamayı veya zarar vermeyi isteme, kötü niyet
Ata Sözleri ve Deyimler
- kastı olmak
Birleşik Kelimeler: kastetmek, suikast
SAKIT (Kelime Kökeni: Arapça sāḳiṭ)
- Düşen, düşmüş
- Hükmü kalmamış, eski önemini yitirmiş
- Düşük
Ata Sözleri ve Deyimler
- sakıt olmak
Birleşik Kelimeler: ceninisakıt
ÇATAK
-
İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı
Karakaçanı, Armutdere çataklarında bu Bozdayı tepelediydi. - Memduh Şevket Esendal
- Yapışık, ikiz (meyve)
- Kavgacı
Birleşik Kelimeler: çatak bayrak
- Van iline bağlı ilçelerden biri
KAÇTA
-
Ne zaman?
Okulda cumartesi günleri dersler saat kaçta kesiliyor? - Ayla Kutlu
ÇITAK
- Dağda yaşayan ve geçimini odun satarak sağlayan
- Kaba, huysuz, kavgacı
ÇATIK
-
Çatılmış olan
O çatık, kara kaşlı, al yanaklı hanımın kucağına oturmak lazım gelmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: çatık çehre, çatık kaş, çatık surat, çatık yüz
ÇATKI
-
Uç uca, birbirine çatılan şeylerin bütünü
Tüfek çatkısı.
- Sehpa
-
Alından geçerek başın çevresine çember gibi bağlanan bağ, kaşbastı
Alnında, başı ağrıdığı vakitlerdeki gibi beyaz tülbentten bir çatkı vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Bir işin bütününün veya parçalarının bir araya getirilmesinde uyulan yöntem
Ata Sözleri ve Deyimler
- çatkı çatmak
SAÇAK
-
Bazı giyim eşyalarında veya döşemeliklerde kumaş kenarlarına dikilen süslü iplikten püskül
Perdenin saçağı.
-
Görünüşü bu püskülü andıran
Bak gene bir tutam saçak tütün kalmadı. Bana yalnız tozları kalıyor. - Memduh Şevket Esendal
- Havlu, halı vb.nin kenarı boyunca sarkan püskül
-
Bir yapının herhangi bir bölümünü güneş ve yağmurdan korumak için, o bölümden dışarı taşan ve altı boşta olarak yapılan bölüm
Han bekçisi, saçağın altındaki döşeğinde hâlâ uyumaktaydı. - İhsan Oktay Anar
- Bir gaz ortama yerleştirilen ve yüksek bir potansiyel verilen ve nesnenin yüzeyinde oluşan ışık olayı
Ata Sözleri ve Deyimler
- saçak öpmek
Birleşik Kelimeler: saçak bulut, saçak kök, salkım saçak
TIKAÇ
- Herhangi bir şeyin delik veya ağzını tıkamaya yarayan nesne
Birleşik Kelimeler: kulak tıkacı
SIKÇA
- Oldukça sık