KADROLU Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

KADROLU harflerini içeren 4 harfli 30 kelime bulunuyor. 4 harfli KADROLU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DOKU8, DOLU8, DORU8, ORDU8, OLDU8, DUKA7, DARU7, LODA7, ODAK7, RODA7, KORU6, OKUL6, OKUR6, OLUK6, OLUR6, RULO6, AKOR5, AKUR5, KLOR5, KOLA5, KURA5, KULA5, KARO5, ORAK5, ORAL5, OKAR5, ROKA5, URLA5, ULAK5, KRAL4

KRAL (Kelime Kökeni: Sırpça)

[isim]

  • En yüksek devlet otoritesini, bütün devlet başkanlığı yetkilerini kalıtım veya soylularca seçilme yoluyla elinde bulunduran kimse

    Norveç kralı.

[mecaz]

  • Herhangi bir alanda başkalarından üstün, başarılı olan kimse

    Satranç kralı.

[mecaz]

  • Çok başarılı ve zengin iş adamı

    Şimdiki adı konserve kralı olan birisi ile tanıştım. - Aka Gündüz

[sıfat]

[mecaz]

  • Üstün, çok iyi

    Firuzağa'da şirin, kutu gibi, manzarası çok kral bir çatı katına taşındı. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kraldan çok kralcı olmak
  • krallara layık

Birleşik Kelimeler: taçsız kral

AKOR (Kelime Kökeni: Fransızca accord)

[isim]

[müzik]

  • Üç veya daha çok sesin bir arada tınlaması

AKUR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳūr)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Azgın, şiddetli

    Ben, akur bir kuvvetin üstünde uçuyor gibi pek çabuk yakınlaşan uzaklara bakıyor, bu azgın ata bindikçe daima duyduğum şeyleri tekrar hissediyordum. - Ömer Seyfettin

  • Kudurmuş, kuduz, kuduruk

KLOR (Kelime Kökeni: Fransızca chlore)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 17, atom ağırlığı 35,5 olan, normal sıcaklıkta gaz durumunda bulunan, halojenlerden bir element (simgesi Cl)

Birleşik Kelimeler: klor hidrat, klor hidrik asit, klorölçer

KOLA (Kelime Kökeni: İtalyanca colla)

[isim]

  • Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta
  • Kâğıt veya bez yapıştırmakta kullanılan kaynatılmış nişasta bulamacı
  • Kolalama

    Zaten bu devirde kola, ütü bir evin baş işlerindendir. - Refik Halit Karay

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki (Cola acuminata)
  • Bu bitkinin yaprağından çıkarılan kokulu bir maddeyle kokulandırılan ve içine şeker, karbonat katılarak yapılan içecek

Birleşik Kelimeler: kola cevizi

KURA (Kelime Kökeni: Arapça ḳurʿa)

[isim]

  • İki veya daha çok aday arasında bir sıralama, bir ayırma yapılacağı zaman her birinde bir tek ad yazılı kâğıtları bir araya getirip karıştırdıktan sonra birini çekerek veya özel bir bilgisayar yazılımıyla adları belirleme, ad çekme

    Okulu bitirirken kurada Karaköse'yi çekince dağda taşta doya doya ata bineceği için seviniyordu. - Necati Cumalı

  • Kime veya neye isabet edeceği önceden belli olmayan bir çekimle sonucu belirleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kura çekmek
  • kurası olmak

Birleşik Kelimeler: kura efradı, kura neferi, kaçın kurası

KULA

[isim]

  • Gövdenin sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu

[sıfat]

  • Bu renkte olan (at)

    Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı. - Reşat Nuri Güntekin

[isim]

  • Manisa iline bağlı ilçelerden biri

KARO (Kelime Kökeni: Fransızca carreau)

[isim]

  • Oyun kâğıtlarının küçük, kırmızı, baklava biçimli benekli olanı, orya

[mimarlık]

  • Betondan yapılmış dört köşe döşeme taşı

    Olmaz, ben bu karonun metrekaresini iki bine döşeyemem. - Muzaffer İzgü

ORAK

[isim]

  • Yarım çember biçiminde yassı, ensiz ve keskin metal bir bıçakla, buna bağlı bir saptan oluşan ekin, ot vb. biçme aracı
  • Ekin biçme zamanı

    Orakta köylünün işi çok olur.

  • Ekin, ot vb. biçme işi

    Ot orağından dönen birkaç köylü, omuzlarında uzun tırpanlarıyla geçiyorlardı. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: orak ayı, orak böceği, orak işi, beyinorağı, çalgı orağı

ORAL (Kelime Kökeni: Fransızca oral)

[sıfat]

  • Ağızcıl
  • Sözlü

[zarf]

  • Ağız yoluyla

[edebiyat]

  • Söze dayanan

OKAR

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Telli balıkçıl

ROKA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Turpgillerden, yaprakları salata gibi yenen, 20-40 santimetre yüksekliğinde, sebze olarak bahçelerde yetiştirilen, kokulu, bir iki yıllık bir bitki (Eruca sativa)

URLA

[isim]

  • İzmir iline bağlı ilçelerden biri

ULAK

[isim]

  • Haberci

    Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı. - Nezihe Araz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ulak çıkarmak

Birleşik Kelimeler: özel ulak, el ulağı

KORU

[isim]

  • Bakımlı küçük orman

    Arkamda çam korularının parça parça neftîleştirdiği yeşil bir dağ. - Refik Halit Karay