KADASTROLAMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler
KADASTROLAMAK harflerini içeren 8 harfli 39 kelime bulunuyor. 8 harfli KADASTROLAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KODLAMAK12,
ARKALAMA
- Arkalamak işi, müzaheret
ARALATMA
- Aralatmak işi
ARALAMAK
-
İki şey arasında açıklık oluşturmak, az açmak
Kapısını hafifçe araladı. - Falih Rıfkı Atay
-
Aralıklı duruma getirmek, seyrekleştirmek
Şu sandalyeleri biraz aralayınız.
- Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek
ARAKLAMA
- Araklamak işi, çalma, aşırma
AKTARMAK
- Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek
- Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek
- Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak
- Toprağı altı üstüne gelecek bir biçimde iyice bellemek
-
İletmek, bildirmek
Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. - Haldun Taner
- Bir kitabı başından sonuna kadar okumak
- Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak
- Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak
-
Alıntılamak
Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız. - Salâh Birsel
- Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak
-
Tür değişikliği yapmak
Romanı dizi filme aktarmak.
- Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak
- Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek
KARALAMA
- Karalamak işi
- El alıştırmak için çok tekrarlanarak yazılan yazı
-
Üstünde düzeltmeler yapılan, temize çekilmemiş yazı taslağı, müsvedde
İlk şiirim olan bir türkü güftesini, Üsküp türkülerinde gördüğüm vezinle karalamaya başladım. - Yahya Kemal Beyatlı
- Leke sürme, kötülük yükleme
Birleşik Kelimeler: karalama beyti, karalama defteri
KAKALAMA
- Kakalamak işi
KALAMATA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Bir tür etli ve büyük zeytin
Birleşik Kelimeler: kalamata zeytini
KALASTRA (Kelime Kökeni: İtalyanca calastra)
- Gemilerde cankurtaran filikalarını oturtmak için güvertelere konulan sehpa
KARLAMAK
-
Kar yağmak
Grip salgınının, göğse bir taş gibi oturan bronşitin bütün sebebi havanın bir türlü karlayamamasında, karın yağmamasındaymış. - Nazım Hikmet
KARTALMA
- Kartalmak işi
KATLAMAK
-
Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek
Gazeteleri itina ile katlayıp cebine koydu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Arttırarak çoğaltmak
Parasını ikiye katladı.
AKSATMAK
-
Bir işi gereği gibi yürütmemek
Çalışmasını da aksatmamıştı üstelik. - Ayşe Kulin
ALAKADAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa + Farsça -dār)
- İlgili
Ata Sözleri ve Deyimler
- alakadar etmek
- alakadar olmak
KOKLATMA
- Koklatmak işi