KADASTROLAMA Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KADASTROLAMA harflerini içeren 6 harfli 66 kelime bulunuyor. 6 harfli KADASTROLAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kadastrolama ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Kadastrolama olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DOLMAK10, DOLAMA10, ARMADA9, ADATMA9, ADAMAK9, DALAMA9, DALMAK9, MOSTRA9, MADARA9, MASTOR9, MASKOT9, ORTADA9, SORMAK9, SOMATA9, SOLMAK9, SARKOM9, SADAKA9, ATOMAL8, ASMARA8, AKASMA8, ADALAR8, AMASRA8, AKSAMA8, KADRAT8, KALOMA8, KASTOR8, LOSTRA8, MAKSAT8, MASTAR8, MASLAK8, MASARA8, OTLAMA8, OTARMA8, OTAMAK8, OKRAMA8, OKLAMA8, SARKMA8, SATMAK8, SARMAL8, SARMAK8, SALMAK8, ARATMA7, ARASTA7, ARASAT7, ASALAK7, ARTMAK7, ARAMAK7, ATLAMA7, ATAMAK7, AKSATA7, AKLAMA7, ALARMA7, KARAMA7, KAMARA7, KASARA7, KASTAR7, MALKAR7, MAKARA7, MATRAK7, MATARA7, SARAKA7, SALATA7, TORLAK7, TARAMA7, TASLAK7, KARTAL6

KARTAL

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kartalgillerden, genellikle kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasını yüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri, yırtıcı bir tür kuş (Aquila)

    Kartal yükseldi yükseldi, kıyıdaki dağların üstünde küçüle küçüle göze görünmez oldu. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: kartal ağacı, kartalgözü, sakallı kartal, balık kartalı

[isim]

  • İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

ARATMA

[isim]

  • Aratmak işi

ARASTA (Kelime Kökeni: Farsça ārāste)

[isim]

[eskimiş]

  • Çarşılarda veya alışveriş bölgelerinde aynı işi yapan esnafın bir arada bulunduğu bölüm

    Belediye çavuşu yanında jandarma onbaşısı, çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır. - Tarık Buğra

ARASAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraṣāt)

[isim]

  • Müslüman inanışına göre, kıyamet günü bütün ölülerin dirilip toplanacakları yer

ASALAK

[isim]

[biyoloji]

  • Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit

[sıfat]

[mecaz]

  • Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, parazit, tufeyli

Birleşik Kelimeler: asalak bilimci, asalak bilimi, asalak bilimsel, asalaksavar, dış asalak, iç asalak, tam asalak, yarı asalak, yarım asalak, ağrıma asalakları

ARTMAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Büyük heybe

[nesnesiz]

  • Çoğalmak

    O zaman bedava binme olasılığı artardı. - Ayla Kutlu

  • Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak

    Kumaş arttı. Yemek arttı.

  • Değeri yükselmek, fazlalaşmak

ARAMAK

[-i]

  • Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak

    Dükkânın içinde gözleriyle bir şeyler aradı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Araştırmak, yoklamak

    Ceplerini aramak.

  • Ziyarete, hatır sormaya gitmek

    Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! - Burhan Felek

  • Bir şeyin yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek

    Seni çok arıyorum, Ziyacığım. - Cahit Sıtkı Tarancı

  • Önem verip istemek

    Ben böyle şeyleri aramam.

  • Bir kişiyle görüşmek üzere telefon etmek

    Bir adam, mütemadiyen telefonu açıp kapayarak ısrarla bir yeri arıyor. - Esat Mahmut Karakurt

[mecaz]

  • Şart koşmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aramakla bulunmaz
  • arayan Mevla'sını da bulur, belasını da
  • arayıp (veya aramak) taramak
  • arayıp da bulamamak
  • arayıp sormak

ATLAMA

[isim]

  • Atlamak işi

    Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar. - Reşat Nuri Güntekin

  • Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma veya belli bir yükseklikten aşırma

[spor]

  • Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı

Birleşik Kelimeler: atlama beygiri, atlama çizgisi, atlama tahtası, atlama taşı, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama, kaplan atlaması

ATAMAK

[-e]

[-i]

  • Birini bir göreve getirmek, tayin etmek

Birleşik Kelimeler: açıktan atamak, asaleten atamak, vekâleten atamak

AKSATA (Kelime Kökeni: Arapça aḫẕ + iʿṭāʾ)

[isim]

  • Alışveriş

    Şarap satacağım, ben aksatama bakarım. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

AKLAMA

[isim]

  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi

ALARMA

[isim]

  • Alarmak durumu

KARAMA

[isim]

  • Karamak işi

KAMARA (Kelime Kökeni: İtalyanca camera)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde oda

    Annem kamaraya girdi, ben güverteye çıktım. - Ruşen Eşref Ünaydın

  • İngiltere yasama meclisi

Birleşik Kelimeler: hesap kamarası, Lortlar Kamarası

KASARA (Kelime Kökeni: İtalyanca cassero)

[isim]

[denizcilik]

  • Geminin baş ve kıç tarafında, asıl güverteden yüksek olan kısa güverte

    Baş kasarası, kıç kasarası.