KABALACILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

KABALACILIK harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli KABALACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BICIL12, CIBIL12, ABACI11, BALCI11, ACABA10, ACILI10, ALICI10, AKICI10, BACAK10, ILICA10, KALCI9, ABALI8, ALACA8, BALLI8, BALKI8, BALIK8, ABLAK7, BAKLA7, KABAK7, KILIK7, KILLI7, ALLIK6, AKLIK6, KALIK6, AKALA5, ALAKA5, KALAK5

AKALA

[isim]

  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)

[isim]

  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

  • Gönül bağı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka

KALAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Burun, burun ucu
  • Gelin tacı
  • Tezek yığını

ALLIK

[isim]

  • Al olma durumu

    Yanaklarının allığından kinaye, ona alyanak lakabını takmışlar. - Sermet Muhtar Alus

  • Kadınların süs için yanaklarına sürdükleri al boya

AKLIK

[isim]

  • Ak olma durumu

    Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi. - Rıfat Ilgaz

  • Kadınların makyaj için yüzlerine sürdükleri beyaz bir sıvı, düzgün

Birleşik Kelimeler: yüz aklığı

KALIK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Kalmış, artmış
  • Eskimiş
  • Evlenme çağı geçmiş, evde kalmış (kız)
  • Eksik, noksan

ABLAK

[sıfat]

  • Yayvan ve dolgun (yüz)

    Şarap kızılı vurmuş ablak yüzüyle öfkeli girdi içeri. - Orhan Kemal

BAKLA (Kelime Kökeni: Arapça bāḳilā)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Baklagillerden, yurdumuzun her yerinde yetiştirilen, yeşil kabuklu ve taneli bir bitki (Vicia faba)

    Evlerinin uğru bakla / Al beni koynunda sakla - Halk türküsü

[bitki bilimi]

  • Bu bitkinin yeşil ürünü veya kuru tanesi
  • Bir zinciri oluşturan halka veya parçalardan her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bakla dökmek (veya atmak)
  • bakla kadar
  • baklayı ağzından çıkarmak

Birleşik Kelimeler: baklaçiçeği, bakla çiçeği, bakla falı, bakla içi, bakla kırı, acı bakla, akbakla, delice bakla, iç bakla, gâvur baklası, Hint baklası, koyun baklası, kurt baklası, Mısır baklası, sakız baklası, yaban baklası, Yahudi baklası

KABAK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, sarı çiçekli, birçok türü olan bir bitki (Cucurbita)

[bitki bilimi]

  • Bu bitkinin türlerine göre yemeği ve tatlısı yapılan ürünü
  • Esrarkeşlerin kullandığı bir tür nargile

[müzik]

  • Kabak kemane

    Siperin içinde birkaç nefer ayakta ileriye bakıyor, öbürleri aşağı oturmuş konuşuyorlar, gülüyorlar, türkü söylüyorlar, kabak çalıyorlar. - Ömer Seyfettin

[sıfat]

  • Ham, tatsız (kavun, karpuz)

[sıfat]

  • Tüysüz, dazlak

    Kaba kabak gibi tıraşlı! - Halide Edip Adıvar

[sıfat]

  • Dişleri aşınarak yüzeyi düzleşmiş olan (taşıt lastiği)

[sıfat]

[mecaz]

  • Bilgisiz, görgüsüz, kaba

[halk ağzında]

  • Kısa boynuzlu hayvan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabak (birinin) başına (veya başında) patlamak
  • kabak çıkmak
  • kabak gibi

Birleşik Kelimeler: kabak çekirdeği, kabak çiçeği, kabak dolması, kabak elması, kabak kafalı, kabak kemane, kabak tadı, kabak tatlısı, başı kabak, armut kabağı, asma kabağı, bal kabağı, barut kabağı, boru kabağı, helvacı kabağı, kantar kabağı, kestane kabağı, sakız kabağı, su kabağı, testi kabağı, yan kabağı

KILIK

[isim]

  • Bir kimsenin giyinişi, dış görünüşü, üst baş

    Delikanlı kopuklar, kılıklarından, giyinişlerinden belli oluyorlar. - Memduh Şevket Esendal

[halk ağzında]

  • Bir kimsenin resmi, fotoğraf

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kılığa bürünmek
  • kılığına girmek
  • kılıktan kılığa girmek

Birleşik Kelimeler: kılık kıyafet

KILLI

[sıfat]

  • Kılı olan, kıl ile kaplı

    İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi. - Peyami Safa

ABALI

[sıfat]

  • Aba giymiş olan

ALACA

[isim]

  • Çorum iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

  • Birkaç rengin karışımından oluşan renk, ala

[sıfat]

  • İki veya daha çok renkli
  • Birkaç renkli iplikten yapılmış dokuma
  • Keklik, bıldırcın vb. kuşları avlamak için kullanılan iki renkli bez

[bitki bilimi]

  • Ağaçta ilk olgunlaşan meyve

    Bu incirin alacasını ben yedim.

[bitki bilimi]

  • Meyvelere, genellikle üzüme düşen ben

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaca düşmek

Birleşik Kelimeler: alaca aş, alacabalıkçıl, alaca bulaca, alaca karanlık, alacakarga, alacamenekşe, alacasansar, deli alacası

BALLI

[sıfat]

  • İçinde bal bulunan

[mecaz]

  • Şanslı

Birleşik Kelimeler: ballıbaba, ballı börek, ballıdarı, ballı pasta, yağlı ballı

BALKI

[isim]

  • Ağrı, sancı

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Güzel, süslü, parlak