KABADAYILANMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
KABADAYILANMAK harflerini içeren 7 harfli 71 kelime bulunuyor. 7 harfli KABADAYILANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BAYILMA13,
ANLAMAK
-
Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak
Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum. - Ahmet Ümit
- Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek
- Sorup öğrenmek
-
Doğru ve yerinde bulmak
Hani bunu anladık ama!
-
Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek
Kabul etmeyeceğini ben daha o gün anlamıştım. - Mithat Cemal Kuntay
-
Bir şey hakkında bilgisi bulunmak
Hele bir de denizcilikten anlamıyorsanız su üstünde bahadırlık göstermek yerine beceriksizlik göstereceksiniz demektir. - İsmet Özel
-
Yarar sağlamak
Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım.
Ata Sözleri ve Deyimler
- anladımsa arap olayım
- anlarsın ya!
- anlayalım!
- anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
- anlayıp dinlemek
ALMANAK (Kelime Kökeni: Fransızca almanach)
-
Yıllık
Almanağın dörtte üçü istatistik ve grafiklerle dolu idi. - Memduh Şevket Esendal
AKLAMAK
-
Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek
Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı
AKLANMA
- Aklanmak işi
ALAMANA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Balık avlamakta veya yük taşımakta kullanılan, tek veya iki direkli ve açık güverteli, büyük kayık, alamanata
Birleşik Kelimeler: alamana ağı
KANLAMA
- Kanlamak işi
KANAMAK
- Vücudun herhangi bir yerinden kan akmak, kan gelmek
- Manevi acılar yeniden etkisini duyurmak, depreşmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanayan yara olmak
ANMALIK
- Anılmak üzere verilen nesne, hatıra, yadigâr, bergüzar
ANILMAK
-
Anma işine konu olmak, hatırlanmak
Oğlakçı köyünün Kerem dede diye anılan beyaz sakallı, güzel yüzlü âşık bir şairi varmış. - Halide Edip Adıvar
AKBAKLA
- Kuru fasulye
ALINMAK
-
Alma işi yapılmak
Mahalle mektebinden alınmış, rüştiyeye verilmiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Elde edilmek
Her biri gerçek hayattan alınmış birer gerçek olmak. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Uyarlanmak
-
Bir sözün, bir davranışın kendisine söylediğini veya yapıldığını sanarak incinmek, kırılmak
Emekli ajan, alınmış gibi maun masanın arkasında oturan kişiyi süzdü. - Osman Aysu
Birleşik Kelimeler: açığa alınmak
BAKANAK
- Geviş getiren hayvanların ayaklarının arkasındaki körelmiş tırnak, kemik çıkıntısı
IKLAMAK
- Yük altında güçlükle solumak
- Ağlarken bunalır ve soluğu kesilir gibi iç çekmek
Birleşik Kelimeler: ıklaya sıklaya
KINAMAK
-
Yapılan bir işin kötü olduğunu belirtir bir biçimde söz söylemek, ayıplamak, takbih etmek
Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan
KINLAMA
- Kınlamak işi