Ka ile Başlayan 9 Harfli Kelimeler
KA harfleri ile başlayan 9 harfli 323 kelime bulunuyor. Başında KA olan 9 harfli kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "ka ile biten 9 harfli kelimeler. İçinde Ka olan 9 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
KARAGÖZCÜ27,
KARANTİNA (Kelime Kökeni: İtalyanca quarantina)
-
Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için belli bir bölgenin veya yerin kontrol altında tutulup giriş çıkışların engellenmesi biçiminde uygulanan sağlık önlemi
Bandırma'ya ulaştıklarında onları tatsız bir sürpriz bekliyordu, şehirde kolera nedeniyle karantina vardı. - Cahit Uçuk
- Hastanelerde, yatacak hastaların kayıt ve kabul edildikleri yer
KANAATKÂR (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat + Farsça -kār)
-
Azla yetinen, elindeki ile yetinen, kanık, kanaatli, yetingen
Ama üçüncü bekçi, onlara nazaran daha genç ve daha az kanaatkâr olan, yapılan haksızlığı sineye çekemedi. - Elif Şafak
KARTALLAR
- Omurgalı hayvanlardan kuşlar sınıfının karinalılar bölümüne giren bir takım
KATALİTİK (Kelime Kökeni: Fransızca catalytique)
- Katalizle ilgili, kataliz niteliğinde olan
- Katalitik soba
Birleşik Kelimeler: katalitik soba
KANLANMAK
-
Kan bulaşmak
Sargı kanlandı.
- Kanı çoğalmak
-
Bir organda kan birikmek
Kanlanan gözlerinden sıcak yaşlar akıyor, heyecan ve yorgunluğundan nefesi tıkanıyordu. - Ömer Seyfettin
KANTARLIK
-
Kantar ölçüsünde olan
İki kantarlık odun.
KARARLAMA
- Kararlamak işi
- Karar verilerek yapılan, tahminî
- Kararlayarak, tahminen
KARARNAME (Kelime Kökeni: Arapça ḳarār + Farsça nāme)
-
Cumhurbaşkanının onayladığı hükûmet kararı
Bir sabah bir kasabada uyanırsınız o gün bir kararname imzalanır, akşama bir şehirli olursunuz. - Üstün Dökmen
-
Bakanlar Kuruluna verilen yetkilere dayanarak alınan karar
Hükûmetin çıkardığı kararnameden söz ediyorlar. - Necati Cumalı
-
Bu kararı bildiren resmî yazı
Tayin ve terfi kararnameleri.
Birleşik Kelimeler: kanun hükmünde kararname
KARARTMAK
-
Rengini karaya çevirmek, esmerleştirmek, siyahlaştırmak
Güneş tenini karartmış.
-
Karanlık duruma getirmek
Perdeler odayı kararttı.
- Işığı kısmak veya örtmek
-
Kötü bir duruma getirmek
Seyahat onu yormuş ve karartmıştı. - Peyami Safa
KARASİNEK
- Böcekler sınıfının çift kanatlılar takımından, insan ve evcil hayvanların kanını emen, görünüşü ev sineğine benzeyen bir tür eklem bacaklı (Stomoxys calcitrans)
KARELEMEK
- Karelere ayırmak
- Bir resmi büyütme veya küçültme işleminden sonra asıl örneğin oranlarını kopyasında da elde etmek için bir resmi eşit sayıda karelere ayırmak
KARALATMA
- Karalatmak işi
KARAKULAK
- Kedigillerden, çakala benzer vahşi bir hayvan (Caracal melanotis)
- Osmanlı Devleti'nde emir çavuşu, haberci
KARALAMAK
-
Boya veya kalemle birtakım şekiller çizerek bir yeri kirletmek
Duvarı karalamışlar.
-
Bir yazının üzerini çizerek onu geçersiz kılmak
Son iki satırı karalamalı.
-
Taslak olarak yazmak veya çizmek
Defteri elime alıp şu iki sayfalık yazıyı karaladıktan sonra kapının yavaşça gıcırdadığını işittim. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Hızlı ve acele olarak yazmak
Birdenbire ayağa kalktı ve ayakta bir reçete karaladı. - Sait Faik Abasıyanık
- Leke sürmek, kötülük yüklemek, iftira etmek
KARALANMA
- Karalanmak işi