K ile Başlayan S ile Biten 5 Harfli Kelimeler

K ile başlayan S ile biten 5 harfli 20 kelime bulundu.S ile başlayan K ile biten 5 harfli kelimeler

Ayrıca, "İçinde Ks olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KAFES12, KAVAS12, KAVİS12, KUPES11, KLİPS10, KODES9, KIYAS9, KİMÜS9, KÜMES9, KUDAS9, KABUS9, KİLÜS8, KISAS8, KAMUS8, KULİS7, KASİS7, KİLİS6, KALAS6, KERES6, KELES6

KİLİS

[isim]

  • Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

KALAS (Kelime Kökeni: (Romanya'da Galati şehrinin adından))

[isim]

  • Kalın biçilmiş uzun tahta
  • Ahşap yapılarda kiriş olarak kullanılan kalın biçilmiş uzun tahta

[sıfat]

[mecaz]

  • Kaba, anlayışsız kimse, kereste

    Önümüze geçen pahalı bir Alman arabasıydı, direksiyonundaki de bir başka kalas. - Sulhi Dölek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalas gibi

Birleşik Kelimeler: denge kalası

KERES

[isim]

[halk ağzında]

  • Büyük ve derin karavana

KELES

[isim]

  • Bursa iline bağlı ilçelerden biri

KULİS (Kelime Kökeni: Fransızca coulisse)

[isim]

[tiyatro]

  • Sahnenin gerisinde ve yanlarında bulunan bölüm

    Sahneye girişlerinde kuliste sırasını bekliyorlardı. - Necati Cumalı

[ekonomi]

  • Borsa dışında alışveriş yeri
  • Bir amaca ulaşabilmek için ilgili kişiler arasında özel çalışma yapılan yer

[mecaz]

  • Bir işin, bir hareketin gizli hazırlık konuşması

    Lozan'daki Türk heyetinin kulisleri hakkında pek az şey biliyoruz. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kulis yapmak

Birleşik Kelimeler: kulis çalışması, kulis faaliyeti

KASİS (Kelime Kökeni: Fransızca cassis)

[isim]

  • Kara yolunda oluşmuş çukurlar ve tümsekler
  • Yollarda araçların hızını düşürmek için yapılan, türlü biçimlerde tümsek
  • Bir yolun doğrultusunu dik kesen bir yandan öbür yana geçen ark

KİLÜS (Kelime Kökeni: Arapça keylūs)

[isim]

[tıp]

  • Bağırsaktan gelen, içinde yağ damlacıkları bulunan ak kan

KISAS (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṣāṣ)

[isim]

[eskimiş]

[hukuk]

  • Bir suçluyu, başkasına yaptığı kötülüğü kendisine aynı biçimde uygulayarak cezalandırma

    Orada âdeta kısas kaidesi hükümfermadır, öldüren ölüme yollanır. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kısas etmek

Birleşik Kelimeler: kısasa kısas

[isim]

[eskimiş]

  • Kıssalar, hikâyeler, öyküler

KAMUS (Kelime Kökeni: Arapça ḳāmūs)

[isim]

[eskimiş]

  • Sözlük

    İstanbul sözündeki İstanbul kelimesinin manalarını anlatmak için koca bir kamus lazım. - Falih Rıfkı Atay

  • Büyük sözlük

KODES (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[argo]

  • Cezaevi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kodese tıkmak
  • kodesi boylamak

KIYAS (Kelime Kökeni: Arapça ḳiyās)

[isim]

  • Bir tutma, denk sayma
  • Karşılaştırma, oranlama, mukayese

[eskimiş]

[dil bilgisi]

  • Örnekseme

    Birçok kelime türü kıyasla yapılmıştır.

[mantık]

  • Tasım

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıyas etmek (veya eylemek)
  • kıyas kabul etmez

Birleşik Kelimeler: kıyasa muhalefet, kıyasımukassem

KİMÜS (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[fizyoloji]

  • Yemeklerin mide öz suyuyla karıştıktan sonra aldığı durum

KÜMES (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Tavuk, hindi vb. evcil hayvanların barınmasına yarayan kapalı yer

    Ne kümeste tavuk bırakırmış ne ahırda hayvan ne de ağılda koyun. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]

  • Ufak ev

    Bu murdar kümeste nasıl oturuyorsun bilmem? - Ahmet Midhat

Birleşik Kelimeler: kümes hayvanları, tavuk kümesi

KUDAS (Kelime Kökeni: Arapça ḳudās)

[isim]

[din bilgisi]

  • Hz. İsa'nın havarileriyle birlikte yediği son yemeği anmak için, Hristiyanların kilisede bir kap içinde ekmek ve şarabı kutsayarak yaptıkları tören, liturya

KÂBUS (Kelime Kökeni: Arapça kābūs)

[isim]

  • Karabasan

    Dün gece bütün sinirlerimi bir kâbus işkencesinin zoru altına koyan buhranlı saatler yaşadım. - Etem İzzet Benice

[isim]

  • Acı, sıkıntı, korku veren olay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kâbus basmak (veya çökmek)
  • kâbus görmek