K ile Başlayan F ile Biten Kelimeler

K ile başlayan F ile biten 28 kelime bulundu.F ile başlayan K ile biten kelimeler

Ayrıca, "İçinde kf olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

KONFEDERATİF27

11 Harfli Kelimeler

KARDİYOGRAF26

10 Harfli Kelimeler

KOMPETİTİF22, KOOPERATİF22, KORPORATİF22, KANTİTATİF16

9 Harfli Kelimeler

KOREOGRAF21, KRONOGRAF21, KÜMÜLATİF20, KARTOGRAF20, KALİTATİF15

8 Harfli Kelimeler

KOGNİTİF19, KOLEKTİF15

7 Harfli Kelimeler

KADAYIF18, KREATİF13

6 Harfli Kelimeler

KEŞŞAF18

5 Harfli Kelimeler

KİFAF17, KAVAF17, KÜSUF15, KAŞİF14, KEŞİF14, KEYİF13, KILIF13, KESİF12, KENEF11

3 Harfli Kelimeler

KÜF11, KOF10, KEF9

KEF

[isim]

  • Kaynayan pekmezin, pişen etin üstünde oluşan köpük

KOF

[sıfat]

  • Kuruyarak veya çürüyerek içi boşalmış olan

    Kof ceviz.

[mecaz]

  • Boş, değersiz, bilgisiz, yetkisiz (kimse)

    Bunlar medeni milletlerin lügat kitaplarına süs olsun diye yazılmış fantazyalı kof lakırtılardır. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]

  • Güçsüz, dermansız

    Kof adam.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kof çıkmak

KENEF (Kelime Kökeni: Arapça kenīf)

[isim]

[halk ağzında]

  • Tuvalet

    Sabahleyin kalkınca ilk iş kenefe gitmek sonra el yüz yıkamaktır. - Orhan Kemal

[sıfat]

  • Pis, berbat

KÜF

[isim]

  • Ekmek, peynir vb. organik maddelerin üzerinde, nem ve ısının etkisiyle oluşan, çoğu yeşil renkli mantar

[halk ağzında]

  • Pas(I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • küf bağlamak (veya tutmak)
  • küf kokmak

Birleşik Kelimeler: küf kokusu, küf yeşili, esmer küf, ışıl küf, isli küf, maviküf, tel küf, esmer küfler, ışıl küfler, ekmek küfü, limonküfü

KESİF (Kelime Kökeni: Arapça kes̱īf)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yoğun

    Karanlık, karın beyazlığıyla karışınca daha kesif, elle tutulur gibi bir şey oluyor. - Nazım Hikmet

  • Saydam olmayan
  • Sık, kalın

Birleşik Kelimeler: kesif yem

KREATİF (Kelime Kökeni: Fransızca créatif)

[sıfat]

  • Yaratıcı

KEYİF (Kelime Kökeni: Arapça keyf)

[isim]

  • Vücut esenliği, sağlık

    Keyfiniz nasıl?

  • Canlılık, tasasızlık, iç rahatlığı

    Bu keyif ne kadar sürerdi? Tahminime göre beş on dakikadan fazla sürmezdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Rahat, huzur, afiyet
  • İstek, heves, zevk

    Ağır ağır keyifle başladım kahvemi çekmeye. - Sait Faik Abasıyanık

  • Alkollü içki ve başka uyuşturucu maddeler kullanıldığında insanda görülen durum
  • Yolsuz ve kural dışı istek

    Niye bir memurun keyfine boyun eğiyorsunuz? - Necati Cumalı

[argo]

  • Esrar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keyfi bilmek
  • keyfi bozulmak
  • keyfi gelmek
  • keyfi kaçmak
  • keyfinden bayılmak (veya dörtköşe olmak)
  • keyfine bakmak
  • keyfine diyecek olmamak
  • keyfini çıkarmak
  • keyfini kaçırmak (veya bozmak)
  • keyfinin kâhyası olmamak
  • keyfini yapmak
  • keyfi oluncaya kadar
  • keyif benim, köy Mehmet Ağa'nın
  • keyif çatmak
  • keyif sormak
  • keyif sürmek
  • keyif vermek

Birleşik Kelimeler: keyif ehli, keyif hâli, keyfetmek, keyfi sıra, keyfi tıkırında, keyfi yerinde, keyfi yolunda, çakırkeyif, ehlikeyif, ramazan keyfi, sabah keyfi

KILIF (Kelime Kökeni: Arapça ġilāf)

[isim]

  • Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap

    Bütün vücudu sanki ziftten bir kılıf içine tıkılmış gibi idi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kılıfına uydurmak

Birleşik Kelimeler: yastık kılıfı

KÂŞİF (Kelime Kökeni: Arapça kāşif)

[isim]

[eskimiş]

  • Var olan ancak bilinmeyen bir şeyi bulan, ortaya çıkaran kimse, bulucu

KEŞİF (Kelime Kökeni: Arapça keşf)

[isim]

  • Ortaya çıkarma, meydana çıkarma
  • Var olduğu bilinmeyen bir şeyin ortaya çıkarılması

    Amerika'nın keşfi.

  • Gizli olan bir şey hakkında geniş bilgi edinme

[mecaz]

  • Bir şeyin olacağını önceden anlama, sezme, tahmin

[hukuk]

  • Bir olay veya durumun oluş nedenlerini anlayabilmek için yerinde inceleme yapma

    Bu davaların dağ tepe keşiflerine koşar, kararlarını kaleme alır. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: keşfedilmek, keşfetmek, keşfettirmek, keşif kolu

KALİTATİF (Kelime Kökeni: Fransızca qualitatif)

[sıfat]

  • Nitel

KOLEKTİF (Kelime Kökeni: Fransızca collectif)

[sıfat]

  • Birçok kimseyi veya nesneyi içine alan, birçok kişi ve nesnenin bir araya gelmesi sonucu olan

    Kolektif bir görüş rahatlığı insanı düşündürmekten kurtarır. - Asaf Halet Çelebi

[zarf]

  • Ortaklaşa

Birleşik Kelimeler: kolektif ortaklık, kolektif şirket

KÜSUF (Kelime Kökeni: Arapça kusūf)

[isim]

[eskimiş]

  • Güneş tutulması

KANTİTATİF (Kelime Kökeni: Fransızca quantitatif)

[sıfat]

  • Nicel

KİFAF (Kelime Kökeni: Arapça kifāf)

[isim]

[eskimiş]

  • Yaşayacak kadar rızık

Birleşik Kelimeler: kifafınefis