JEOPOLİTİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

JEOPOLİTİK harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli JEOPOLİTİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KOLEJ15, LOJİK15, OJELİ15, JİKLE14, JİLET14, KOLPO11, KOPİL10, OPTİK10, PİLOT10, TOPİK10, İPLİK9, LİPİT9, PİKET9, PELİT9, TİPİK9, TEPKİ9, TEPİK9, KOLİT6, OLEİK6, ETLİK5, EKİLİ5, İTLİK5, İLETİ5, KİTLE5, KİLİT5, LİKİT5, TİLKİ5, TİKEL5, TEKLİ5, TEKİL5

ETLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
  • Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer

EKİLİ

[sıfat]

  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.

İTLİK

[isim]

  • İtçe davranış

    Hatıralarda ırza ve namusa taarruzu, itliği kalmıştı. - Yahya Kemal Beyatlı

İLETİ

[isim]

  • Yazı veya sözle verilen, gönderilen bilgi, mesaj

KİTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)

[isim]

  • Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

  • Belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı, kütle

[tıp]

  • Kist

Birleşik Kelimeler: kitle haberleşmesi, kitle iletişimi, kitle turizmi, hedef kitle

KİLİT (Kelime Kökeni: Farsça kelīd, kilīd)

[isim]

  • Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti

    Sonunda kapının kilidi gözyaşlarıma dayanamadı. - Yusuf Ziya Ortaç

[denizcilik]

  • Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka

[halk ağzında]

  • Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kilidi küreği olmamak
  • kilit altına almak
  • kilit gibi olmak
  • kilit kürek altına almak
  • kilit kürek olmak
  • kilit vurmak

Birleşik Kelimeler: kilit dili, kilit mevki, kilit nokta, kilit sarma, kilit taşı, kilit yeri, asma kilit, bindirme kilit, gömme kilit, ispanyolet kilit, komple kilit, şifreli kilit, topuzlu kilit, bagaj kilidi, baston kilidi, donanım kilidi, emniyet kilidi

LİKİT (Kelime Kökeni: Fransızca liquide)

[sıfat]

[fizik]

  • Sıvı

    Likit gaz.

[isim]

[ekonomi]

  • Nakit

Birleşik Kelimeler: likit fon

TİLKİ

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Köpekgillerden, uzunluğu 90, kuyruğu 30 santimetre kadar, ırklarına göre çeşitli renklerde olan, ağız ve burnu uzun ve sivri, kümes hayvanlarına zarar veren, kürkü beğenilen bir tür memeli (Vulpes)
  • Bu hayvanın postundan yapılan manto vb

    İki hanım yaşları geçkince olmasına bakmayarak sürmüşler, boyanmışlar, omuzlarına tilkilerini almış, kurulmuşlar. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok kurnaz

    Ne tilkidir o, bilmezsiniz.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tilki gibi
  • tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır
  • tilki tilkiliğini anlatıncaya kadar post elden gider

Birleşik Kelimeler: tilkikuyruğu, tilki uykusu, tilki üzümü, beyaztilki, deniztilkisi

TİKEL

[sıfat]

  • Kısmi

[felsefe]

  • Bir türün bütün bireylerine değil de bir veya birkaç bireyine ilişkin olan, cüzi, tümel karşıtı

Birleşik Kelimeler: tikel önerme

TEKLİ

[isim]

  • Tek yataklı otel odası

[müzik]

  • Bir sanatçının tek eserinin veya o eserin değişik yorumlarının kaydedildiği kaset, plak vb

TEKİL

[isim]

[dil bilgisi]

  • Teklik

KOLİT (Kelime Kökeni: Fransızca colite)

[isim]

[tıp]

  • Kalın bağırsak yangısı

OLEİK (Kelime Kökeni: Fransızca oléique)

[isim]

[kimya]

  • Oleik asit

Birleşik Kelimeler: oleik asit

İPLİK

[isim]

  • Pamuk, keten, yün, ipek, naylon vb. dokuma maddelerinin uzun, ince liflerinden her biri
  • Bu liflerin birlikte bükülmüş ve çekilmiş durumu

    İpek ipliği. Pamuk ipliği.

  • Fasulye, bakla vb. sebzelerin veya bazı meyvelerin lifi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ipliği pazara çıkmak
  • iplik çekmek

Birleşik Kelimeler: iplikhane, iplik iplik, iplik kurdu, iplik solucanlar, akromatik iğ iplik, atkı iplik, çiğ iplik, iğ iplik, kromatik iplik, iğneden ipliğe, ağ ipliği, gücü ipliği, İskoçya ipliği, nakış ipliği, pamuk ipliği, teyel ipliği, yorgan ipliği

LİPİT (Kelime Kökeni: Fransızca lipide)

[isim]

  • Hayvan ve bitki dokularının eter, benzen, kloroform vb. yağ çözücülerinde eriyen bölümü