İŞTAHSIZLIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

İŞTAHSIZLIK harflerini içeren 6 harfli 32 kelime bulunuyor. 6 harfli İŞTAHSIZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AŞISIZ15, HAKSIZ15, HALSİZ14, İZAHLI14, ŞAHLIK14, TAŞSIZ14, HASILI13, ASILIŞ12, KILSIZ12, AZIKLI11, AŞIKLI11, ATILIŞ11, ALTSIZ11, ALIŞKI11, ALIŞIK11, AKITIŞ11, AKIŞLI11, IŞILAK11, SAZLIK11, TAHLİS11, TAHSİL11, ZITLIK11, HİLKAT10, TAŞLIK10, ASILTI9, ASKILI9, ATKILI8, SALTIK8, TIKALI8, TAKILI8, KALSİT7, LASTİK7

KALSİT (Kelime Kökeni: Fransızca calcite)

[isim]

[mineraloji]

  • Billurlaşmış doğal kalsiyum karbonatı

    Tebeşir bir tür kalsittir.

LASTİK (Kelime Kökeni: Fransızca élastique)

[isim]

  • Ayakkabı üzerine giyilen kauçuktan pabuç

    Lastikleri ayağında, bastonu koluna asılı, erkenciydi yine. - Necati Cumalı

  • Kauçuktan yapılmış ayakkabı
  • Kauçuktan yazı silgisi
  • Taşıtların jantlarına yerleştirilen elastiki tekerlek bandajı

    Şoförle bahçıvan arabanın ön sol lastiğini pompalıyorlar. - Haldun Taner

  • Esnek, ince kauçuk veya kauçuklu şerit
  • Bir tür esnek örgü
  • Korse
  • Uzun konçlu çorabın düşmesini önlemek için üst kısmına gelecek biçimde bacağa geçirilen esnek şerit

[sıfat]

  • Kauçuktan yapılmış

    Rıza, lastik yakalığı fırlamış, gözleri dönmüş, kan ter içinde içeriye düşer. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lastik gibi

Birleşik Kelimeler: lastik ağacı, lastik tutkalı, kuş lastiği, balon lastik, dış lastik, iç lastik, yedek lastik

ATKILI

[sıfat]

  • Atkısı olan

SALTIK

[sıfat]

[felsefe]

  • Mutlak

[toplum bilimi]

  • Bağımsız, göreli olmayan ve kendi başına tam sayılan (bir olgunun niteliği)

TIKALI

[sıfat]

  • Kapanmış, herhangi bir şeyin geçmesine imkân vermeyen, tıkanmış

Birleşik Kelimeler: kulağı tıkalı

TAKILI

[sıfat]

  • Takılmış, tutturulmuş, asılmış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takılı kalmak

ASILTI

[isim]

[fizik]

  • Çözünemeyen madde parçacıklarının dibe çökmeden bir sıvı ortamda kalmış durumu, süspansiyon
  • Böyle bir sıvı karışımı, süspansiyon

ASKILI

[sıfat]

  • Askısı olan

    Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti. - Elif Şafak

HİLKAT (Kelime Kökeni: Arapça ḫilḳat)

[isim]

[eskimiş]

  • Yaradılış, fıtrat

    O günden beri yoktur hilkatimde karanlık / Güneş gibi girmişim hakikatin koynuna. - Enis Behiç Koryürek

Birleşik Kelimeler: hilkat garibesi

TAŞLIK

[sıfat]

  • Taşı bol, taşlı (yer)

    Atları erlerden birine bıraktılar, inişli yokuşlu taşlık bir keçi yolundan yürüdüler. - Refik Halit Karay

[isim]

  • Taşla döşenmiş avlu, sofa, merdiven altı vb

    Giderken taşlıktaki duvar çivilerinde asılı palto, baston, şemsiye gibi şeyleri toparlamayı ihmal etmediler. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kuş vb. hayvanların sindirim kanalları üzerinde bulunan kaslı, öğütücü mide, katı (II), konsa

AZIKLI

[sıfat]

  • Azığı olan

[mecaz]

  • Yoksulları doyuran

ÂŞIKLI

[sıfat]

  • Âşığı olan
  • Çok seven, düşkün, tutkun

ATILIŞ

[isim]

  • Atılma işi

ALTSIZ

[sıfat]

  • Altı olmayan
  • Belden alt kısmında giysi olmayan

ALIŞKI

[isim]

  • Alışkanlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alışkı edinmek