İŞLEMECİLİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

İŞLEMECİLİK harflerini içeren 6 harfli 23 kelime bulunuyor. 6 harfli İŞLEMECİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EŞİLME10, EKŞİME10, İŞEMEK10, İŞLEME10, İLİŞİM10, İLİŞME10, CEMİLE10, EKŞİLİ9, İLİŞİK9, İLİŞKİ9, İLKECİ9, KELECİ9, LEKECİ9, ŞİKELİ9, ŞİİLİK9, EKİLME7, EMEKLİ7, ELEMLİ7, İKİLEM7, KELİME7, MELİKE7, İLİKLİ6, LEKELİ6

İLİKLİ

[sıfat]

  • İliği olan
  • İliklenmiş

    Küçük küçük kırmızı çiçekli gömleğinin yalnız boğazına tesadüf eden düğmesi ilikli, ötekiler açıktı. - Sait Faik Abasıyanık

LEKELİ

[sıfat]

  • Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan

    Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Kötü tanınmış, lekelenmiş

Birleşik Kelimeler: lekeli humma

EKİLME

[isim]

  • Ekilmek işi

EMEKLİ

[sıfat]

  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli

[isim]

  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli

ELEMLİ

[sıfat]

  • Üzüntülü, kederli

    Çektiği elemli aşkla mesut olmasa da bunları sevdiği şüphesizdir. - Abdülhak Şinasi Hisar

İKİLEM

[isim]

[mantık]

  • İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı olan tasım, kıyasımukassem, dilemma
  • İnsanı istenmeyen seçeneklerden birini, çoğunlukla iki seçenekten birini izlemeye zorlayan tartışma, sorun veya usa vurma durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikilemde kalmak
  • ikileme düşmek

KELİME (Kelime Kökeni: Arapça kelime)

[isim]

  • Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük, lügat

    Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır. - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelimeleri tartarak konuşmak
  • kelimenin tam anlamıyla

Birleşik Kelimeler: kelime cambazı, kelime hazinesi, kelimeişehadet, kelime kadrosu, kelime karışıklığı, kelime oyunu, kelime sıklığı, kelime türü, kelime vurgusu, kelimesi kelimesine, anahtar kelime, basit kelime, birleşik kelime, bitişik kelime, kesik kelime, kısaltmalı kelime, taklidî kelime, türemiş kelime, yalın kelime, olumsuzluk kelimesi

MELİKE (Kelime Kökeni: Arapça melike)

[isim]

[eskimiş]

  • Kadın hükümdar

    Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Padişah karısı

Birleşik Kelimeler: çayırmelikesi

EKŞİLİ

[sıfat]

  • İçinde ekşisi bulunan

Birleşik Kelimeler: ekşili çorba

İLİŞİK

[sıfat]

  • İliştirilmiş, eklenmiş, bağlanmış, merbut

    Belgeler dilekçeye ilişik olarak sunuldu.

  • Bir şeyle ilgili, ilişkin, ait

    Listelere ilişik açıklama, sabaha karşı aldığı bir telgraf kadar şaşırtıcıydı. - Necati Cumalı

[isim]

  • Ek

    Ayrıntılar ilişikte yazılıdır.

[isim]

  • İlgi, bağlılık, ilişki, münasebet

    Allah seni inandırsın, hiçbir ilişiğim yoktu o işte. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilişiği kalmamak
  • ilişiğini kesmek
  • ilişiği olmamak

İLİŞKİ

[isim]

  • İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas

    Arkadaşlık ve dostluk şeklinde bile bir ilişki aramadığını kesinlikle anlatacaktı. - Halide Edip Adıvar

  • Bağlantı, temas

    Kar yağınca köylerle ilişki kesildi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilişki kurmak
  • ilişkiye girmek

Birleşik Kelimeler: kişiler arası ilişki, sosyal ilişki, toplumsal ilişki, yasak ilişki, ahbap çavuş ilişkisi, üretim ilişkileri

İLKECİ

[isim]

  • İlkelerine bağlı kimse

KELECİ

[isim]

[eskimiş]

  • Öz veya kusursuz, düzgün söz

    Keleci bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz / Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz - Yunus Emre

LEKECİ

[isim]

[eskimiş]

  • Kuru temizleme yapan, kuru temizleyici

    Fahim Bey bütün bunları lekeciye temizletip yine giyermiş. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: lekeci kili

ŞİKELİ

[sıfat]

  • Danışıklı (spor karşılaşması)